474
bu şekilde devam ettiği sürece hiç bir zaman tarafımca saygı duyulmayacak, bir adım bile ileri gidemeyecektir. sürekli galatasaray üzerine haberler, yorumlar, prim yapmaya çalışmalar, artık yeter.
milli maç*tan sonra tüm takım taraftarlarına açık bir tribün varken yapılanlardan galatasaray taraftarı sorumlu tutulur. her kim bu protestoyu gerçekleştirdiyse de ağzına sağlık. aynı maçta emre belözoğlu milli takım tribünlerine "orospu evladı " der kimsenin sesi çıkmaz. aynı şeyi kadıköy'de şu an atletico madrid'de top koşturan arda turan ya da kaptanımız sabri sarıoğlu yapsa hala yankıları sürmekteydi, tüm eleştiriler tribünlere değil futbolculara yapılacaktı.
ama tam tersi durum 20 kasım 2011 beşiktaş galatasaray maçında gerçekleşti ve türk spor basınının ne kadar tarafsız(!)* olduğunu gördük. başrolde yine tribünler mağdur yine futbolcu. türk spor basınının şımarık oğlanı çarşı tüm dünya'da çok hassas olunan ve de çok büyük yaptırımları olan ırkçılık konusunda emmanuel eboue'ye saldırmış, bununla da yetinmemiş burhan akdağ görsel basında hakaretlerine, aşağılamalarına devam etmiştir. ama suçlu kim? eboue.
bu işler böyle işte her ne olursa olsun hedef galatasaray.
yine geçtiğimiz yıllarda volkan demirel galatasaray tribünlerine hareket çekmiş hiç kimse bunun üzerine gitmemiştir. volkan'ın eyleminin olduğu gün de standart fenerbahçe - galatasaray maçları atmosferinden farklı bir şey yaşanmamıştır. gelelim yine 20 kasım 2011 beşiktaş galatasaray maçına eboue'nin üzerine atılmayan yabancı madde kalmadı. ama burada basının görmesi işlemesi gerken konu yağan maddeler değil, eboue'nin yüzüne madde gelmediği halde yüzünü tutması. evet türk spor basını böyle bir şey işte. yersen.
yakın zaman üzerinden giderek ve de 1 maçta bile ne kadar malzeme çıkartma yaratıcılığına sahip olduklarını göstermek için 20 kasım 2011 beşiktaş galatasaray maçından bir örnek daha. neymiş efendim 65. dakikada çarşı soyunmuş da van'ı hissetmiş. ulan bu kadar da show yapılmaz be el insaf. ulan soyunduğun da noldu? 2 dk. soyundun zaten adrenalin hat safhada üşüdün mü? ay kıyamam ya çok şekersin. artı üşüsen ne olacak yani? bir de 3-5 metrelik kumaşa güneş çizmişler, sıcaklığı bana bile vurdu. burada önemli olan senin üşümen değil, van depreminden zarar gören insanların üşümemesidir. sen önce bunu bir idrak et. yok 3500 atkı 500 sweat falan yollamışlar, ulan biz 2 tır yolladık, gittik dağıttık, maç hasılatını bağışladık n'oldu? kim çıktı söyledi? söylenmemesi gerekir, söylensin demiyorum zaten ama ertesi gün haberlerde, gazetelerde çarşı'nın yaptığı saçma sapan hareket maçın bile önüne geçiyorsa orada bir dur diyeceksin arkadaş.
17 kasım 2011 galatasaray barcelona regal basketbol maçında türk spor tarihini geçtim dünya spor tarihinde geçebilecek bir basketbol maçı tribünü yapılmıştı. 200 tane sopalı pankart, maç boyunca tüm taraftarlar ayakta hiç susmuyor, barcelona antrenörü bile cep telefonundan tribünleri çekiyor, juan carlos navarro gibi bir basketbolcu çıkıp "hayatımda böyle bir şey görmedim" diyor, hangi gazete yazdı? hangi ana haber bülteni verdi? spor haberleri kısmında skoru bile yazılmayan gazeteler var.
engelsiz aslanlarımız kıtalararası, avrupa, dünya hangi şampiyonluk varsa kazandı, kimin haberi var?
böyler uzar gider, gider ama değişen hiç bir şey olmaz.
bu örnek çoğaltılabilir tabi ki. görüldüğü üzere aynı 2 olayda taraflar deiğişse bile hedefleri her zaman galatasaray olmuştur.
şimdi asıl sorumluluk galatasaray taraftarı ve galatasaray yönetimine düşmektedir. gün her zaman olduğu gibi birlik ve beraberlik, bütün olma günüdür.
bu şekilde sessiz kalmakla, twitter'dan tt yapmakla hiç bir yere varamayız. yönetim çıkacak kendi mekanında çatır çatır dökecek her şeyi ortada, kim neyi hakediyorsa söyleyecek lafını. taraftarda kendi mekanında tribünde gereken protestoyu yapacak, adam olmayanlara adam ol diyecek.
tarih boyunca nasıl ki türk'ün türk'ten başka dostu olmamışsa galatasaray'ın da galatasaray'dan başka dostu yoktur.
