13
son 5-10 yıllık periyotta yaşadığımız derbi kazanamama sendromumuz ile, bu sezon kendini gösteren arena'da yenilmeme özelliğimizin çarpışacağı için gayet de hayati olan fikstürdür.
normal sezonda puan farkını çok daha fazla açabileceğimizi sanmıyorum. kadıköy deplasmanında bize puan kazandırmamak için gereken her şey yapılacaktır kuş ittifakı tarafından. başarılı olma ihtimalleri de yüksek zira son maçlarda galip gelmiş olsak bile sindire sindire kazanan bir futbol oynamadığımız bir gerçek. takımın durumu belki kötü değil ama skorların gösterdiği kadar da iyi değil. fenerbahçe deplasmanı haricindeki diğer 5 maçta 5 galibiyet alacağımıza pek inanmıyorum. son 6 maça dönük tahminim 10-11-12-13 puan alacağımız yönünde. fenerbahçe 6da 6 yapamayacak belki ama puan farkının 15, 18 gibi rahat play off oynattıracak kadar açılacağını hiç sanmıyorum.
o yüzden 4-5 puanlık bir avantajla play off grubuna başlayacağız ve bu yüzden kuş ittifakı play off fikstürünü de buna göre ayarlayabilir. ilk 3 maçımızda kadıköy ve inönü deplasmanları ile içeride trabzonspor maçı olursa hiç şaşırmam. gereken ince ayarlar da yapılırsa ve takımımız 2 derbi kaybetmiş, liderlikten düşmüş bir biçimde iç sahadaki rövanş maçlarına çıkarsa derbi kazanamama sendromumuz hortlayabilir.
masabaşı oyunlarını bozacak iki durum var. birisi, derbi kazanamama sorunumuzu tamamen halletmek. normal sezon dahil tüm derbileri kazanmasak da fenerbahçe ile ikisi dışarda biri içerde yapacağımız 3 maçtan 4,5 veya 6 puan almak, beşiktaş ile yapılacak iki maçtan birisini kazanmak ve trabzonspor ile yapılacak 3 maçtan 6,7 veya 9 puan almak gerekiyor.
ikinci durum ise trabzonspor'un kuş ittifakına karşı direniş göstermesi. trabzonspor kendi sahasında fenerbahçe ile beşiktaş'ı yenmeyi başarırsa, bizim yaptığımız puan hesaplarında biraz rahatlama payımız olur.
her nedense içimde, galatasaray ile trabzonspor; fenerbahçe ile beşiktaş gönüldaşlık yapacak gibi bir his var. beşiktaş'ın bizimle yapacağı maçlarda ölümüne bir futbol sergileyip, fenerbahçe'ye yatacağına emin sayılırım. trabzonspor bize yatmasa da, fenerbahçe'ye karşı mutlaka bizim maça göre çok daha fazla istekli oynayacaktır.
lafın kısası, play off maçlarına bir deplasman yenilgisi ve bir iç saha beraberliğini amorti edecek kadar bir avantajla gireceğiz sadece. herkesin ayakları yere sağlam bassın. eğer biz bu 6 maçlık periyotta 10 puan alamazsak, fenerbahçe'ye 12-13-14-15-16 puan aldırtacaklardır. sevimli bir karikatür kahramanı olan sinsi fırat ve bir kemal sunal filminden hatırladığımız "bana mazlumu getirin" repliği geliverdi bir an aklıma. biraz gülümsemek istedim sanırım.
play off süreci boyunca umarım takımımız benim şu an yaşadığım gülme krizine kapılmaz. zira kriz oluşturabilecek kadar etkili aslında bu iki "kahraman"...
herkes dikkatli olmalı. hem de çok. biten bir şey yok, her şey daha yeni başlıyor. ne oyunlar, ne tiyatrolar, ne hayal kahramanları göreceğiz daha. 2 camia harıl harıl bu oyunların provasında, senin "bitti bu iş" diye yayılman da en büyük dilekleri. uyanık ol!
normal sezonda puan farkını çok daha fazla açabileceğimizi sanmıyorum. kadıköy deplasmanında bize puan kazandırmamak için gereken her şey yapılacaktır kuş ittifakı tarafından. başarılı olma ihtimalleri de yüksek zira son maçlarda galip gelmiş olsak bile sindire sindire kazanan bir futbol oynamadığımız bir gerçek. takımın durumu belki kötü değil ama skorların gösterdiği kadar da iyi değil. fenerbahçe deplasmanı haricindeki diğer 5 maçta 5 galibiyet alacağımıza pek inanmıyorum. son 6 maça dönük tahminim 10-11-12-13 puan alacağımız yönünde. fenerbahçe 6da 6 yapamayacak belki ama puan farkının 15, 18 gibi rahat play off oynattıracak kadar açılacağını hiç sanmıyorum.
o yüzden 4-5 puanlık bir avantajla play off grubuna başlayacağız ve bu yüzden kuş ittifakı play off fikstürünü de buna göre ayarlayabilir. ilk 3 maçımızda kadıköy ve inönü deplasmanları ile içeride trabzonspor maçı olursa hiç şaşırmam. gereken ince ayarlar da yapılırsa ve takımımız 2 derbi kaybetmiş, liderlikten düşmüş bir biçimde iç sahadaki rövanş maçlarına çıkarsa derbi kazanamama sendromumuz hortlayabilir.
masabaşı oyunlarını bozacak iki durum var. birisi, derbi kazanamama sorunumuzu tamamen halletmek. normal sezon dahil tüm derbileri kazanmasak da fenerbahçe ile ikisi dışarda biri içerde yapacağımız 3 maçtan 4,5 veya 6 puan almak, beşiktaş ile yapılacak iki maçtan birisini kazanmak ve trabzonspor ile yapılacak 3 maçtan 6,7 veya 9 puan almak gerekiyor.
ikinci durum ise trabzonspor'un kuş ittifakına karşı direniş göstermesi. trabzonspor kendi sahasında fenerbahçe ile beşiktaş'ı yenmeyi başarırsa, bizim yaptığımız puan hesaplarında biraz rahatlama payımız olur.
her nedense içimde, galatasaray ile trabzonspor; fenerbahçe ile beşiktaş gönüldaşlık yapacak gibi bir his var. beşiktaş'ın bizimle yapacağı maçlarda ölümüne bir futbol sergileyip, fenerbahçe'ye yatacağına emin sayılırım. trabzonspor bize yatmasa da, fenerbahçe'ye karşı mutlaka bizim maça göre çok daha fazla istekli oynayacaktır.
lafın kısası, play off maçlarına bir deplasman yenilgisi ve bir iç saha beraberliğini amorti edecek kadar bir avantajla gireceğiz sadece. herkesin ayakları yere sağlam bassın. eğer biz bu 6 maçlık periyotta 10 puan alamazsak, fenerbahçe'ye 12-13-14-15-16 puan aldırtacaklardır. sevimli bir karikatür kahramanı olan sinsi fırat ve bir kemal sunal filminden hatırladığımız "bana mazlumu getirin" repliği geliverdi bir an aklıma. biraz gülümsemek istedim sanırım.
play off süreci boyunca umarım takımımız benim şu an yaşadığım gülme krizine kapılmaz. zira kriz oluşturabilecek kadar etkili aslında bu iki "kahraman"...
herkes dikkatli olmalı. hem de çok. biten bir şey yok, her şey daha yeni başlıyor. ne oyunlar, ne tiyatrolar, ne hayal kahramanları göreceğiz daha. 2 camia harıl harıl bu oyunların provasında, senin "bitti bu iş" diye yayılman da en büyük dilekleri. uyanık ol!