1495
ayhan'ı sevmeme sebebim, kötü oynaması, ani atakları skip bırakması vs değil. başka birşey. karpaty maçından sonra havaalanında sırıtması da değil, belki çok az etkisi var.
birkaç yıl önceki bir fenerbahçe maçı. durum 0-0 yanlış hatırlamıyorsam, muhtemelen şampiyonlukta iddialı olduğumuz son sezonlardan biri, fenerbahçe ile kafa kafaya gidiyoruz. kazanırsak büyük avantaj bulacağız.
son dakikalar, orta sahada bir pozisyon, ayhan'a faul yapılıyor ayhan yere düşüyor. kalkıp hakeme kart için saydırmaya başlıyor. o sırada uyanık bir arkadaşı hemen topa dokunup oyunu başlatıyor, ve çok güzel bir kontratak başlıyor. tam heyecanla yerimizden kalkmışken, 2'ye 1 gibi bir pozisyondu sanırım, "düüüüürt" diye bir düdük, atak duruyor, hakem ayhan'a gidip sarı kart gösteriyor. önce başlıyoruz hakeme küfre, ama sonra pozisyon tekrarını seyrediyoruz....
topun oyuna girip, takımının kontratak, gol, belki de şampiyonluk kazanması ayhan'ın umrunda değil, o sadece kendisine yapılan harekete verilmesini istediği (verilmesi gereken değil bakın) sarı kartın peşinde, ısrarla hakemi alkışlıyor, bağıra bağıra, hakem iyi niyetle oyunu devam ettiriyor, ama ayhan ısrara devam ediyor, sonunda hakem oyunu durduruyor.
işte bu pozisyondan sonra istemedim ben ayhan'ı, o formayı hiç yakıştıramadım. söz konusu maçı hatırlayanlar varsa yazsınlar bana, linkini falan verelim.
26 kasım 2011 galatasaray sivasspor maçındaki hadisesine gelince, savunulacak bir tarafı yok ki ahlaksızlığın, galatasaray farkı bu. agresifliği savunuruz, çirkefliği de bazen evet. ama ahlaksızlığı savunmayız kardeşim biz. melo yu savunuruz, engin'i savunuruz, sabri yi savunuruz, ama böyle birşeyi savunmak galatasaray'a yakışmaz.
ha diyorsan ki "onlar emre'yi volkan'ı ne güzel savunuyor, imreniyorum" kolundan tutan yok, o arkadaşlarla aynı takımı destekleyebilirsin gidip, işin farkını anlamadıysan.
birkaç yıl önceki bir fenerbahçe maçı. durum 0-0 yanlış hatırlamıyorsam, muhtemelen şampiyonlukta iddialı olduğumuz son sezonlardan biri, fenerbahçe ile kafa kafaya gidiyoruz. kazanırsak büyük avantaj bulacağız.
son dakikalar, orta sahada bir pozisyon, ayhan'a faul yapılıyor ayhan yere düşüyor. kalkıp hakeme kart için saydırmaya başlıyor. o sırada uyanık bir arkadaşı hemen topa dokunup oyunu başlatıyor, ve çok güzel bir kontratak başlıyor. tam heyecanla yerimizden kalkmışken, 2'ye 1 gibi bir pozisyondu sanırım, "düüüüürt" diye bir düdük, atak duruyor, hakem ayhan'a gidip sarı kart gösteriyor. önce başlıyoruz hakeme küfre, ama sonra pozisyon tekrarını seyrediyoruz....
topun oyuna girip, takımının kontratak, gol, belki de şampiyonluk kazanması ayhan'ın umrunda değil, o sadece kendisine yapılan harekete verilmesini istediği (verilmesi gereken değil bakın) sarı kartın peşinde, ısrarla hakemi alkışlıyor, bağıra bağıra, hakem iyi niyetle oyunu devam ettiriyor, ama ayhan ısrara devam ediyor, sonunda hakem oyunu durduruyor.
işte bu pozisyondan sonra istemedim ben ayhan'ı, o formayı hiç yakıştıramadım. söz konusu maçı hatırlayanlar varsa yazsınlar bana, linkini falan verelim.
26 kasım 2011 galatasaray sivasspor maçındaki hadisesine gelince, savunulacak bir tarafı yok ki ahlaksızlığın, galatasaray farkı bu. agresifliği savunuruz, çirkefliği de bazen evet. ama ahlaksızlığı savunmayız kardeşim biz. melo yu savunuruz, engin'i savunuruz, sabri yi savunuruz, ama böyle birşeyi savunmak galatasaray'a yakışmaz.
ha diyorsan ki "onlar emre'yi volkan'ı ne güzel savunuyor, imreniyorum" kolundan tutan yok, o arkadaşlarla aynı takımı destekleyebilirsin gidip, işin farkını anlamadıysan.