6434
kendisine haksızlık yapıldığını düşündüğümüz eski kaptanımız.
eleştirilerin çoğunda haklılık pay var aslında. arda kaptan olduktan sonraki dönemde takımın yaşadıklarını herkes çok net hatırlıyor ne yazıkki. kötü dönemlerdi çok ve arda'nn da katkısı vardı elbet bunda takımın kaptanı olarak. ama el insaf birader tek suçlu arda mıydı yani? ruhun kaybolmasının tek sebebi arda'mıydı? ayrıca arda'nın bir çok şeyi de isteyerek yaptığını düşünmüyorum. arda'yı kollayacak onu yavşak fener medyasından koruyacak kimse yoktu takımda. bakın sadece teknik direktörden falan bahsetmiyorum yönetimden de bahsediyorum. bir allahın kulu çıkıp arda'ya doğru düzgün sahip çıkmadı. adnan polat resmen kaptan yaparak çakalların ortasına attı gencecik çocuğu sonrada, bir kaç cılız serzeniş dışında, arkasında durmadı korumadı onu. rijkaard desen zaten bu tür şeylerle hiç ilgilenmez futbolcular olgun insanlardır kendilerini koruyabilirler felsefesinden giderek basından korumaya hiç bir zaman çalışmadı arda'yı.
zaman geçtikçe medya baktı kimsenin koruduğu kolladığı yok, taraftar da medya gazına gelmeye başladı, daha da yüklenmeye başladılar. işler çığırından çıkmaya başladı arda'da sapıttı haliyle. sürekli medya odağı olduğundan heo bir açıklama yapma ihtiyacı içinde hissetmeye başladı kendini ve, çok genç olduğunu da unutmayalım bu arada, o gazla verdiği demeçlerde çok saçmaladı. takımın dağıldığı sırada kaptanın devreye girerek takımı toparlamasını bekledik bizde ama arda'da takımı toparlayacak hali bırakın kendisini toparlayacak hal bile yoktu.
şimdi burda fernando torres steven gerrad gibi örnekler verilerek genç yaşta da kaptan olunabileceğinden bahsedilebilir. fakat türk insanı, türk futbolcusu farklıdır arkadaş. öyle gencecik çocuğu takım kaptanı yapıp sırtına da metin oktay forması verirsen ve sonrada arkasında durmazsan yerler onu, ki yedilerde. arda'nın tabiki de hatası vardı ama tek suçlu kesinlikle kendisi değildi. kaptan olmadan önceki dönemlerini hatırlayan yok mu aramızda? nispeten güçlü yönetim, takım fena diil en azından yerlerde sürünmüyor, takımda hakan şükür, hasan şaş gibi takımı bütünleştiren ve koruyan adamlar var. o zaman kimse arda'nın ruhu öldürdüğünden falan bahsetmiyordu. o zamanlar iyiydi çünkü arda ve kendisini koruyanlar arkasında duranlar da vardı. buna galatasaray taraftarı olarak biz de dahiliz.
şimdi bir oturun düşünün, fatih terim takımın başındayken arda kaptan yapılmış olsa ve bu seneki gibi bir kadronun içinde yer almış olsaydı sizce aynı hataları yapar mıydı arda? yada medya arda'nın üstüne bu kadar yüklenebilir miydi imparatordan ayar üstüne ayar yemeden? takımla bütünleşip takımın ruhunun sembolü olmaz mıydı yine? abi tamam bu adam da çok hata yaptı ve eleştirmek tabi ki hakkımız ve eleştiriyoruz da ama bazen biraz aşırıya kaçıyoruz gibime geliyor. hele şu arda dönmesin bu takımın ahengini bozucak ruhunu kaybedicek takımı gibi eleştirileri gördükçe resmen aziz les adnans ve fener medyası tarafından kurgulanmış hain bir tezgah sonucunda oyuna getirildiğimizi falan düşünüyorum sözlük.
sonuç olarak, uzak bir ihtimal bile olsa, diyelim ki takıma döndü, bu takımda ve imparatorun himayesi altında harikalar yaratacaktır kendisi ve eğer dönerse göreceğiz imparator varken medya ne kadar üstüne gidebilecek arda'nın. belki de o zaman biraz daha iyi anlarız adnan polat'ın ne kadar büyük kötülükler yaptığını bu takıma.
