• 162
    geçen sene ocak ayları. vizesinden 20 aldığım dersin finaline giricem. sınavada kasmışım iyi hazırlanmışım. geçmem için 85 ve üstü not gerek ama eminim kendimden böyle bi götüm kalkık girdim sınava. sınavdan bir gün önce tipik fenerli gibi hava atıyodum millete "olum 85 alıcak kadar çözücem gerisini siktir et". girdim sınava kuruldum böyle paşalar gibi sorular geldi önüme. hafiften bi soğuk soğuk terlemeler, titremelerde başladı tabi. sınav bildiğin kol. çalıştığım yerler ama beyin durdu, kesin girecek o kol belli. o an boş boş camdan dışarı bakarken tam fenerliyle empati kuracak oldum ki bir aydınlanma anı yaşadım. uzakta renktaşın biri parçalısıyla yürüyor. o an o parçalıyla ne gitti denilen maçları çevirdiğimizi, ne imkansızları başardığımızı düşündüm. sende aslansın kendine gel diyerek giriştim kağıda. gerisi çorap söküğü gibi geldi tabi sözlük.

    her galatasaray forması kutsaldır ama işte bu yüzden parçalı farklı be abi. çok uzaklardan, alakasız bir zamanda görülse bile insanı bi duygulandırabilme, güç verebilme yeteneğine sahip bu forma.

    sınava gelince, mal mal 10saat camdan dışarı bakarsan sınavı yetiştiremez, 78 alırsın tabi. neyseki sunumlardan yırttık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın