3
cirit, ağaçtan veya metalden yapılan bir mızrağın koşularak atılmasını içeren hafif bir atletizm sporu dalıdır. ilk kez antik çağda, yunan olimpiyatları’ndaki pentatlon yarışmalarında yapılmış, ilk uluslar arası yarışma 1896’da isveç’te düzenlenmiştir. 1908’de modern olimpiyat oyunlarına dâhil edilmiştir. cirit atma yarışlarına bayanlar 1932’de alınmıştır. bu branş iskandinav ülkelerinde çok sevilmektedir.
cirit atma yarışmalarında temel kural; ciritin 25-30 m’lik bir pistte koşarak hız aldıktan sonra, koşu alanı bitiş çizgisini ihlâl etmeden, 29 derecelik açı dilimi içine düşecek biçimde sektöre doğru omuz üzerinden atılmasıdır.
bu branşın atletleri atletik yapılı, çevik, süratli, dengesini korumasını bilen ve omuz mafsallarına hareket yeteneği kazandırmış olmalıdır. cirit atma öncelikle yetenek ister. ama hız, teknik, güç ve esneklik çalışmaları yapılmadan başarı imkânsızdır.
cirit, metalden ve ağaçtan yapılır ve üç bölümden oluşur: sivri uçlu metal başlık (ağırlığı 80 gr, uzunluğu 25-33 cm), metal ya da tahtadan çubuk ve sicim (ip) sarılı tutma bölümü. sicimin çapı erkeklerde 15-16 mm, bayanlarda ise 14-15 mm’dir. çubuk olarak adlandırılan ikinci bölüm, tutma bölümünden ara uca doğru uzar ve incelir (erkeklerde 90-110 cm, bayanlarda 80-95 cm’dir). ana kesit alındığında her yeri yuvarlaktır. ciritin uzunluğu erkeklerde 260-270 cm, ağırlığı ise 800 gr’dır. bayanlar arası karşılaşmalarda kullanılan cirit ise daha kısa ve hafiftir (uzunluğu 220-230 cm, ağırlığı ise 600 gr). cirit, nazik ağaçtan imal edildiği için soğuktan çabuk etkilenir. kullanılmadığı zamanlarda cirit özel olarak hazırlanmış cirit masalarına dik olarak bırakılmalıdır. ciritin hiçbir parçası hareket etmemelidir. atletlerin koşu sonrası ciriti atmaları gereken son noktayı belirleyen yay ise beyaza boyanmış metal veya tahta malzemenin yerle aynı düzeyde toprağa gömülmesiyle elde edilir. atletlerin kullandığı ayakkabıların topukları ve tabanı çivilidir. tabanda en çok altı, topukta iki çivi vardır.
günümüzde cirit tutma, taşıma ve atma ile ilgili birkaç stil kullanılmaktadır. 1920’lerde hâkim olan isveç tekniği, yerini önce fin tekniğine, sonra da sovyet ve polonyalıların getirdikleri yeni tekniklere bırakarak önemli gelişmeler göstermiştir.
cirit sol omuz hizasında, sağ elle ortasındaki sicimli bölümden kavranarak tutulur. hız koşusunun başından sıçrama adımlarının başlangıcına kadar yumuşak ve yere 45 derecelik bir eğimle taşınır. atletler genellikle 15-20 metre mesafede hız alırlar ve gittikçe artan bir tempo ile koşarlar. bunu 3-10 metrelik, ciriti geriye alıp atma hazırlığını içeren çapraz koşu izler. atış sırasında vücudun sol tarafı sabit bir durumdadır. atış kolu hızla öne çekilirken, el bileği ile silkme hareketi yapılır. bu hareket ciritin yere saplanmasına yardımcı olur. atış sırasında sağ bacak atış yönüne doğru bükük bir şekilde konulur. sol ayak arkaya doğru kaldırılır ve vücudun üst kısmı öne doğru yatırılır. bu hareket atletin, cirit elden çıktıktan sonra bir adım daha atmamasına, yani faul yapmamasına yardımcı olur. ciritin atıldıktan sonra, 29 derecelik açı içine düşmesi zorunludur. ciritin düşmesi gereken alanı gösteren bu açı çizgilerine "sektör çizgileri" adı verilir. her yarışmacının üç atış hakkı vardır. en iyi sekiz yarışmacı, daha sonraki turda üçer atış daha yaparlar. olimpiyatlar gibi bazı uluslar arası yarışmalarda, önceden belirlenen baraj derecelerine ulaşamayan atletler finallere katılamazlar. altı atış hakkında en iyi dereceye ulaşan, ciriti en uzak mesafeye atan atlet birinci olur. beraberlik hâlinde yarışmacıların ikinci en iyi derecelerine bakılır. kurallara uygun bir atıştan sonra cirit havada kırılırsa atış yenilenir.
yarışmalarda yeterli sayıda hakem görevlendirilmelidir. hakemler atletin koşmasını, bitiş çizgisini ihlâl edip etmediğini ve ciritin düştüğü yeri izlerler. kurallara uygun atışlar beyaz bayrakla, hatalı atışlar kırmızı bayrakla gösterilir. hakemin kırmızı bayrak kaldırması, ölçüm yapılmayacağının işaretidir. atış sonunda ölçüm, ciritin en yakın izi ile yayın iç kenarı arasındaki doğru boyunca cm cinsinden yapılır.
