270
galatasaray'lıların abisi. hatta yaşı aynı olanların bile çoğunun sanki öz abisi.
tribünde bir köprüydü alpaslan abi. zengin ile fakir arasında, liseli ile lisesiz arasında, anadolu ile istanbul arasında, iyi ile kötü arasında, okumuş ile cahil arasında, kapalı ile açık arasında, taraftar ile yönetim arasında, sarı ile kırmızı arasında. galatasaray köprüsüydü adı. ben onu ne zaman görsem ya birinin sorununu dinliyor olurdu, ya birine yardım ediyor, ya da haytalık yapanlara "akıllı olsanıza" diye laf yetiştiriyordu. senelerce ali sami yen'in eşi fahriye yen bakım yurdunda yaşarken taraftarı her hafta rutine bağlatıp ziyaretine götüren de oydu, metin oktay'ı taraftarlarca ziyarete gidelim, yalnız bırakmayalım diye çığır açıp gelenekselleştiren de oydu, ultraslan'ı üniversitelere taşıyıp dev bir organizasyon kuran da oydu, bizi galatasaraylı herşeye müptela eden de oydu, en çok da binlerce dostluğa sevgiye arkadaşlığa sebep olan oydu.
tribünde yanyana oturan zıt kutupların birbirlerine "o da galatasaraylı! o da benden" diye bakmasında kilometre taşıydı.
kadirşinas, vefakar, cefakar. bu sıfatlar her ölenin arkasından söylenir. belki sırf o yüzden çok anlamlı görünmeyecek burada; ama o sıfatların hepsi onda çokca vardı. sabaha kadar yazsak eksik kalacak. faydası da olmayacak. belki birgün biri bakar alpaslan dikmen kimdi diye. biz de tarihe not düşmüş olalım dedik.
yeri bence doldurulmaz, çünkü köprü olmak sadece ona has bir özellikti. bir gün başkası kurarsa o köprüyü, o zaman rahat uyuyacak eminim.
bugün bir kişi eksik bıraktı bizi.
bir tam kişi,
bir adam gibi adam,
bir damla gözyaşı eksik.
rahat uyu süpermen alpaslan
allah rahmet eylesin abi!
sen çocuklarımıza anlatılacak adamdın.
tribünde bir köprüydü alpaslan abi. zengin ile fakir arasında, liseli ile lisesiz arasında, anadolu ile istanbul arasında, iyi ile kötü arasında, okumuş ile cahil arasında, kapalı ile açık arasında, taraftar ile yönetim arasında, sarı ile kırmızı arasında. galatasaray köprüsüydü adı. ben onu ne zaman görsem ya birinin sorununu dinliyor olurdu, ya birine yardım ediyor, ya da haytalık yapanlara "akıllı olsanıza" diye laf yetiştiriyordu. senelerce ali sami yen'in eşi fahriye yen bakım yurdunda yaşarken taraftarı her hafta rutine bağlatıp ziyaretine götüren de oydu, metin oktay'ı taraftarlarca ziyarete gidelim, yalnız bırakmayalım diye çığır açıp gelenekselleştiren de oydu, ultraslan'ı üniversitelere taşıyıp dev bir organizasyon kuran da oydu, bizi galatasaraylı herşeye müptela eden de oydu, en çok da binlerce dostluğa sevgiye arkadaşlığa sebep olan oydu.
tribünde yanyana oturan zıt kutupların birbirlerine "o da galatasaraylı! o da benden" diye bakmasında kilometre taşıydı.
kadirşinas, vefakar, cefakar. bu sıfatlar her ölenin arkasından söylenir. belki sırf o yüzden çok anlamlı görünmeyecek burada; ama o sıfatların hepsi onda çokca vardı. sabaha kadar yazsak eksik kalacak. faydası da olmayacak. belki birgün biri bakar alpaslan dikmen kimdi diye. biz de tarihe not düşmüş olalım dedik.
yeri bence doldurulmaz, çünkü köprü olmak sadece ona has bir özellikti. bir gün başkası kurarsa o köprüyü, o zaman rahat uyuyacak eminim.
bugün bir kişi eksik bıraktı bizi.
bir tam kişi,
bir adam gibi adam,
bir damla gözyaşı eksik.
rahat uyu süpermen alpaslan
allah rahmet eylesin abi!
sen çocuklarımıza anlatılacak adamdın.