• 244
    325 k.d olarak tuzla'da deniz harp okulu'ndayken bölük komutanıma bir tane bilet ayarlamıştım bu maç için, ancak kendisi son anda vazgeçtikten sonra, "ulan ben gidemedim bari sen git" demesiyle popomun yanakları topuklarımla yüz göz olmuştu koşarken giyinmek için. 17:30'da tuzla'dan kalkan iett 130 kod'lu otobüse bindikten sonra hacca giden hacı misali içimde bir huzur ve bir sevinç vardı. ama gelin görün ki ali sami yen cehennemine maç başladıktan 10 dk sonra ulaşabildim. skorboard'u görünce biraz şok olmadım değil tabi, ama içimde bir umut vardı yeneceğimize dair. ve kewell üstad'ın -hani o 90'daki örümcek ağlarını aldıydı ya o işte- harika golüyle ağlamaya başlamıştım. bordeaux'un ard arda gelen golleri ile inancım azalsa da gözümün önünde topu alan sabri'nin o son dakika'da abandığı topla kendimden geçmiştim. stadtan çıkmamıştık sabri bize 3'lük çektirdikten sonra saat'e bakmak aklıma geldi 11:30 civarıydı. ve ben gidecek yol arıyorum derken taksi durdurdum o günün parasıyla tam 95 tl tuttu mecidiyeköy-deniz harp okulu hattı. okul'a girerken saatin 1'e doğru geldiğini farketmeden nöbetçi komutanlar durdurup ne işin vardı dışarıda demeleri ve bir kaç sorgu cümlelerinden sonra "komutanım maçtaydım, izinliydim buyrun izin kağıdım" dedikten sonra komutan'ın " vay amk sendeki .şşak bende yok la" demesi ve bana maçı anlattırmasıyla koyu bir sohbete girişmiştik. koğuşa girdiğimde 2 miydi neydi saat.

    düşünebiliyor musunuz? askersiniz, özgürlüklerinizin kısıtlandığı, duygu ve düşüncelerinizin kotalarla sınırlandırılmaya çalışıldığı bir ortamda ben bu maçın canlı şahidi olmuştum. bölük komutanımla ertesi sabahki konuşmalarımız duygu yüklüydü, "oğlum, tarihe tanıklık ettin lan dün" diyerek başladığımız konuşmalar tüylerimizin diken diken olmasıyla bitmişti.

    oğuz komutanım iyi ki bana o fırsatı verdin ve iyi ki bu tarihi maça tanıklık ettim. binlerce kez şükürler olsun sana.

    iyi ki galatasaray'lıyım...
App Store'dan indirin Google Play'den alın