4131
genel olarak yazarlarıyla ilgili söylemek istediğim birkaç şey var. bu birkaç şeyin içerisine söylediklerimle ben de giriyorumdur belki bilmiyorum, öyleyse de no problemo. mesaj atın arkama bakmadan siler giderim o entarileri. *
şimdi şöyle bir sorun var. birileri birilerini, bir şeyleri eleştiriyor - haklı ya da haksız, farketmez olay eleştirmesi-. sonra bazı arkadaşlar çıkıyor çok komik savunmalar sunuyor. amacım kimseyle dalga geçmek falan değil yanlış anlaşılmasın, sadece olayın absürtlüğünü dile getirmeye çalışıyorum. bu olay neredeyse iki senedir var, rijkaard kavgalarında keşfetmiştim herhalde ilk olarak.
neyse nedir? biri çıkıyor x'i eleştiriyor. ( x değişkeni burada bir oyuncu, bir oyuncunun yaptığı hareket ya da bir taktik herhangi bir şey olabilir). buraya kadar her şey normal. sonra başka bir arkadaş çıkıyor, x'i savunuyor. ( bu da gayet normal ) ama işte orada bir kamil ( iyi, güzel, saf insan anlamında * ) çıkıyor diyor ki x hakkında; z'yi sevenler tarafından eleştirilen x. örnek vermek gerekirse, çok eskilere gidicem, hz. rijkaard zamanları;
sav: - rijkaard orta sahada ayhan'a görev veriyor, futboldan anlamıyor.
antisav: rijkaard'ın orta sahada oynatabileceği en iyi pasör ayhan akman.
savı üreten kamil : ayhan'ın çok iyi pas yapabildiğini düşünen bazı fm dilencileri tarafından savunulan overrated teknik direktör.
tepki: hayda....
devam ediyorum, bu sefer çok güncel. ilk örnekte kalbini kırdığım arkadaşlar da odaklanabilir buraya;
engin maçta kafa atar kırmızı kart görür, yaptığı hareketin absürtlüğünü geçtim, direk kırmızı karttan alacağı 2 maçlık ceza ile fenerbahçe maçında cezalı duruma geçer. biri bunu eleştirir ve kamil arkadaşımız devreye girer;
-cantona'yı görünce yakalarını kaldıran bazıları * tarafından eleştirilen oyuncudur.
hop! bir dakika!
şimdi olayın saçma sapan matematiğine girmek istemiyorum ama kahrolsun ki * girmem lazım. abi şimdi burada yöneldiğin, karşına aldığın kitle nedir? engin'in yediği kırmızı karta karşı olanlar derneği mi? ya da cantona'ya tapan ama engin agresifzmine karşı olan pasifist aslanlar kıraathanesi mi ? kimdir burada hedef kitlen ya da nedir? yani engin'in yediği kırmızı kartı eleştiren her adamı nasıl tek bir kategoriye sokabiliyor ve buna göre bir cevap üretebiliyorsun? ya da engin'in yediği kırmızı kartı eleştiren her adamın cantona'ya taptığı varsayımına nereden ulaşıyorsun? bizim bilmediğimiz bir #turktaraftarininsesiveyonelimleri isimli bir twitter hesabını mı takip ediyorsun? ne oluyor yani, nerden engin'i eleştiren adamın, cantona maçlarını uydudan manu atkısı boynunda izlediğine karar verdin?
mesela olay kazım'ın takıma katkı sağlamaması olsun, bir kamil arkadaşımız çıkıyor ve şöyle diyor;
- aydın'ın forma giymesini isteyen baronlar ( aman balonlar ) tarafından eleştirilen on numara beş yıldız kanat oyuncumuz.
x- ya hacı şaka mısın? ben kazım kendini oyuna vermiyor, canı istediğinde oynuyor dediğimde, aydın oyuna girsin mi demiş oluyorum yani? nasıl bir denklemdir bu?
bir başka örnek;
mertan caner öztürk : birileri çıkıp diyor ki bu çocuk bu maçta * oynamalı. işte burada kamil arkadaşımız devreye giriyor ve diyor ki;
- bazı kazım düşmanları (?) tarafından 15 dakika izlenmek kaydıyla ilk 11e monte edilen alt yapıdaki oyuncumuz.
x- ya abi dur bir dakika. mertan forma giymeli diyen adamın kazım ya da riera düşmanı olduğu sonucuna nereden ulaştın?
neyse uzatmayayım örnekleri, ben bile sıkıldım.
kendi gibi düşünmeyen herkesi, başka bir şey olmakla suçluyor buradaki yazarların %48,23'ü. mertan forma giymeli diyorsan, kazım fener'den geldi, ondan bir cacık olmaz diyen adamlardan birisin, rijkaard kalmalı diyorsan yabancı uşağı hollanda mangasısın, ayhan ıslıklanmamalı diyorsan mustafa sarp fanısın, baros kalmalı diyorsan yabancı aşığı çek yavşağısın.
