11
basınımızın ve akşam sahaya çıkacak her iki takımın zavallığını, acizliğini, acınası halini gazete manşetlerinden bir kez daha kavradığım karşılaşma.
otübüste gidiyorum. hemen önümde bir eleman maç sayfasına bakıyor. bir yanda caner'in "bizi kimse engelleyemez" açıklaması. bir başka sayfada sivaslıların "başkanımız için oynayacağız" demeci (ya da röportajı her neyse)
sanırsınız ki, biri hakemlerin tüm engellemelerine, rakip takımların tüm sertliklerine rağmen şampiyon olmuş geçen sene. diğerinin de başkanı tam dünya halklarını kurtuluşa erdirecekken cia tarafından haksız yere tutuklanmış. bir dünya devrimine ramak kala her şey mahvolmuş.
kim kazanır, kim kaybeder zerre umrumda değil.
ikisi de aynı pisliğin kahverengisi.
kahverengi ne lan? aynı pislik işte, kahverengisi falan fazla.
otübüste gidiyorum. hemen önümde bir eleman maç sayfasına bakıyor. bir yanda caner'in "bizi kimse engelleyemez" açıklaması. bir başka sayfada sivaslıların "başkanımız için oynayacağız" demeci (ya da röportajı her neyse)
sanırsınız ki, biri hakemlerin tüm engellemelerine, rakip takımların tüm sertliklerine rağmen şampiyon olmuş geçen sene. diğerinin de başkanı tam dünya halklarını kurtuluşa erdirecekken cia tarafından haksız yere tutuklanmış. bir dünya devrimine ramak kala her şey mahvolmuş.
kim kazanır, kim kaybeder zerre umrumda değil.
ikisi de aynı pisliğin kahverengisi.
kahverengi ne lan? aynı pislik işte, kahverengisi falan fazla.