• 8
    havasını suyunu iyi bilirim. hakkında birkaç kelam etmemde sakınca olmaz sanırım.

    bursa'da bir mahalle maçı düşünün. top koşturan çocuk hakan şükür olur, eskişehir'de sergen olur, ankara'da alex olur ama trabzon'da sadece trabzonsporlu futbolcuların adını söyler o çocuklar. ali kemal'in, dobi hasan'ın, hami'nin, ünal'ın hikayeleriyle büyürler. şehrin her yerinde futbol konuşulur, stad şehrin içindedir, trabzon küçük bir yer olduğundan futbolcuların çoğunu kent merkezinde görebilirsiniz. okullarına mutlaka bir teknik direktör ya da futbolcu ziyarete gelmiştir, trabzonspor'da oynayan bir futbolcu bilmem kimin oğludur, tanıştır, akrabadır. bu da trabzonlu çocuklar için trabzonspor'u hayal olmaktan çıkarıp, ulaşılabilir bir hedef haline getiriyor. daha çok küçük yaşlarda tanıştıkları trabzonspor'da oynayabilmek artık onlar için çok da uzak değil. bu yüzden futboldan başka spor bilmeyen birçok çocuk ya sokağa çıkıp bir abisinin kendisini keşfetmesini bekliyor ya da semtinin takımına giriyor. kentte onlarca amatör takım var. sahalar hiçbir zaman boş kalmıyor. hatta aynı sahada aynı anda 2-3 takım antreman yapıyor. nihayetinde her gencin ya sokakta ya herhangi bir takımda futbol geçmişi var. aynı senaryo tüm ilçeleri için de geçerli. zaten başka eğlencelerinin olması mümkün değil. birkaç yıl öncesine kadar alışveriş merkezi dahi yoktu şehirde. köklü bir üniversite bulunmasına rağmen yeni yeni sosyalleşiyor, kabuk değiştiriyor şehir. bu trabzon'daki çocukların futbola bakış açısını değiştirir mi, hiç sanmıyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın