1035
30 eylül'de euroleague elemeleriyle başlayan 2 tur geçip finalde evsahibi lietuvos rytas'ı yenerek euroleague'e kalmamızla bizi sevince boğan takımımızın bugün geldiği nokta tüm galatasaray'lı taraftarlarda soru işareti yaratmakta.
aslında bu konuyla ilgili siena maçından hemen sonra bişeyler yazmak istemiştim ama iş güç boş vakit bulamamıştım.bu akşam seyretmediğim maçta beşiktaş milangaz'a da yenilmiş takımımız.ne yazık ki benim için bir sürpriz değil bu.anadolu efes maçı da bizim için zor bir maçtı ve kaybetmiştik.keza içerdeki unics kazan maçı,siena maçı da öyle değilmiydi ? barcelona maçı da zordu ve kaybetmiştik.yani şöyle bir sorunumuz var bizim:hedef maçları kazanamamak! peki bunun sebepleri ne olabilir ? tamam barcelona'ya veya anadolu efes'e yenilebiliriz ama unics kazan ve beşiktaş milangaz'ın bizden üstün tarafları nedir ki bizi bu maçlarda yenmeyi başardılar ?
1 - takım sezon başında üstün bir form tuttu ve bu formla hem euroleague'e kaldı hem de fb ülker'i cumhurbaşkanlığı kupası finalinde yendi.şu an ise her erken form tutan takımın yaşadığı form düşüklüğünü yaşıyoruz.
2 - oktay hocanın ikili oyunlarına rakip takım hocaları çözüm üretmeye başladılar.ender ve tutku'yla yaptığımız ikili oyunlarda gardlarımızı tutan oyuncular perdeyi önden değil arkadan alıyorlar bunun açıklaması çok basit çünkü ender veya tutku'nun şutu yok.böylece onları boş bıraksalar bile şuta kalkmayacaklarını biliyorlar veya kalksalar bile bunu riske ediyorlar.sadece lakoviç'le oynadığımız ikili oyunlarda sorun yaşıyorlar çünkü onun şutu var.
3 - lakoviç ve songalia'nın bir türlü istenen seviyeye gelememesi.lakoviç'in oyun tarzında bir değişiklik yok sadece yaşının getirdiği daha az süre alma olayı var ve bu da kabul edilebilir,songalia ise nba de 2 sezon doğru dürüst süre almadı zaten ama euro 2011 de litvanya milli takımın'da düzenli olarak süre aldı ve hiçte fena değildi.songalia'nın orta mesafeli şutu gayet iyidir fakat ben maçlarda songalia'nın bu avantajının üstüne kurulu bir hücum seti pek görmüyorum.
4 - oyun kurucularımızn hiçbirisinin ilk adımı çabuk değil.bu bize maçlarda sıkıştığımız anlarda önündeki savunmacısını geçip sayı,asist veya faul aldırma avantajı getirmiyor.
5 - rakoçeviç,drew nicholas,travis hansen,bogdanoviç,oleson gibi keskin şutörümüz yok.hani oyun sıkıştığında topu ona verelim el üstünden bir üçlük soksun.
6 - pota altında sırtı dönük oyun bilen kalıplı uzunumuz yok.bu ne yazık ki hücum setlerimizi kısırlaştırdığı gibi savunma ribaundlarında da sorun yaşamamıza sebep oluyor.
takımımız son topa kadar mücadelesiyle her zaman alkış aldı,bizler tarafından takdir edildi.ancak top 16 arefesinde transfer yapılmazsa bu takım maçları son topa bile kalmadan kaybedecektir.çünkü euroleague'de karşımızda prokom,olimpia gibi takımlar olmayacak.
aslında bu konuyla ilgili siena maçından hemen sonra bişeyler yazmak istemiştim ama iş güç boş vakit bulamamıştım.bu akşam seyretmediğim maçta beşiktaş milangaz'a da yenilmiş takımımız.ne yazık ki benim için bir sürpriz değil bu.anadolu efes maçı da bizim için zor bir maçtı ve kaybetmiştik.keza içerdeki unics kazan maçı,siena maçı da öyle değilmiydi ? barcelona maçı da zordu ve kaybetmiştik.yani şöyle bir sorunumuz var bizim:hedef maçları kazanamamak! peki bunun sebepleri ne olabilir ? tamam barcelona'ya veya anadolu efes'e yenilebiliriz ama unics kazan ve beşiktaş milangaz'ın bizden üstün tarafları nedir ki bizi bu maçlarda yenmeyi başardılar ?
1 - takım sezon başında üstün bir form tuttu ve bu formla hem euroleague'e kaldı hem de fb ülker'i cumhurbaşkanlığı kupası finalinde yendi.şu an ise her erken form tutan takımın yaşadığı form düşüklüğünü yaşıyoruz.
2 - oktay hocanın ikili oyunlarına rakip takım hocaları çözüm üretmeye başladılar.ender ve tutku'yla yaptığımız ikili oyunlarda gardlarımızı tutan oyuncular perdeyi önden değil arkadan alıyorlar bunun açıklaması çok basit çünkü ender veya tutku'nun şutu yok.böylece onları boş bıraksalar bile şuta kalkmayacaklarını biliyorlar veya kalksalar bile bunu riske ediyorlar.sadece lakoviç'le oynadığımız ikili oyunlarda sorun yaşıyorlar çünkü onun şutu var.
3 - lakoviç ve songalia'nın bir türlü istenen seviyeye gelememesi.lakoviç'in oyun tarzında bir değişiklik yok sadece yaşının getirdiği daha az süre alma olayı var ve bu da kabul edilebilir,songalia ise nba de 2 sezon doğru dürüst süre almadı zaten ama euro 2011 de litvanya milli takımın'da düzenli olarak süre aldı ve hiçte fena değildi.songalia'nın orta mesafeli şutu gayet iyidir fakat ben maçlarda songalia'nın bu avantajının üstüne kurulu bir hücum seti pek görmüyorum.
4 - oyun kurucularımızn hiçbirisinin ilk adımı çabuk değil.bu bize maçlarda sıkıştığımız anlarda önündeki savunmacısını geçip sayı,asist veya faul aldırma avantajı getirmiyor.
5 - rakoçeviç,drew nicholas,travis hansen,bogdanoviç,oleson gibi keskin şutörümüz yok.hani oyun sıkıştığında topu ona verelim el üstünden bir üçlük soksun.
6 - pota altında sırtı dönük oyun bilen kalıplı uzunumuz yok.bu ne yazık ki hücum setlerimizi kısırlaştırdığı gibi savunma ribaundlarında da sorun yaşamamıza sebep oluyor.
takımımız son topa kadar mücadelesiyle her zaman alkış aldı,bizler tarafından takdir edildi.ancak top 16 arefesinde transfer yapılmazsa bu takım maçları son topa bile kalmadan kaybedecektir.çünkü euroleague'de karşımızda prokom,olimpia gibi takımlar olmayacak.