3461
kendisinin nouma gibi quaresma gibi lugano gibi kırmızı kart görme sorunu yoktur. sarı kart görme sorunu vardır. sahada olduğu sürece sürekli oyunda olmayı seven bir futbolcudur baros. o nedenle sarısını görür sonrasında gayet temkinli oynar. bu yüzden baros kırmızı gördü görecek diye her maç stres olmaya gerek yoktur.
"adamın adı çıkmış 9'a inmez 8'e."
hep rıdvan dilmen'in ve medyanın insanların gözünü boyamaları bunlar. örneklerle açıklayalım;
- baros inanılmaz mı oynadı?
rıdvan programda baros'un sözünü açmaz, güntekin sorarsa "baros bu maç iyiydi." der geçer.
- baros kötü oynadı ama gol mü attı?
rıdvan "baros etkisiz güçsüz ama pozisyon oldu mu o bitiyor orada." der geçer. 2 maç sonra etkisiz güçsüz alex beşiktaş maçında direkten dönen topu boş kaleye yuvarlarsa onu maçın adamı ilan eder.
- baros kötü mü oynadı veya kart mı gördü?
rıdvan "baros bienvenu'den kötü." der. bilmez baros'un bu sene alex'inden daha çok gol+asist yaptığını.
"baros takımını hep yalnız bırakıyor." der. sonra gider lugano'yu göklere çıkarır kart görürdü ama takımının ruhuydu, istekliydi takımı ateşlerdi diye.
"baros sakat hiç oynamıyor." der. ama hiç söylemez baros'un bu sene quaresma'dan çok maç oynadığını. gökhan gönül'le eşit sayıda maç oynayıp daha az sakatlandığını.
siz de etkilenip yüklenirsiniz baros'a. lorik cana'ya da yapıldı bunların aynısı. ilk geldiğinde medya abarttı da abarttı adamı kart canavarı diye. halbuki cana da her maç sarı kart görür sonra kontrollü oynardı. zeki adamdı çünkü, savunma oynadığı için kartlık bir hareket yapıp karşı takımı önce bir uyarırdı. adamın tek kırmızı kartı konyaspor maçında kavga sonrası 90. dakikada gördüğü karttı.
ilker meral efendi, ilk pozisyon sonrası öfkesini içine atıp, ikinci pozisyondan sonra kırmızıyı haşırt diye çıkaracağına önce sarı çıkarıp baros'u uyarsaydı, hem baros yatışırdı hem o ikinci pozisyon olmazdı, hem de baros o maçta kırmızıyı görüp dillere düşmezdi.
bu dediklerimi biraz daha iyi anlamak için,
önce baros'un kırmızı kartı sonrası tepkisine ve üzüntüsüne bir kez daha bakmanızı öneririm: http://www.youtube.com/watch?v=x0-eT-FrKHQ
sonrasında da geçen sene arena'daki fenerbahçe maçında baros'un kırmızı kartı ne zaman gördüğünü hatırlamanızı..
hatırlayamazsanız haber verin.
"adamın adı çıkmış 9'a inmez 8'e."
hep rıdvan dilmen'in ve medyanın insanların gözünü boyamaları bunlar. örneklerle açıklayalım;
- baros inanılmaz mı oynadı?
rıdvan programda baros'un sözünü açmaz, güntekin sorarsa "baros bu maç iyiydi." der geçer.
- baros kötü oynadı ama gol mü attı?
rıdvan "baros etkisiz güçsüz ama pozisyon oldu mu o bitiyor orada." der geçer. 2 maç sonra etkisiz güçsüz alex beşiktaş maçında direkten dönen topu boş kaleye yuvarlarsa onu maçın adamı ilan eder.
- baros kötü mü oynadı veya kart mı gördü?
rıdvan "baros bienvenu'den kötü." der. bilmez baros'un bu sene alex'inden daha çok gol+asist yaptığını.
"baros takımını hep yalnız bırakıyor." der. sonra gider lugano'yu göklere çıkarır kart görürdü ama takımının ruhuydu, istekliydi takımı ateşlerdi diye.
"baros sakat hiç oynamıyor." der. ama hiç söylemez baros'un bu sene quaresma'dan çok maç oynadığını. gökhan gönül'le eşit sayıda maç oynayıp daha az sakatlandığını.
siz de etkilenip yüklenirsiniz baros'a. lorik cana'ya da yapıldı bunların aynısı. ilk geldiğinde medya abarttı da abarttı adamı kart canavarı diye. halbuki cana da her maç sarı kart görür sonra kontrollü oynardı. zeki adamdı çünkü, savunma oynadığı için kartlık bir hareket yapıp karşı takımı önce bir uyarırdı. adamın tek kırmızı kartı konyaspor maçında kavga sonrası 90. dakikada gördüğü karttı.
ilker meral efendi, ilk pozisyon sonrası öfkesini içine atıp, ikinci pozisyondan sonra kırmızıyı haşırt diye çıkaracağına önce sarı çıkarıp baros'u uyarsaydı, hem baros yatışırdı hem o ikinci pozisyon olmazdı, hem de baros o maçta kırmızıyı görüp dillere düşmezdi.
bu dediklerimi biraz daha iyi anlamak için,
önce baros'un kırmızı kartı sonrası tepkisine ve üzüntüsüne bir kez daha bakmanızı öneririm: http://www.youtube.com/watch?v=x0-eT-FrKHQ
sonrasında da geçen sene arena'daki fenerbahçe maçında baros'un kırmızı kartı ne zaman gördüğünü hatırlamanızı..
hatırlayamazsanız haber verin.