10
öncelikle savunucusu konumuna düşmemek için, bülent tulun konusunda ben de aynı kuşkuları taşıdığımı belirteyim. evet bülent tulun'u oldum olası sevmemişimdir, yönetimde yer almasından rahatsızlık duymuşumdur ama bu konuda burada bile yorum yapmadım hiç bir zaman. eğer çok rahatsızsan bu konuda kulüp başkanına mektup yazarsın veya bizim gibi sıradan taraftar değil de taşşaklıysan gider yüzyüze görüşürsün başkanla. amacı belli olmayan bildiriler yayınlamazsın galatasaray taraftarı adına.
oğuz altay başlığı incelemede olmasaydı oraya yazacak çok şey vardı aslında.*
bir kulüp taraftarlarının tribün lideri, sözcüsü, savunucusu, organizatörü mutlaka olmalı ama galatasaray'ı hiç bir beklentisi, çıkarı, menfaati olmaksızın hayatının orta yerine yerleştiren insanlardan daha mı galatasaray'lı oluyor kendisi. milyonlarca taraftarın adına veya onların sözcüsü olarak konuşma hakkını nasıl elde ediyor. seçimle mi geldi. galatasaray'lı seçmenler gizli oy açık tasnifle falan mı seçti onu. 27 milyar harcadı diye mi elde ettin bütün bu yetkileri?
26 şubat 2012 galatasaray beşiktaş maçındaki koreografi sunumunda imparatorun yanında elini omzuna atmasından belliydi zaten her şey. 2 gün sonra "şahıs" açıklama yaptı, "masraf önemli değil" dedi, "finansörü benim, masrafları ben karşıladım" diye vurguladı, sonra şak diye yapıştırdı "27 milyar" diye. kendine mal etmeye çalıştı yapılan olayı. dışardan her şey o kadar net gözüküyor ki.
daha bir hafta geçmeden yeni bombasını patlattı, "galatasaray yönetimini biz* belirleriz, bizim* istemediğimiz adamı derhal kov-a-cak-sı-nız" açıklamasıyla "kral sezar" triplerine girdi. yakında mali genel kurula, divan kuruluna falan karışırsa şaşırmayın.
bunlar kendilerini taraftar olmaktan daha üstün görüyorlar. takımı desteklemek, tribünleri organize etmekten daha büyük işlere soyunuyorlar. tribün lideri dediğin takımı destekleyenlere liderlik yapar, tribünlerin iç işlerini halleder; her ne olursa olsun takımın, kulübün iç işlerine karışmaz. şimdi "kendisinin" bazı yazılarını kopyala yapıştır yapabilirim. neydi...? "galatasaray'lılık şımarlıklık, gösteriş yeri değildir, galatasaray his takımıdır*" değil mi? evet doğru "galatasaray taraftarı şımarık, ego sahibi insanlar değildir"
bundan sonra ilk iş, yazımın başında söylediğim gibi kulübe özenle bir mail yazıp, bu bildirilerin falan "sıradan taraftar olan" beni bağlamadığını, bildiri yayınlayan kişinin benim sözcüm olmadığını, galatasaray yönetiminin sonuna kadar arkasında olduğumu söyleyip, bülent tulun konusunda ki rahatsızlığımı güzel bir üslupla dile getireceğim.
oğuz altay başlığı incelemede olmasaydı oraya yazacak çok şey vardı aslında.*
bir kulüp taraftarlarının tribün lideri, sözcüsü, savunucusu, organizatörü mutlaka olmalı ama galatasaray'ı hiç bir beklentisi, çıkarı, menfaati olmaksızın hayatının orta yerine yerleştiren insanlardan daha mı galatasaray'lı oluyor kendisi. milyonlarca taraftarın adına veya onların sözcüsü olarak konuşma hakkını nasıl elde ediyor. seçimle mi geldi. galatasaray'lı seçmenler gizli oy açık tasnifle falan mı seçti onu. 27 milyar harcadı diye mi elde ettin bütün bu yetkileri?
26 şubat 2012 galatasaray beşiktaş maçındaki koreografi sunumunda imparatorun yanında elini omzuna atmasından belliydi zaten her şey. 2 gün sonra "şahıs" açıklama yaptı, "masraf önemli değil" dedi, "finansörü benim, masrafları ben karşıladım" diye vurguladı, sonra şak diye yapıştırdı "27 milyar" diye. kendine mal etmeye çalıştı yapılan olayı. dışardan her şey o kadar net gözüküyor ki.
daha bir hafta geçmeden yeni bombasını patlattı, "galatasaray yönetimini biz* belirleriz, bizim* istemediğimiz adamı derhal kov-a-cak-sı-nız" açıklamasıyla "kral sezar" triplerine girdi. yakında mali genel kurula, divan kuruluna falan karışırsa şaşırmayın.
bunlar kendilerini taraftar olmaktan daha üstün görüyorlar. takımı desteklemek, tribünleri organize etmekten daha büyük işlere soyunuyorlar. tribün lideri dediğin takımı destekleyenlere liderlik yapar, tribünlerin iç işlerini halleder; her ne olursa olsun takımın, kulübün iç işlerine karışmaz. şimdi "kendisinin" bazı yazılarını kopyala yapıştır yapabilirim. neydi...? "galatasaray'lılık şımarlıklık, gösteriş yeri değildir, galatasaray his takımıdır*" değil mi? evet doğru "galatasaray taraftarı şımarık, ego sahibi insanlar değildir"
bundan sonra ilk iş, yazımın başında söylediğim gibi kulübe özenle bir mail yazıp, bu bildirilerin falan "sıradan taraftar olan" beni bağlamadığını, bildiri yayınlayan kişinin benim sözcüm olmadığını, galatasaray yönetiminin sonuna kadar arkasında olduğumu söyleyip, bülent tulun konusunda ki rahatsızlığımı güzel bir üslupla dile getireceğim.