50
frank rijkaard'ı ve temsil ettiklerini destekleyen, başardıklarını görüp, bir sistem takımı olmaya umutlanan galatasaraylılar'ı (kulüp içinde yuvalanmış olan ve bazıları halen bir utanç abidesi olarak formayı sırtına geçirmeye devam eden çakallar ve bu çakalların çakallıklarının sonuçları, bakkal idare edemeyecek tıynetsizlerin o dönemde yönetim kurulunda bulundukları göz ardı edilerek) frank rijkaard taraftarı şeklinde tasnif ederek, aklı sıra (bkz: taşak) geçenlere bülent ünder müstehaktır.
fatih terim'in de ilk sezonunun 4. haftasında fenerden 4 yediğinde kellesi istenmişti. o gün arkasında olan yönetimin vizyonu sayesinde bugün galatasaray taraftarı'nın dünya algısı değişmiş, hayallerinizin bittiği yerde bizim gerçeklerimiz başlar olgusu nesnel bir gerçeklik olarak kökleşmiştir. belki de o gün terim'in arkasında durulmayıp, yerine örneğin bir tınaz tırpan getirilmiş olsaydı, buna karşı çıkıp eleştirenler de fatih terim taraftarı olarak dalga geçilip, aşağılanacaklardı.
fakat tarih başka türlü aktı.
fatih terim'in de ilk sezonunun 4. haftasında fenerden 4 yediğinde kellesi istenmişti. o gün arkasında olan yönetimin vizyonu sayesinde bugün galatasaray taraftarı'nın dünya algısı değişmiş, hayallerinizin bittiği yerde bizim gerçeklerimiz başlar olgusu nesnel bir gerçeklik olarak kökleşmiştir. belki de o gün terim'in arkasında durulmayıp, yerine örneğin bir tınaz tırpan getirilmiş olsaydı, buna karşı çıkıp eleştirenler de fatih terim taraftarı olarak dalga geçilip, aşağılanacaklardı.
fakat tarih başka türlü aktı.