215
kelimeler yetmiyor bu takımı anlatmaya
misafiri oldum olası çok sevmişimdir. evin gürültülü, şamatalı olmasına bayılırım. fakat gel gelelim maç günü - bir kaç istisna dışında - misafir gelmesinden nefret ediyorum. gelen kişilerle değil derdim. salonda oturulup, affedersiniz ama maçın piç edilmesi sinir bozucu bir olay. sen sesini açarsın televizyonun, onlar daha çok bağırır, veya "sesi kıssana!" işaretleri gelir, yanında olmazsa olmaz 'kaş göz hareketleri' var bi' de tabi. yanında deden ile amcan olunca, senin de arkan sağlam olmuyor değil. "ama dedem istiyor, onu dinlerim ben!"
maçın ilk yarısını şöyle özetleyebilirim kendim için;
"dede saha çok kötüaoğlanlarnasılgeçenlerdegidiyoruzyoldaşuvarmıbugelmişişteondandolayıböyle(samsunspor gol attı)olduğuiçinhepbunlardanyolaçıkarak(samsunspor2yaptı)bizimkiüniversitefinaldöneminasılyavrumoradasesikıssanaberat(ilk yarı bitti)."
bu şamataya rağmen bir kaç şey var ilk yarıyla ilgili iki kelam etmek istediğim. sabri sarıoğlu. hani şu bordeaux maçıyla hepimizin "sınırsız kredin var artık aslan parçası!" dediğimiz, galatasaray futbol takımı kaptanı. öz galatasaraylı. upuzun bir sakatlık döneminden çıkıp 1-2 hata yaptığı için neler neler deniyor bir göreceksiniz. allaaah, sabri'sinden tutun, terim'e sallayan, takıma sallayanlar.. abo! sanırsın galatasaray kümeye oynuyor, geçen seneki takımı herkes unutmuş.. gerçi bu kişiler, geçen sezon hagi'ye küfür eden, rijkaard'a sallayan kişilerle aynı kişiler. sabri'ye sallamaya tam hazırlananlara en güzel cevabı fatih terim verdi maçtan sonra, "sabri konusunda sorumluluk bana ait" diyerek. büyük hoca büyük, hocaların hocası. yalnız galatasaraylıların sabri'yi bu denli makara konusu yapması, akıl mantık alacak iş değil.
erken kutlamaya başlamayacaksın hiç bir şeyi. sadece spor için geçerli değil bu, her şey için öyle. önce bir göreceksin final noktasını, emin olacaksın, öyle sevineceksin. yoksa bugün samsunspor taraftarının olduğu gibi "delikanlı cim bom neredesin haney?" derken ilk yarının sonlarında, maçın sonlarında "yönetim istifa" diye inletirsin stadı.
deli gibi totemlerle geçen ikinci yarıda semih'in tam zamanında attığı şanslı gol tüm dengeyi değiştirdi. inanmak başarmanın yarısıdır derler ya hani, aynen öyle. fatih terim'in devre arasında takıma aşıladığı inanç (uyarmaktan bir kaç kademe daha üstünü yaptığını söyledi imparator maçtan sonra) maçı kazandırdı. yoksa sabri değişikliği falan değildi olay.
özlemişiz böyle bir galibiyeti be. valla. en son ne zaman kazandık böyle hatırlamıyorum. yalnız yalan yok, öyle bir yere getirdi ki takımı imparator, maçı izleyen izlemeyen bir çok kişinin aklında galatasaray'ın bu maçı çevireceği hayli önemli yer tutuyordu, yalan mı?
yerden kalkmayan samsunspor yere yatmaz oldu resmen emre çolak'ın müthiş pası, baros'un harika kafasıyla. baros, kendisine sallayanlara bir kez daha selam yolladı! bu arada gözden kaçmasın melo'nun baros'un golünden sonra baros'a attığı şaplak. güldürdü melo yine. hakan balta bile golden sonra havalarda uçtu, düşünün artık gerisini. takımdaki arkadaşlık, dostluk, ruh gün geçtikçe daha bi' ileriye gidiyor, aman nazar değmesin, maşallah maşallah!
felaket tellallarına tam gün doğacaktı, başlamışlardı atıp tutmaya fakat meğersem şaka yapmış ya fatih terim'in aslanları! galatasaray kaybetti sananlara gelsin bu şarkı. tıkla bakayım buraya.
yalnız engin'de bir kaç maçtır var bir şeyler. egoist kimliğine büründü resmen. melo ile baros'u çıldırttı. düzelir umarım, bu hali devam ederse geleceği ne kadar olur galatasaray'da meçhul.
keza riera'nın da maşallahı vardı. ama hala ümitsiz vaka olduğu görüşündeyim.
maçın kırılma anı ise, bana göre skor 2-2 iken selçuk'un orta sahanın gerisinden samsunspor forvetini kovalamaya başlayıp rakibin bomboş kaleye gol atmasını engellediği pozisyon. çok büyük topçu selçuk çok.
yalnız bu aralar sanki anadolu takımlarınını bir kısmı da galatasaray'a karşı bi' başka agresif oynuyor gibi geliyor, 58.maddenin karşısında adam akıllı duran tek takım galatasaray olduğu için olmasın sakın?
geleneksel "2'de avans 4'te biter" başlıkları da yarın her yerde olur artık. yaratıcı bir basınımız var işte n'aparsınız?
8. galibiyet geldi arka arkaya..
söylenecek çok şey var aslında ama kelimeler yetmiyor, cidden yetmiyor yani..
