• 258
    --- alıntı ---

    1976 yılının bir derbisinin öncesi...

    öncesi dediysek, bir gece öncesi.muhtemelen sokağa çıkma yasaklarının ufak ufak başladığı dönemlerden biri...

    galatasaray tribünlerinin efsane amigosu mehmet abi o gece rakip taraftarla tribün kapma mücadelesi olur ihtimaline karşı elinde kağıt ve kalemle sabahlamaya katılacakların listesini hazırlıyor.güçlü, kuvvetli ve yaşını almışlardan seçiyor mehmet abi olası bir mevzu karşısında grubun güçlü durabilmesi için.

    işte tam o sırada bir çocuk mehmet abi’nin kolundan çekiştirmeye başlıyor bir yandan haykırarak;

    -abi beni de o listeye yaz!

    mehmet abi ise dirseğini çekiştirip duran çocuğa doğru yarım şekilde dönerek;

    -git başımdan! daha çocuksun, 13 yaşındasın evine git...diyor.

    ama çocuk ısrar ediyor.listeyi hazırlayan mehmet abi bir daha hiddetleniyor, bu sefer daha tok bir sesle o çocuğa evine git, başına bir iş gelsin istemiyorum diyerek azarlıyor...

    daha sonra o çocuk ortadan kayboluyor. sabaha doğru karşı tribünle başlayan ufak tefek atışmalar ve sürtüşmeler içinde o çocuk birden ortaya çıkıyor.meğer evine falan gitmemiş bu çocuk, bak sen şu işe!

    galatasaraylı abileriyle beraber karşı tarafın sayısal anlamda üstün olan taraftarına kafa tutuyor. ama bu sefer daha sert bir azar işitiyor mehmet abisinden...

    ama çocuk öyle bir galatasaraylı ki, abisinin o’na kızmasından, haklı telkinlerinden ve bağırmasından ne kadar utansa da bir türlü evine gitmek bilmiyor.

    lafı daha fazla uzatmanın anlamı var mı?

    bu hikayedeki çocuğu merak eden var mı?

    evet, bu hikayedeki çocuğun adı alpaslan dikmen’dir...

    bu anıyı yıllar önce alpaslan abi ve mehmet abi’den canlı canlı dinlemiş ve beynime kazımıştım...

    ruhun şad olsun abi...
    --- alıntı ---

    @tavuklupasta_ /twitter
  • 259
    "şaka gibi" gelen gidişinin üzerinden tam 3 sene geçmiş olan güzel insan. tribündekilerin -yaşıtlarının bile- abisi, kardeşi, "kanka"sı. edirne'den kars'a, almanya'dan kıbrıs'a, avusturya'dan amerika'ya tüm galatasaraylıların alpaslan abi'si. 3 sene önce bu saatleri hatırlıyorum da, kaybettiğim en yakın akrabam olan rahmetli dedemi kaybettiğimiz günkü kadar samimi ve derin bir acıydı yaşadığım. gidişiyle benim gibi ömrü hayatında yüzünü bile görmemiş insanlara dahi gözyaşı döktürmüştür. hani samimi bir yakınınızın ölüm haberini alınca inanmak istemez, şaka olduğunu düşünürsünüz ya. garip bir inkar mekanizması çalıştırıp bu haberi kendi kendinize çürütmeye çalışırsınız. işte vefat haberinin ilk yayıldığı dakikalarda binlerce insana amatör şube fikstürü kurcalatmıştır, zira ertesi gün 28 eylül 2008 galatasaray konyaspor maçı vardır ve rahmetliyi bu durumda istanbul dışına ancak amatör bir branşın memleketin ücra köşesindeki bir maçı çıkarabilirdi. ama ilk şokun ardından kesin haberler ve detaylar gelmeye başlayınca herkes acı gerçekle yüzleşmişti. alpaslan abi kendi rutininin dışına çıkmış, arkadaş çevresinin "maçı izleyelim sonra yola çıkarsınız" ısrarlarına rağmen bayram tatili yolculuğuna o kahpe eylül günü çıkmaya karar vermişti. belli ki kader onu, elbet bir gün hepimizin başına gelecek olan, o kaçınılmaz son için çağırmıştı. işin daha enteresan tarafı -ki bu durum vefatını takip eden birkaç hafta içinde ortaya çıkmıştır- vefatından önce dünyanın farklı yerlerinden de olsa ultraslan içinde belli bir samimiyeti bulunan herkesle bir vesileyle kontak kurmuştur. bu da hayat ve ölüme dair enteresan bir anıdır....

