323
şu geleceğin milli takımını kuruyoruz masalının biteceği günü iple çekiyorum.
artık kabul edelim türkiye'de geleceğin takımını ancak kulüp takımlarında gerçekleştirebilme ihtimalin var. bir teknik direktör getirirsin, genç oyuncular alırsın, 2-3 sene sürekli oynatırsın falan filan daha 2.senede takım, teknik direktör dağılmazsa belki bir şeyler olabilir. geleceğin milli takımını yaratmak için güçlü bir jenerasyon yakalamak bile yetmez. o oyuncuların sürekli oynaması lazım. terim'in 96 jenerasyonundan sonra gelen en yetenekli jenerasyon olan kemal aslan'lı o jenerasyonun nasıl oynamaya oynamaya çürüdüğü ortada. türkiye liginin yaş ortalaması da malum. geçelim artık geleceğin milli takımını yaratmayı düşünmeyi. basketbol milli takımında da yıllarca bunun sancısını yaşadık. kendi takımlarında oynayamayan gençlerden milli takım yaratmaya çalışıp turnuvalardan erken döndük. madalya genç-yaşlı oyuncu ayrımı yapmadan kurulan "iyi" takımla geldi.
benim için milli takım; genç değil, en iyi değil, "en formda" oyuncuların kullanıldığı, bu oyuncuların oynamaya en elverişli olan taktikle oynatıldığı ve teknik direktöründe aradığım en önemli özelliğin iyi bir maç taktisyeni olduğu bir takımdır. semih kaya milli takımdaysa bu geleceğin takımı oluşturuyoruz diye genç olmasından dolayı değil de, yıllarca milli takıma biraz yokluktan biraz ezberden dolayı çağrılan servet'ten, gökhan'dan, toraman'dan çok daha iyi durumda olduğundan, çok daha iyi oynadığından çağrılsın. yoksa sırf genç diye, takımında oynamayan bir semih'i gelecek kaygısı yüzünden çağırmak ne semih'e ne de milli takıma yarar sağlardı, sağlamadı da daha önceki örneklere bakarsak.
milli takımda gençleştirme, geleceğin takımını kurma projesini kabul etmiyorum. elinde aynı verimi verebilecek iki adam olup genç olanını tercih edersin, işte bunu anlarım. aksi takdirde en formda ortasahan erman kılıç'sa, engin baytar'sa formanın sahibi onlar olmalı.
artık kabul edelim türkiye'de geleceğin takımını ancak kulüp takımlarında gerçekleştirebilme ihtimalin var. bir teknik direktör getirirsin, genç oyuncular alırsın, 2-3 sene sürekli oynatırsın falan filan daha 2.senede takım, teknik direktör dağılmazsa belki bir şeyler olabilir. geleceğin milli takımını yaratmak için güçlü bir jenerasyon yakalamak bile yetmez. o oyuncuların sürekli oynaması lazım. terim'in 96 jenerasyonundan sonra gelen en yetenekli jenerasyon olan kemal aslan'lı o jenerasyonun nasıl oynamaya oynamaya çürüdüğü ortada. türkiye liginin yaş ortalaması da malum. geçelim artık geleceğin milli takımını yaratmayı düşünmeyi. basketbol milli takımında da yıllarca bunun sancısını yaşadık. kendi takımlarında oynayamayan gençlerden milli takım yaratmaya çalışıp turnuvalardan erken döndük. madalya genç-yaşlı oyuncu ayrımı yapmadan kurulan "iyi" takımla geldi.
benim için milli takım; genç değil, en iyi değil, "en formda" oyuncuların kullanıldığı, bu oyuncuların oynamaya en elverişli olan taktikle oynatıldığı ve teknik direktöründe aradığım en önemli özelliğin iyi bir maç taktisyeni olduğu bir takımdır. semih kaya milli takımdaysa bu geleceğin takımı oluşturuyoruz diye genç olmasından dolayı değil de, yıllarca milli takıma biraz yokluktan biraz ezberden dolayı çağrılan servet'ten, gökhan'dan, toraman'dan çok daha iyi durumda olduğundan, çok daha iyi oynadığından çağrılsın. yoksa sırf genç diye, takımında oynamayan bir semih'i gelecek kaygısı yüzünden çağırmak ne semih'e ne de milli takıma yarar sağlardı, sağlamadı da daha önceki örneklere bakarsak.
milli takımda gençleştirme, geleceğin takımını kurma projesini kabul etmiyorum. elinde aynı verimi verebilecek iki adam olup genç olanını tercih edersin, işte bunu anlarım. aksi takdirde en formda ortasahan erman kılıç'sa, engin baytar'sa formanın sahibi onlar olmalı.