740
süreci şöyle özetleyim.
olay 3 temmuz'da patlak verdikten kısa bir süre sonra mehmet ali aydınlar ''deliller çok ciddi, hızlı ama aceleci olmayan kararlar alacağız'' demişti. o ilk delillerin üstüne neler çıktı neler, neredeyse sokaktaki adam bile delilleri inceledi, konuşmalara şahit oldu.
mehmet ali aydınlar ne olduysa vol1 , kendilerinin karar alamayacağını delillerin kendilerine ulaşmadığını söyledi. belli bir zaman geçtikten sonra etik kurulu'nun kararını beklediklerini söyledi. klasörler geldi savcılıktan, bilmem ne odasında etik kurulu toplandı ve görüşünü bildirdi. emniyetin açıklamasına paralel bilmem kaç maçta şike , teşvik ve bunlara teşebbüs yapıldığını söyledi.
mehmet ali aydınlar ne olduysa vol2 , iddianamenin hazırlanmasını beklediklerini söyledi. iddianame hazırlanıp mahkemeye sunulduktan sonra karar verebileceklermiş. savcı tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk etti, iddianame hazırlandı, şikeciler, teşvikçiler tutuklandı ve ait oldukları yere gönderildi. ama bizimki hala bir karar veremedi.
digitürk bahane edildi, futbol endüstrisi bahane edildi. sonra kamuoyuna ''yaa bi kereliğine affetsek olur aslında'' düşüncesi empoze edilmeye çalışıldı ama allahtan galatasarayımız var, başından beri şikeye dimdik karşı durduğu gibi durmaya devam etti.
şimdi de uydurdular bi genel kurul kararı, onu bekliyorlar. nereye kadar çırpınıp batacaklar bakalım. şikecisi de, teşvikçisi de, bunlara teşebbüs edenler de yasanın dediği gibi cezalarını çekip alt kümelere düşürülmeli. iyice futbolun amına koymadan kararınızı verin artık.
olur da genel kurulda ''1 kereliğine af'' diye saçma sapan bir karar alınırsa bunu millete nasıl açıklayacaklar utanmadan merakla bekliyorum. tff'nin yüzsüz olduğu kadar bir diğer yüzsüz de beşiktaştır. hiçbir şey yapmamışlar gibi nasıl davranıyorlar akıl sır ermiyor. ibrahim akın'ın neden futbol oynayamadığını bir sorsunlar kendilerine beşiktaşlılar.
olay 3 temmuz'da patlak verdikten kısa bir süre sonra mehmet ali aydınlar ''deliller çok ciddi, hızlı ama aceleci olmayan kararlar alacağız'' demişti. o ilk delillerin üstüne neler çıktı neler, neredeyse sokaktaki adam bile delilleri inceledi, konuşmalara şahit oldu.
mehmet ali aydınlar ne olduysa vol1 , kendilerinin karar alamayacağını delillerin kendilerine ulaşmadığını söyledi. belli bir zaman geçtikten sonra etik kurulu'nun kararını beklediklerini söyledi. klasörler geldi savcılıktan, bilmem ne odasında etik kurulu toplandı ve görüşünü bildirdi. emniyetin açıklamasına paralel bilmem kaç maçta şike , teşvik ve bunlara teşebbüs yapıldığını söyledi.
mehmet ali aydınlar ne olduysa vol2 , iddianamenin hazırlanmasını beklediklerini söyledi. iddianame hazırlanıp mahkemeye sunulduktan sonra karar verebileceklermiş. savcı tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk etti, iddianame hazırlandı, şikeciler, teşvikçiler tutuklandı ve ait oldukları yere gönderildi. ama bizimki hala bir karar veremedi.
digitürk bahane edildi, futbol endüstrisi bahane edildi. sonra kamuoyuna ''yaa bi kereliğine affetsek olur aslında'' düşüncesi empoze edilmeye çalışıldı ama allahtan galatasarayımız var, başından beri şikeye dimdik karşı durduğu gibi durmaya devam etti.
şimdi de uydurdular bi genel kurul kararı, onu bekliyorlar. nereye kadar çırpınıp batacaklar bakalım. şikecisi de, teşvikçisi de, bunlara teşebbüs edenler de yasanın dediği gibi cezalarını çekip alt kümelere düşürülmeli. iyice futbolun amına koymadan kararınızı verin artık.
olur da genel kurulda ''1 kereliğine af'' diye saçma sapan bir karar alınırsa bunu millete nasıl açıklayacaklar utanmadan merakla bekliyorum. tff'nin yüzsüz olduğu kadar bir diğer yüzsüz de beşiktaştır. hiçbir şey yapmamışlar gibi nasıl davranıyorlar akıl sır ermiyor. ibrahim akın'ın neden futbol oynayamadığını bir sorsunlar kendilerine beşiktaşlılar.