    şimdi diyeceksiniz ki böyle sözlük entry'si mi olur? varsın bu seferlikte böyle olsun...
    kendisi hayatta olsa ve sözlük oluşumu içinde yer alsaydı eğer, eminim ki sözlük formatının kendisine övgüler dizen bir yazı ile ihlal edilmesine herkesten önce itiraz edip tepki gösterirdi. icraatte önder, dost sohbetinde sıradan bir insandı. bütün emeklerine ve ultraslan içindeki yerine rağmen tribünde ya da tribün dışında senden benden farksız bir bireydi. kim bilir belki de onu diğerlerinden ayıran buydu...

    9bin küsur entry yazmış da olsan, sözlükte belli başlı bir yerin de olsa; konu alpaslan abi olunca gözlerin doluyor, anlamlı ve planlı bir yazıyla duygularını anlatmak imkansızlaşıyor..

    ruhun şad olsun abi.
    rahat uyu, emanetin emin ellerde demek de isterdim ama....
  • 260
    2 sene önce bugun aramızdan ayrılışıyla bizi şok içinde bırakan, büyük bir yasa boğan, ua'nın kurucusu, gerçek galatasaraylı. her taraftar onun asaletini, takımına kalpten bağlılığını ve centilmenliğini örnek almalıdır diye düşünüyorum. büyük bir galatasaray aşığı olarak benim de örnek aldığım kişidir kendisi, daima da öyle olacaktır. allah tüm galatasaray ailesine sabır versin.
  • 261
    vefatının üzerinden 3 sene geçen abimiz...canımız...

    hatırlarım...telefonuma ardarda mesajlar yağıyordu. ne oluyor lan dedim. yurtdışından birkaç numara,tribünden arkadaşların isimlerini gördüm. ilk çıkanı açtım. "başımız sağolsun alpaslan ağabeyi kaybettik." inanmadım.. öbür mesajlara baktım.. basımız sağolsun..basımız sağolsun..basımız sağolsun.. gözlerim doldu, ne yapacağımı bilemedim. elim ayağım titriyordu. bilgisayarı açtım foruma girdim. konuda açılmıştı. atahan'ı aradım,kapalıydı telefonu. olamaz diyordum. bıraktım kendimi artık salya sümük ağlıyordum. akşam üzeriydi salim aradı,abinin evine gidelim dedi... yakındık birbirimize. evin önü kalabalıktı. bütün kardeşleri oradaydı. gözlerim atahan'ı aradı. gülerek sarıldı her zaman ki gibi - oooo abi nber. öyle bir sarıldım ki... aslan gibi dimdikti. 12 i geçiyordu birkaç kişi kaldık. yarın görüşmek üzere evine uğurlayıp ayrıldık sokaktan

    erken geldik sabah. kalabalıktı yine sokak. salim'in arabayla geçtik karşıya. öne oturdu aslan parçası.
    numaralanın önüne geldik. cenaze aracı da oradaydı. camiye kadar eşlik ettik...

    hasdal'a geldik..abimizi defnederken ilk kez aslan parçasında gözyaşlarını gördüm.

    rahat uyu abi.
    gözün arkada kalmasın.
    teker teker geleceğiz yanına biz orada olacağız kolkola...
  • 267
    şimdi şöyle ki ben bir şeyler yazmıştım geçenlerde. aslında tüm sözlükle paylaşacak olmak beni korkuttu biraz. çünkü yazdıklarımı kimseciklere okutmam saklarım ben. neyse yine de yazıyorum. hadi bakalım.

    kalem elimde, kağıt önümdeydi aslında
    ama yazmak istiyor, tek kelime dahi yazamıyordum sana.
    çünkü,sen aklıma geldikçe içim acıyordu.
    sen sarı kırmızının hayat bulmuş, kanlanmış, canlanmış haliydin çünkü.
    sen gidince, sarı kırmızıya ne olacaktı?
    sen gidince,kim bize senin gibi gülecekti?
    kim senin kadar kendini galatasaray'a adayacaktı?
    kim senin kadar çalışacaktı galatasaray için,
    sarı kırmızımız için,
    tek aşkımız için?
    gittin.
    ve ben hala bu sorulara bir cevap bulamadım.
    sen gittin
    ve biz senelerdir tribünlerde bir değil, sanki binlerce kişi eksiktik.

    küçük büyük,
    fanatik veya değil,
    tüm galatasaraylılar
    hissettiler gidişini
    yüreklerinin taa en derininde,
    en gizli yerinde bile.
    her gün uyanıp hissettik senin yokluğunu
    yokluğunun yanında bir de,
    bizi uzaklardan seyrettiğini bilmenin buruk mutluluğu.
    sen aklımıza geldiğinde
    hem gülümsedik anılarınla
    hem yaşlar boşaldı gözlerimizden durmaksızcasına.
    hepimiz öyle çok sevmiştik ki seni!
    bazılarımız hiç görmedi belki
    ama dedim ya
    sen sarı kırmızının hayat bulmuş hali!
    nasıl sevilmezsin ki?

