arda turan

bir örnek vereceğim. erkeksiniz. bir kadını çok seviyorsunuz, uzun uğraşlar sonucu kavuşuyorsunuz. hataları oluyor, yanlışları oluyor ama sabrediyor alttan alıyorsunuz. olmaması gereken insanlarla arkadaşlıklar kuruyor, gitmemesi gereken yerlerde bulunuyor. sizin acınız derdiniz varken, o bir yerlerde hep gülebiliyor, sonra da sizin kadar üzüldüğünü söylüyor.

zaman geçiyor, siz evlenme teklifi ediyorsunuz o'na, o da " ben zaten hep seni sevdim, benden daha fazla kimse sevemez seni " diyor ve kabul ediyor. ev alıyorsunuz, ev eşyaları için para biriktiriyorsunuz, hayal ediyorsunuz evinizi, çocuklarınızı, ailelerin kaynaşmasını hatta yemek takımınızı bile...

sonra düğün günü geliyor, nikah memuru hazır düğün yeri akrabalar misafirler herkes hazır. damatlığınızı çoktan giymişsiniz.
evleneceğiniz insan geliyor diyor ki: " ben evlenmek istemiyorum, daha iyi birini buldum, zaten hep gitmek istiyordum "

donup kalıyorsunuz, ortada... ağzınız açılmıyor, diliniz dönmüyor, susuyorsunuz... susmak zorunda bırakılıyorsunuz...
sadece size değil bu ayıp, annenize babanıza herkese...

verilen söz tutulmuyor. ihanet ediliyor.

işte bu da bir aşk hikayesi. galatasaray taraftarı ve arda turan.

aşkın gözü kör olsun...