şampiyonluk şarkısı, düşmesin dillerden!
http://jaimelesport.blogspot.com/...-takm-anlatmaya.html
misafiri oldum olası çok sevmişimdir. evin gürültülü, şamatalı olmasına bayılırım. fakat gel gelelim maç günü - bir kaç istisna dışında - misafir gelmesinden nefret ediyorum. gelen kişilerle değil derdim. salonda oturulup, affedersiniz ama maçın piç edilmesi sinir bozucu bir olay. sen sesini açarsın televizyonun, onlar daha çok bağırır, veya "sesi kıssana!" işaretleri gelir, yanında olmazsa olmaz 'kaş göz hareketleri' var bi' de tabi. yanında deden ile amcan olunca, senin de arkan sağlam olmuyor değil. "ama dedem istiyor, onu dinlerim ben!"
maçın ilk yarısını şöyle özetleyebilirim kendim için;
"dede saha çok kötüaoğlanlarnasılgeçenlerdegidiyoruzyoldaşuvarmıbugelmişişteondandolayıböyle(samsunspor gol attı)olduğuiçinhepbunlardanyolaçıkarak(samsunspor2yaptı)bizimkiüniversitefinaldöneminasılyavrumoradasesikıssanaberat(ilk yarı bitti)."
bu şamataya rağmen bir kaç şey var ilk yarıyla ilgili iki kelam etmek istediğim. sabri sarıoğlu. hani şu bordeaux maçıyla hepimizin "sınırsız kredin var artık aslan parçası!" dediğimiz, galatasaray futbol takımı kaptanı. öz galatasaraylı. upuzun bir sakatlık döneminden çıkıp 1-2 hata yaptığı için neler neler deniyor bir göreceksiniz. allaaah, sabri'sinden tutun, terim'e sallayan, takıma sallayanlar.. abo! sanırsın galatasaray kümeye oynuyor, geçen seneki takımı herkes unutmuş.. gerçi bu kişiler, geçen sezon hagi'ye küfür eden, rijkaard'a sallayan kişilerle aynı kişiler. sabri'ye sallamaya tam hazırlananlara en güzel cevabı fatih terim verdi maçtan sonra, "sabri konusunda sorumluluk bana ait" diyerek. büyük hoca büyük, hocaların hocası. yalnız galatasaraylıların sabri'yi bu denli makara konusu yapması, akıl mantık alacak iş değil.
erken kutlamaya başlamayacaksın hiç bir şeyi. sadece spor için geçerli değil bu, her şey için öyle. önce bir göreceksin final noktasını, emin olacaksın, öyle sevineceksin. yoksa bugün samsunspor taraftarının olduğu gibi "delikanlı cim bom neredesin haney?" derken ilk yarının sonlarında, maçın sonlarında "yönetim istifa" diye inletirsin stadı.
deli gibi totemlerle geçen ikinci yarıda semih'in tam zamanında attığı şanslı gol tüm dengeyi değiştirdi. inanmak başarmanın yarısıdır derler ya hani, aynen öyle. fatih terim'in devre arasında takıma aşıladığı inanç (uyarmaktan bir kaç kademe daha üstünü yaptığını söyledi imparator maçtan sonra) maçı kazandırdı. yoksa sabri değişikliği falan değildi olay.
özlemişiz böyle bir galibiyeti be. valla. en son ne zaman kazandık böyle hatırlamıyorum. yalnız yalan yok, öyle bir yere getirdi ki takımı imparator, maçı izleyen izlemeyen bir çok kişinin aklında galatasaray'ın bu maçı çevireceği hayli önemli yer tutuyordu, yalan mı?
yerden kalkmayan samsunspor yere yatmaz oldu resmen emre çolak'ın müthiş pası, baros'un harika kafasıyla. baros, kendisine sallayanlara bir kez daha selam yolladı! bu arada gözden kaçmasın melo'nun baros'un golünden sonra baros'a attığı şaplak. güldürdü melo yine. hakan balta bile golden sonra havalarda uçtu, düşünün artık gerisini. takımdaki arkadaşlık, dostluk, ruh gün geçtikçe daha bi' ileriye gidiyor, aman nazar değmesin, maşallah maşallah!
felaket tellallarına tam gün doğacaktı, başlamışlardı atıp tutmaya fakat meğersem şaka yapmış ya fatih terim'in aslanları! galatasaray kaybetti sananlara gelsin bu şarkı. tıkla bakayım buraya.
yalnız engin'de bir kaç maçtır var bir şeyler. egoist kimliğine büründü resmen. melo ile baros'u çıldırttı. düzelir umarım, bu hali devam ederse geleceği ne kadar olur galatasaray'da meçhul.
keza riera'nın da maşallahı vardı. ama hala ümitsiz vaka olduğu görüşündeyim.
maçın kırılma anı ise, bana göre skor 2-2 iken selçuk'un orta sahanın gerisinden samsunspor forvetini kovalamaya başlayıp rakibin bomboş kaleye gol atmasını engellediği pozisyon. çok büyük topçu selçuk çok.
yalnız bu aralar sanki anadolu takımlarınını bir kısmı da galatasaray'a karşı bi' başka agresif oynuyor gibi geliyor, 58.maddenin karşısında adam akıllı duran tek takım galatasaray olduğu için olmasın sakın?
geleneksel "2'de avans 4'te biter" başlıkları da yarın her yerde olur artık. yaratıcı bir basınımız var işte n'aparsınız?
8. galibiyet geldi arka arkaya..
söylenecek çok şey var aslında ama kelimeler yetmiyor, cidden yetmiyor yani..
şampiyonluk şarkısı, düşmesin dillerden!
http://jaimelesport.blogspot.com/...-takm-anlatmaya.html