eleştirilerin çoğunda haklılık pay var aslında. arda kaptan olduktan sonraki dönemde takımın yaşadıklarını herkes çok net hatırlıyor ne yazıkki. kötü dönemlerdi çok ve arda'nn da katkısı vardı elbet bunda takımın kaptanı olarak. ama el insaf birader tek suçlu arda mıydı yani? ruhun kaybolmasının tek sebebi arda'mıydı? ayrıca arda'nın bir çok şeyi de isteyerek yaptığını düşünmüyorum. arda'yı kollayacak onu yavşak fener medyasından koruyacak kimse yoktu takımda. bakın sadece teknik direktörden falan bahsetmiyorum yönetimden de bahsediyorum. bir allahın kulu çıkıp arda'ya doğru düzgün sahip çıkmadı. adnan polat resmen kaptan yaparak çakalların ortasına attı gencecik çocuğu sonrada, bir kaç cılız serzeniş dışında, arkasında durmadı korumadı onu. rijkaard desen zaten bu tür şeylerle hiç ilgilenmez futbolcular olgun insanlardır kendilerini koruyabilirler felsefesinden giderek basından korumaya hiç bir zaman çalışmadı arda'yı.
zaman geçtikçe medya baktı kimsenin koruduğu kolladığı yok, taraftar da medya gazına gelmeye başladı, daha da yüklenmeye başladılar. işler çığırından çıkmaya başladı arda'da sapıttı haliyle. sürekli medya odağı olduğundan heo bir açıklama yapma ihtiyacı içinde hissetmeye başladı kendini ve, çok genç olduğunu da unutmayalım bu arada, o gazla verdiği demeçlerde çok saçmaladı. takımın dağıldığı sırada kaptanın devreye girerek takımı toparlamasını bekledik bizde ama arda'da takımı toparlayacak hali bırakın kendisini toparlayacak hal bile yoktu.
şimdi burda fernando torres steven gerrad gibi örnekler verilerek genç yaşta da kaptan olunabileceğinden bahsedilebilir. fakat türk insanı, türk futbolcusu farklıdır arkadaş. öyle gencecik çocuğu takım kaptanı yapıp sırtına da metin oktay forması verirsen ve sonrada arkasında durmazsan yerler onu, ki yedilerde. arda'nın tabiki de hatası vardı ama tek suçlu kesinlikle kendisi değildi. kaptan olmadan önceki dönemlerini hatırlayan yok mu aramızda? nispeten güçlü yönetim, takım fena diil en azından yerlerde sürünmüyor, takımda hakan şükür, hasan şaş gibi takımı bütünleştiren ve koruyan adamlar var. o zaman kimse arda'nın ruhu öldürdüğünden falan bahsetmiyordu. o zamanlar iyiydi çünkü arda ve kendisini koruyanlar arkasında duranlar da vardı. buna galatasaray taraftarı olarak biz de dahiliz.
şimdi bir oturun düşünün, fatih terim takımın başındayken arda kaptan yapılmış olsa ve bu seneki gibi bir kadronun içinde yer almış olsaydı sizce aynı hataları yapar mıydı arda? yada medya arda'nın üstüne bu kadar yüklenebilir miydi imparatordan ayar üstüne ayar yemeden? takımla bütünleşip takımın ruhunun sembolü olmaz mıydı yine? abi tamam bu adam da çok hata yaptı ve eleştirmek tabi ki hakkımız ve eleştiriyoruz da ama bazen biraz aşırıya kaçıyoruz gibime geliyor. hele şu arda dönmesin bu takımın ahengini bozucak ruhunu kaybedicek takımı gibi eleştirileri gördükçe resmen aziz les adnans ve fener medyası tarafından kurgulanmış hain bir tezgah sonucunda oyuna getirildiğimizi falan düşünüyorum sözlük.
sonuç olarak, uzak bir ihtimal bile olsa, diyelim ki takıma döndü, bu takımda ve imparatorun himayesi altında harikalar yaratacaktır kendisi ve eğer dönerse göreceğiz imparator varken medya ne kadar üstüne gidebilecek arda'nın. belki de o zaman biraz daha iyi anlarız adnan polat'ın ne kadar büyük kötülükler yaptığını bu takıma.