(u: yukarıdaki türk-dost ilişkisi farklı noktalara çekilmesin farklı bir anlam barındırmıyor içinde, anlamak isteyen anlar zaten)
milli maç*tan sonra tüm takım taraftarlarına açık bir tribün varken yapılanlardan galatasaray taraftarı sorumlu tutulur. her kim bu protestoyu gerçekleştirdiyse de ağzına sağlık. aynı maçta emre belözoğlu milli takım tribünlerine "orospu evladı " der kimsenin sesi çıkmaz. aynı şeyi kadıköy'de şu an atletico madrid'de top koşturan arda turan ya da kaptanımız sabri sarıoğlu yapsa hala yankıları sürmekteydi, tüm eleştiriler tribünlere değil futbolculara yapılacaktı.
ama tam tersi durum 20 kasım 2011 beşiktaş galatasaray maçında gerçekleşti ve türk spor basınının ne kadar tarafsız(!)* olduğunu gördük. başrolde yine tribünler mağdur yine futbolcu. türk spor basınının şımarık oğlanı çarşı tüm dünya'da çok hassas olunan ve de çok büyük yaptırımları olan ırkçılık konusunda emmanuel eboue'ye saldırmış, bununla da yetinmemiş burhan akdağ görsel basında hakaretlerine, aşağılamalarına devam etmiştir. ama suçlu kim? eboue.
bu işler böyle işte her ne olursa olsun hedef galatasaray.
yine geçtiğimiz yıllarda volkan demirel galatasaray tribünlerine hareket çekmiş hiç kimse bunun üzerine gitmemiştir. volkan'ın eyleminin olduğu gün de standart fenerbahçe - galatasaray maçları atmosferinden farklı bir şey yaşanmamıştır. gelelim yine 20 kasım 2011 beşiktaş galatasaray maçına eboue'nin üzerine atılmayan yabancı madde kalmadı. ama burada basının görmesi işlemesi gerken konu yağan maddeler değil, eboue'nin yüzüne madde gelmediği halde yüzünü tutması. evet türk spor basını böyle bir şey işte. yersen.
yakın zaman üzerinden giderek ve de 1 maçta bile ne kadar malzeme çıkartma yaratıcılığına sahip olduklarını göstermek için 20 kasım 2011 beşiktaş galatasaray maçından bir örnek daha. neymiş efendim 65. dakikada çarşı soyunmuş da van'ı hissetmiş. ulan bu kadar da show yapılmaz be el insaf. ulan soyunduğun da noldu? 2 dk. soyundun zaten adrenalin hat safhada üşüdün mü? ay kıyamam ya çok şekersin. artı üşüsen ne olacak yani? bir de 3-5 metrelik kumaşa güneş çizmişler, sıcaklığı bana bile vurdu. burada önemli olan senin üşümen değil, van depreminden zarar gören insanların üşümemesidir. sen önce bunu bir idrak et. yok 3500 atkı 500 sweat falan yollamışlar, ulan biz 2 tır yolladık, gittik dağıttık, maç hasılatını bağışladık n'oldu? kim çıktı söyledi? söylenmemesi gerekir, söylensin demiyorum zaten ama ertesi gün haberlerde, gazetelerde çarşı'nın yaptığı saçma sapan hareket maçın bile önüne geçiyorsa orada bir dur diyeceksin arkadaş.
17 kasım 2011 galatasaray barcelona regal basketbol maçında türk spor tarihini geçtim dünya spor tarihinde geçebilecek bir basketbol maçı tribünü yapılmıştı. 200 tane sopalı pankart, maç boyunca tüm taraftarlar ayakta hiç susmuyor, barcelona antrenörü bile cep telefonundan tribünleri çekiyor, juan carlos navarro gibi bir basketbolcu çıkıp "hayatımda böyle bir şey görmedim" diyor, hangi gazete yazdı? hangi ana haber bülteni verdi? spor haberleri kısmında skoru bile yazılmayan gazeteler var.
engelsiz aslanlarımız kıtalararası, avrupa, dünya hangi şampiyonluk varsa kazandı, kimin haberi var?
böyler uzar gider, gider ama değişen hiç bir şey olmaz.
bu örnek çoğaltılabilir tabi ki. görüldüğü üzere aynı 2 olayda taraflar deiğişse bile hedefleri her zaman galatasaray olmuştur.
şimdi asıl sorumluluk galatasaray taraftarı ve galatasaray yönetimine düşmektedir. gün her zaman olduğu gibi birlik ve beraberlik, bütün olma günüdür.
bu şekilde sessiz kalmakla, twitter'dan tt yapmakla hiç bir yere varamayız. yönetim çıkacak kendi mekanında çatır çatır dökecek her şeyi ortada, kim neyi hakediyorsa söyleyecek lafını. taraftarda kendi mekanında tribünde gereken protestoyu yapacak, adam olmayanlara adam ol diyecek.
tarih boyunca nasıl ki türk'ün türk'ten başka dostu olmamışsa galatasaray'ın da galatasaray'dan başka dostu yoktur.
(u: yukarıdaki türk-dost ilişkisi farklı noktalara çekilmesin farklı bir anlam barındırmıyor içinde, anlamak isteyen anlar zaten)