özet geçiyorum : burada bir yazar bir görüşünü savunuyorsa, kendi fikrini söylüyorsa; saçma sapan siz zaten buna da böyle diyordunuz amk ibneleri, bizans dölleri diye girişmeyin, her önünüze gelen adamı kendi kafanızda oluşturduğunuz düşman bir gruba sokup ayar entry'leri girmeyin. (u: yok lan valla ironi yapmadım bu son cümlemde : ()
şimdi şöyle bir sorun var. birileri birilerini, bir şeyleri eleştiriyor - haklı ya da haksız, farketmez olay eleştirmesi-. sonra bazı arkadaşlar çıkıyor çok komik savunmalar sunuyor. amacım kimseyle dalga geçmek falan değil yanlış anlaşılmasın, sadece olayın absürtlüğünü dile getirmeye çalışıyorum. bu olay neredeyse iki senedir var, rijkaard kavgalarında keşfetmiştim herhalde ilk olarak.
neyse nedir? biri çıkıyor x'i eleştiriyor. ( x değişkeni burada bir oyuncu, bir oyuncunun yaptığı hareket ya da bir taktik herhangi bir şey olabilir). buraya kadar her şey normal. sonra başka bir arkadaş çıkıyor, x'i savunuyor. ( bu da gayet normal ) ama işte orada bir kamil ( iyi, güzel, saf insan anlamında * ) çıkıyor diyor ki x hakkında; z'yi sevenler tarafından eleştirilen x. örnek vermek gerekirse, çok eskilere gidicem, hz. rijkaard zamanları;
sav: - rijkaard orta sahada ayhan'a görev veriyor, futboldan anlamıyor.
antisav: rijkaard'ın orta sahada oynatabileceği en iyi pasör ayhan akman.
savı üreten kamil : ayhan'ın çok iyi pas yapabildiğini düşünen bazı fm dilencileri tarafından savunulan overrated teknik direktör.
tepki: hayda....
devam ediyorum, bu sefer çok güncel. ilk örnekte kalbini kırdığım arkadaşlar da odaklanabilir buraya;
engin maçta kafa atar kırmızı kart görür, yaptığı hareketin absürtlüğünü geçtim, direk kırmızı karttan alacağı 2 maçlık ceza ile fenerbahçe maçında cezalı duruma geçer. biri bunu eleştirir ve kamil arkadaşımız devreye girer;
-cantona'yı görünce yakalarını kaldıran bazıları * tarafından eleştirilen oyuncudur.
hop! bir dakika!
şimdi olayın saçma sapan matematiğine girmek istemiyorum ama kahrolsun ki * girmem lazım. abi şimdi burada yöneldiğin, karşına aldığın kitle nedir? engin'in yediği kırmızı karta karşı olanlar derneği mi? ya da cantona'ya tapan ama engin agresifzmine karşı olan pasifist aslanlar kıraathanesi mi ? kimdir burada hedef kitlen ya da nedir? yani engin'in yediği kırmızı kartı eleştiren her adamı nasıl tek bir kategoriye sokabiliyor ve buna göre bir cevap üretebiliyorsun? ya da engin'in yediği kırmızı kartı eleştiren her adamın cantona'ya taptığı varsayımına nereden ulaşıyorsun? bizim bilmediğimiz bir #turktaraftarininsesiveyonelimleri isimli bir twitter hesabını mı takip ediyorsun? ne oluyor yani, nerden engin'i eleştiren adamın, cantona maçlarını uydudan manu atkısı boynunda izlediğine karar verdin?
mesela olay kazım'ın takıma katkı sağlamaması olsun, bir kamil arkadaşımız çıkıyor ve şöyle diyor;
- aydın'ın forma giymesini isteyen baronlar ( aman balonlar ) tarafından eleştirilen on numara beş yıldız kanat oyuncumuz.
x- ya hacı şaka mısın? ben kazım kendini oyuna vermiyor, canı istediğinde oynuyor dediğimde, aydın oyuna girsin mi demiş oluyorum yani? nasıl bir denklemdir bu?
bir başka örnek;
mertan caner öztürk : birileri çıkıp diyor ki bu çocuk bu maçta * oynamalı. işte burada kamil arkadaşımız devreye giriyor ve diyor ki;
- bazı kazım düşmanları (?) tarafından 15 dakika izlenmek kaydıyla ilk 11e monte edilen alt yapıdaki oyuncumuz.
x- ya abi dur bir dakika. mertan forma giymeli diyen adamın kazım ya da riera düşmanı olduğu sonucuna nereden ulaştın?
neyse uzatmayayım örnekleri, ben bile sıkıldım.
kendi gibi düşünmeyen herkesi, başka bir şey olmakla suçluyor buradaki yazarların %48,23'ü. mertan forma giymeli diyorsan, kazım fener'den geldi, ondan bir cacık olmaz diyen adamlardan birisin, rijkaard kalmalı diyorsan yabancı uşağı hollanda mangasısın, ayhan ıslıklanmamalı diyorsan mustafa sarp fanısın, baros kalmalı diyorsan yabancı aşığı çek yavşağısın.
özet geçiyorum : burada bir yazar bir görüşünü savunuyorsa, kendi fikrini söylüyorsa; saçma sapan siz zaten buna da böyle diyordunuz amk ibneleri, bizans dölleri diye girişmeyin, her önünüze gelen adamı kendi kafanızda oluşturduğunuz düşman bir gruba sokup ayar entry'leri girmeyin. (u: yok lan valla ironi yapmadım bu son cümlemde : ()