    merak etme
    gittin diye, sarı kırmızı da gitmedi
    yaşattık biz onu yine de
    aynı seni yaşattığımız gibi kalplerimizde.

    bundan sonra galatasaray adına yapılan herşeyde
    her yeni doğan galatasaraylıda
    senden bir parça olacaktı
    her yeni doğan aslan parçasının içinde
    bir alpaslan olacaktı!
  • 268
    ultraslanı ultraslan yapan sendin be abi. taraftarı sen dizginliyomuşsun,sen koşuşturuyomussun... üşüyoruz şimdi yorganımız var ama genede üşüyoruz.çünki senin gibi üzerimizi örtemiyorlar be abi.

    yıllar yılı hiç bıkmadın,
    büyük bir aşkla bağlandın,
    yeri geldi sabahladın,
    bütün ömrünü harcadın

    şimdi söyle neredesin sen,
    oldu mu bırakıp gitmen,
    keşke çıkıp şaka desen,
    ne olur alpaslan dikmen.

    koca bir tribün hep bir ağızdan bunları haykırırken gözyaşına boğuluyor. öldükten sonra bu şekilde anılmak çok güzel olmalı...
  • 270
    galatasaray'lıların abisi. hatta yaşı aynı olanların bile çoğunun sanki öz abisi.

    tribünde bir köprüydü alpaslan abi. zengin ile fakir arasında, liseli ile lisesiz arasında, anadolu ile istanbul arasında, iyi ile kötü arasında, okumuş ile cahil arasında, kapalı ile açık arasında, taraftar ile yönetim arasında, sarı ile kırmızı arasında. galatasaray köprüsüydü adı. ben onu ne zaman görsem ya birinin sorununu dinliyor olurdu, ya birine yardım ediyor, ya da haytalık yapanlara "akıllı olsanıza" diye laf yetiştiriyordu. senelerce ali sami yen'in eşi fahriye yen bakım yurdunda yaşarken taraftarı her hafta rutine bağlatıp ziyaretine götüren de oydu, metin oktay'ı taraftarlarca ziyarete gidelim, yalnız bırakmayalım diye çığır açıp gelenekselleştiren de oydu, ultraslan'ı üniversitelere taşıyıp dev bir organizasyon kuran da oydu, bizi galatasaraylı herşeye müptela eden de oydu, en çok da binlerce dostluğa sevgiye arkadaşlığa sebep olan oydu.

    tribünde yanyana oturan zıt kutupların birbirlerine "o da galatasaraylı! o da benden" diye bakmasında kilometre taşıydı.

    kadirşinas, vefakar, cefakar. bu sıfatlar her ölenin arkasından söylenir. belki sırf o yüzden çok anlamlı görünmeyecek burada; ama o sıfatların hepsi onda çokca vardı. sabaha kadar yazsak eksik kalacak. faydası da olmayacak. belki birgün biri bakar alpaslan dikmen kimdi diye. biz de tarihe not düşmüş olalım dedik.

    yeri bence doldurulmaz, çünkü köprü olmak sadece ona has bir özellikti. bir gün başkası kurarsa o köprüyü, o zaman rahat uyuyacak eminim.

    bugün bir kişi eksik bıraktı bizi.
    bir tam kişi,
    bir adam gibi adam,
    bir damla gözyaşı eksik.
    rahat uyu süpermen alpaslan
    allah rahmet eylesin abi!
    sen çocuklarımıza anlatılacak adamdın.
  • 275
    "sevgili alpaslan amca size nekadar teşekür etsek azdır sizin yüzünüzü görmek isterdim. o gülüşünüzü sizin karınıza ve oğlunuza ne mutlu o gülüşünüze görüler. sizin hakkını asla ödeyemeyiz. siz ölmediniz içimizde yaşıyorsunuz. sizbir melek oldunuz. sizbize iyi olmayı, dürüstlüğü öğrettirdiniz siz ve bütün öğretmenler sizi bir melek sanıyordum. biz galatasaraylıyız sevgimiz asla bitmez sizi çoooooooooooooooooooooook seviyoruz sizi hiç unutmayacağız, şimdi siz başka bir dünyadasınız ama sanki bu dünyada yaşıyorsunuz sanki bir güneş oldunuz."

    https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/...1588_589485109_n.jpg

    *

    iyi ki doğmuşsun alpaslan dikmen, iyi ki doğdun..
App Store'dan indirin Google Play'den alın