not: alıntı.
cirit atma yarışmalarında temel kural; ciritin 25-30 m’lik bir pistte koşarak hız aldıktan sonra, koşu alanı bitiş çizgisini ihlâl etmeden, 29 derecelik açı dilimi içine düşecek biçimde sektöre doğru omuz üzerinden atılmasıdır.
bu branşın atletleri atletik yapılı, çevik, süratli, dengesini korumasını bilen ve omuz mafsallarına hareket yeteneği kazandırmış olmalıdır. cirit atma öncelikle yetenek ister. ama hız, teknik, güç ve esneklik çalışmaları yapılmadan başarı imkânsızdır.
cirit, metalden ve ağaçtan yapılır ve üç bölümden oluşur: sivri uçlu metal başlık (ağırlığı 80 gr, uzunluğu 25-33 cm), metal ya da tahtadan çubuk ve sicim (ip) sarılı tutma bölümü. sicimin çapı erkeklerde 15-16 mm, bayanlarda ise 14-15 mm’dir. çubuk olarak adlandırılan ikinci bölüm, tutma bölümünden ara uca doğru uzar ve incelir (erkeklerde 90-110 cm, bayanlarda 80-95 cm’dir). ana kesit alındığında her yeri yuvarlaktır. ciritin uzunluğu erkeklerde 260-270 cm, ağırlığı ise 800 gr’dır. bayanlar arası karşılaşmalarda kullanılan cirit ise daha kısa ve hafiftir (uzunluğu 220-230 cm, ağırlığı ise 600 gr). cirit, nazik ağaçtan imal edildiği için soğuktan çabuk etkilenir. kullanılmadığı zamanlarda cirit özel olarak hazırlanmış cirit masalarına dik olarak bırakılmalıdır. ciritin hiçbir parçası hareket etmemelidir. atletlerin koşu sonrası ciriti atmaları gereken son noktayı belirleyen yay ise beyaza boyanmış metal veya tahta malzemenin yerle aynı düzeyde toprağa gömülmesiyle elde edilir. atletlerin kullandığı ayakkabıların topukları ve tabanı çivilidir. tabanda en çok altı, topukta iki çivi vardır.
günümüzde cirit tutma, taşıma ve atma ile ilgili birkaç stil kullanılmaktadır. 1920’lerde hâkim olan isveç tekniği, yerini önce fin tekniğine, sonra da sovyet ve polonyalıların getirdikleri yeni tekniklere bırakarak önemli gelişmeler göstermiştir.
cirit sol omuz hizasında, sağ elle ortasındaki sicimli bölümden kavranarak tutulur. hız koşusunun başından sıçrama adımlarının başlangıcına kadar yumuşak ve yere 45 derecelik bir eğimle taşınır. atletler genellikle 15-20 metre mesafede hız alırlar ve gittikçe artan bir tempo ile koşarlar. bunu 3-10 metrelik, ciriti geriye alıp atma hazırlığını içeren çapraz koşu izler. atış sırasında vücudun sol tarafı sabit bir durumdadır. atış kolu hızla öne çekilirken, el bileği ile silkme hareketi yapılır. bu hareket ciritin yere saplanmasına yardımcı olur. atış sırasında sağ bacak atış yönüne doğru bükük bir şekilde konulur. sol ayak arkaya doğru kaldırılır ve vücudun üst kısmı öne doğru yatırılır. bu hareket atletin, cirit elden çıktıktan sonra bir adım daha atmamasına, yani faul yapmamasına yardımcı olur. ciritin atıldıktan sonra, 29 derecelik açı içine düşmesi zorunludur. ciritin düşmesi gereken alanı gösteren bu açı çizgilerine "sektör çizgileri" adı verilir. her yarışmacının üç atış hakkı vardır. en iyi sekiz yarışmacı, daha sonraki turda üçer atış daha yaparlar. olimpiyatlar gibi bazı uluslar arası yarışmalarda, önceden belirlenen baraj derecelerine ulaşamayan atletler finallere katılamazlar. altı atış hakkında en iyi dereceye ulaşan, ciriti en uzak mesafeye atan atlet birinci olur. beraberlik hâlinde yarışmacıların ikinci en iyi derecelerine bakılır. kurallara uygun bir atıştan sonra cirit havada kırılırsa atış yenilenir.
yarışmalarda yeterli sayıda hakem görevlendirilmelidir. hakemler atletin koşmasını, bitiş çizgisini ihlâl edip etmediğini ve ciritin düştüğü yeri izlerler. kurallara uygun atışlar beyaz bayrakla, hatalı atışlar kırmızı bayrakla gösterilir. hakemin kırmızı bayrak kaldırması, ölçüm yapılmayacağının işaretidir. atış sonunda ölçüm, ciritin en yakın izi ile yayın iç kenarı arasındaki doğru boyunca cm cinsinden yapılır.
not: alıntı.