24
9 şubat 2008 galatasaray vestel manisaspor maçı oncesinde ali sami yen yeni acik onundeki kulubeden mac bileti alacakken bu adamlarla bir sicak temas hadisesi yasamistim.
sira falan yoktu, kulubenin etrafinda bu garip tipler vardi. ben kulubeye yaklasirken etrafimi sardilar. ozellikle bir tanesi israrla bilet satmaya calisiyordu. tek kelime konusmadan cama dogru yaklastim, param elimde. uzattim parayi "iki tane kapali ust" istedim ve daha biletleri almadan bana bilet satmaya calisan karaborsaciyla aramda su sekilde bir diyalog gelisti:
k= karaborsaci
b=ben
k- sana diyorum niye cevap vermiyosun
b- ne diyorsun kardesim?
k- bilet diyorum, kapali var acik var....
b- sagolasin kardes, bak ben buradan aliyorum su an.
k- bir saattir niye cevap vermiyorsun?
b- birader uzatma, uza hadi!
k- (geri donup giderken yanindakine) konustu amina kodumun ayisi, ehehehe....
b- lan bana bir baksana sen!
adam bana doner donmez kafayi yapistirdim ve eleman direk yere yikildi. digeri bana yumruk atamadan cenesine oldukca kuvvetli bir krose cikarttim, bir ikinci yumrugu da hemen burnunun ortasina yapistirdim. ikinci karaborsaci dusmedi ama bayagi sendeledi. nereden ve nasil geldigini anlamadigim ama kendi eksenim etrafindaki her yerden tekmeler yumruklar gelmeye basladi. bir sure ayakta kalmayi basarabildiysemde yere dustum / dusuruldum haliyle. kapandim hemen. yerde tekmelemeye basladilar. ve aniden her sey basladigi gibi sona erdi. resmi giyimli polisler beni ayaga kaldirdi. bir tanesi "uzerini ara" falan dedi. ben ise, "noluyor arkadasim, gormuyor musun dayak yedik burada?" dedim.
uzatmayayim, ikinci bileti aldigim kisiyi aradim hemen. kendisi kan kardesim ve ayni zamanda avukatim olmakta. beni alikoymalarini ya da merkeze goturmelerini engelledi. ben ise, "ya arkadas, magdur olan benim tekrar magdur edilen benim, sizler buradasiniz neden ve nasil oluyor bunlar?" diye atarlanirken polisten aldigim cevap yedigim dayaktan daha aciydi:
"30 bin kisi geliyorsunuz, her birinizin basina polis dikemez devlet, burasi stadyum, olur boyle seyler!"
siktirip gidip maca girdik, cim bomum 6-3 koydu, kral ucledi, acim hafifledi.... tabi ertesi gun acilar icindeydik orasi ayri.
ha biz bu elemanlari bulduk mu? bulduk. bir bok oldu mu? hayir. sadece iki kisi benden ozur diledi, o kadar. tribunde cok taninan meshur birisi asla degilim ama benimde kendime gore bir cevrem var tabi....
olaydan bana kalan tek teselli su oldu; "reis, sen de iki kisinin burnunu kirmissin ha!" ama yalan ama dogru, orasini bilmiyorum tabi.
benim bu rezalet otesi aniyi anlatmamdaki sebep su;
1- sakin ha sakin ola oyle tek basiniza falan bunlara * atar gider yapmayin
2- inanin bana emniyet kasitli olarak bu yavsaklari gormezden geliyor
3- tribunden cok onemli -afedersiniz dassakli- kisiler zaten olayin direk icinde
4- oradakilerin cogu cakal, satana degil sattirana bakmak lazim
sira falan yoktu, kulubenin etrafinda bu garip tipler vardi. ben kulubeye yaklasirken etrafimi sardilar. ozellikle bir tanesi israrla bilet satmaya calisiyordu. tek kelime konusmadan cama dogru yaklastim, param elimde. uzattim parayi "iki tane kapali ust" istedim ve daha biletleri almadan bana bilet satmaya calisan karaborsaciyla aramda su sekilde bir diyalog gelisti:
k= karaborsaci
b=ben
k- sana diyorum niye cevap vermiyosun
b- ne diyorsun kardesim?
k- bilet diyorum, kapali var acik var....
b- sagolasin kardes, bak ben buradan aliyorum su an.
k- bir saattir niye cevap vermiyorsun?
b- birader uzatma, uza hadi!
k- (geri donup giderken yanindakine) konustu amina kodumun ayisi, ehehehe....
b- lan bana bir baksana sen!
adam bana doner donmez kafayi yapistirdim ve eleman direk yere yikildi. digeri bana yumruk atamadan cenesine oldukca kuvvetli bir krose cikarttim, bir ikinci yumrugu da hemen burnunun ortasina yapistirdim. ikinci karaborsaci dusmedi ama bayagi sendeledi. nereden ve nasil geldigini anlamadigim ama kendi eksenim etrafindaki her yerden tekmeler yumruklar gelmeye basladi. bir sure ayakta kalmayi basarabildiysemde yere dustum / dusuruldum haliyle. kapandim hemen. yerde tekmelemeye basladilar. ve aniden her sey basladigi gibi sona erdi. resmi giyimli polisler beni ayaga kaldirdi. bir tanesi "uzerini ara" falan dedi. ben ise, "noluyor arkadasim, gormuyor musun dayak yedik burada?" dedim.
uzatmayayim, ikinci bileti aldigim kisiyi aradim hemen. kendisi kan kardesim ve ayni zamanda avukatim olmakta. beni alikoymalarini ya da merkeze goturmelerini engelledi. ben ise, "ya arkadas, magdur olan benim tekrar magdur edilen benim, sizler buradasiniz neden ve nasil oluyor bunlar?" diye atarlanirken polisten aldigim cevap yedigim dayaktan daha aciydi:
"30 bin kisi geliyorsunuz, her birinizin basina polis dikemez devlet, burasi stadyum, olur boyle seyler!"
siktirip gidip maca girdik, cim bomum 6-3 koydu, kral ucledi, acim hafifledi.... tabi ertesi gun acilar icindeydik orasi ayri.
ha biz bu elemanlari bulduk mu? bulduk. bir bok oldu mu? hayir. sadece iki kisi benden ozur diledi, o kadar. tribunde cok taninan meshur birisi asla degilim ama benimde kendime gore bir cevrem var tabi....
olaydan bana kalan tek teselli su oldu; "reis, sen de iki kisinin burnunu kirmissin ha!" ama yalan ama dogru, orasini bilmiyorum tabi.
benim bu rezalet otesi aniyi anlatmamdaki sebep su;
1- sakin ha sakin ola oyle tek basiniza falan bunlara * atar gider yapmayin
2- inanin bana emniyet kasitli olarak bu yavsaklari gormezden geliyor
3- tribunden cok onemli -afedersiniz dassakli- kisiler zaten olayin direk icinde
4- oradakilerin cogu cakal, satana degil sattirana bakmak lazim