139
vizyon tanımında taraftarı çelişkiye düşüren futbolcudur. vizyon parlayan futbolcuyu değilde parlaması muhtemel futbolcuyu almaktır ki "vizyon" kelimesini tam manası ile karşılayan da budur. yani vizyon elin oğlu arnavutluk kökenli şakiriyi bir takıma monte edip değerini 12 milyon eurolara çıkarabilmektir, sen burnunun dibindeki misimovicten habersizken onu almanya liglerine alıp ilah edebilmektir, yine güney amerikalarda, güney afrikalarda kafası çalışan scout ekipleri ile entegre çalışabilmektir. şakiri için değil tabii bu söylediklerim bundan önceki yönetimlerin ve bazı teknik heyetlerin suçu. geçen yıla kadar feci vizyon sahibiydik mesela jolar, elanolar falan... hepsi dünya starııydı ama sonuç ortada. demem şu ki kardeşler bizim elimiz armut mu topluyor elin oğlu dokayı, amrabatı ta ebesinin amından buluyor getiriyor, allahın avrupalısı burnumuzun dibinden bir ton futbolcuyu alıp avrupa da kalifiye bir hale sokuyor sonrada biz gidip bunları alıyoruz bunun adı da vizyon oluyor haa!! 2000 yılındaki takıma dönün bakın bakalım ya da barcaya dönün bakın ortak paydaları ne ? cevap veriyorum, alt yapıdan kazandırılan futbolcularının bir hayli fazla oluşu. tabii bunşlara ek olarak sıkı yabancı futbolcularda lazım ama armut piş ağzıma düş şeklinde olanlarından değil. özünde şakiri değil sorun bu formayı giyene aşkımız sevgimiz bitmez, asıl sorun scout ekiplerimizin bir sike derman olmayışı, olamayışı, asıl sorun her sezon bize menajer aracılığı ile futbolcu kitlenmesi ve daha da ötesi ve en önemlisi bunun adının da "vizyon" olarak tanımlanması. ulan hiç bilmiyorsanız, hiç bir halt yapamıyorsanız, yani o kadar da düştüyseniz gidin "fm" den feyz alın birader yaa!! evet çok vizyonsuz bir hareket ama çoğu "fm" sever de bilecektir ki carlos tevezlerin, kim kalströmlerin falan akibeti taaa 2000 lerin başında belliydi ama tabii biz o zamanlar vizyon sahibiydik ve gidip mario jardeli aldık... ne kadar güzel ne kadar güzel!
