13
eskişehirspor'un son dört sezondur, sekiz tanesi hariç, hiç bir iç saha maçını kaçırmadan tribünden izledim, elimden geldiğince deplasmanlarına gittim; alper potuk, ezberlediğim bir futbolcudur.
bir forvet arkasına dönüşmeyeceği kesin. şu an itibarı ile, çift yönlü bir orta saha oyuncusudur, ön libero olarak da görev yapmışlığı vardır. eğer kariyerine ön libero olarak devam edecekse, defans yönünü geliştirmesi gerekiyor ve zaten henüz 20 yaşında, oyunun defans yönünü geliştirmek, bir futbolcu için zor değildir. bir oyun kurucu, hücuma dönük bir orta saha oyuncusu olarak, henüz potansiyelinin zirvesinde değil ve gelişime açık. uzun mesafeli paslarla ani hücumlar başlatması, en kuvvetli özelliği. orta sahada top hakimiyetini kullanması, ikili mücadelelerde ayakta kalması ve topu kolay kaybetmemesi, topla süratlenebilmesi, topu çabuk ve kolay oyuna sokabilmesi gibi artıları var; bu özelliklere sahip bir futbolcuyu her takım orta sahasında görmek ister. bu saydığım yeteneklerinden, uzun paslar hariç, hiç biri henüz mükemmel değil; fakat hepsi daha da geliştirilebilir ve mükemmele yaklaşabilir.
bu sezon selçuk inan'ı kaybeden trabzonspor'da, şenol güneş'in aklından ilk geçen şey, oluşan boşluğu alper potuk ile doldurmaktı; sağlam referans!
transferi konusunda...
eskişehir'de mutlu ve gitmek için acelesi yok. fakat geçtiğimiz sezonun sonuna doğru, eskişehirspor'un euro cup'a katılma şansını kaybettiği son haftalarda, belli bir standardın üstünde oynamış olsa da, sezonun önceki haftalarındaki heyecanı yoktu. eskişehirspor'a olan sempatimden dolayı, bu durumu kabullenmek benim için zor; ama bu sinyallerin anlamını da iyi bilirim. bu sezon eskişehirspor'da yapılan abuk sabuk transferler de 2011-2012 sezonu için bana pek başarı umudu vermiyor. eskişehirspor'un ligdeki pozisyonu ya da türkiye kupası'nı kazanması ile avrupa'ya gidememesi halinde, alper artık ayrılmayı düşünmeye başlayacaktır. eskişehirspor'u seviyor, ama avrupa'ya katılamaması halinde, eskişehirpor'dan elde edebileceği tüm başarıları elde etti; burada kalarak futbolunu daha fazla geliştiremez.
genç yaşına rağmen, ligdeki en iyi 3-5 yerli orta saha oyuncusundan biri zaten; transfer teklifleri almaya başlayacağı ve galatasaray'ın da kadroda görmek isteyeceği muhakkak. o gün geldiğinde, buralarda "bu anadolu kulüplerinin götü kalktı, ne biçim fatura çekiyorlar!!1!" gibi enttry'ler göreceğimi tahmin ediyorum. eğer eskişehirspor'un talep ettiği bonservis ücreti 5 milyon civarında olur ve yine bu basmakalıp homurdanmaları duyarsam, kalbinizi kırarım. iki sezon boyunca form grafiği sadece üste doğru gitmiş, en ufak disiplin sorunu yaşamamış, 22.00'dan geç yatmadığını bizzat bildiğim(tanıştım kendisiyle) ve zaten ligdeki yaşıtları arasında yerli alternatifi bulunmayan bir oyuncuyu almak istiyorsak; 5 milyon yövro bize çok koymamalı. ha olur da eskişehirspor 13 milyon fatura çeker; beraber söveriz halil ünal'a. fakat sanmıyorum, çünkü eskişehirspor 2011-2012 sezonunu ilk 5'te bitiremez ya da türkiye kupası'nı kazanamazsa, alper potuk'u satmaktan başka pek çaresi kalmayacak; alper'in sözlüşmesi 2013'te bitiyor. şu konuda sizi temin edebilirim; alper potuk, "koçum, seni takımda falan düşünmüyoruz; ama rakibimize transfer olup başarılı olmanı da istemiyoruz. al sana para, ev araba; istanbul'un tadını çıkar, kulübemizde çürü..." diyecek bir kulübe imza atacak karakterde bir futbolcu değildir; futbol oynamak ister.
normalde olsa, transferi benim için çok acil bir mevzu olmazdı. zira orta sahamızda performansından emin olduğumuz selçuk inan ve felipe melo var, yanlarında da bu sezon içinde formayı kapmasından umutlu olduğumuz yekta kurtuluş var. yekta'nın formunu yükseltip takıma girememesi halinde, yerine yabancı alternatif aramak; alper varken korkunç bir hata olur. eğer yekta formayı kaparsa, selçuk-yekta ikilisinin arkasında felipe melo ve alper'i 2 sezon dönüşümlü oynatmak, selçuk ya da yekta'nın yokluğunda alper'i joker olarak kullanmak büyük rahatlık sağlayacaktır. selçuk-alper-yekta şeklinde üç kaliteli yerliden oluşan bir orta sahanın, 6 yabancı hakkımızı il onbirin diğer kısımlarında kullanmakta yaratacağı rahatlıktan bahsetmiyorum bile; hele ki colin kazım'ın galatasaray'da kalıcı olması ve sercan yıldırım'ın kendini geliştirip formayı kapması düşünüldüğünde... vay ki ne vay...
özetle: eskişehirspor'dan ayrıldığını görmek zaten koyacak; eğer galatasaray forması dışında bir türk takımının formasını giydiğini görürsem, yaşamak bana haram olur.
edit: skicem ya...
bir forvet arkasına dönüşmeyeceği kesin. şu an itibarı ile, çift yönlü bir orta saha oyuncusudur, ön libero olarak da görev yapmışlığı vardır. eğer kariyerine ön libero olarak devam edecekse, defans yönünü geliştirmesi gerekiyor ve zaten henüz 20 yaşında, oyunun defans yönünü geliştirmek, bir futbolcu için zor değildir. bir oyun kurucu, hücuma dönük bir orta saha oyuncusu olarak, henüz potansiyelinin zirvesinde değil ve gelişime açık. uzun mesafeli paslarla ani hücumlar başlatması, en kuvvetli özelliği. orta sahada top hakimiyetini kullanması, ikili mücadelelerde ayakta kalması ve topu kolay kaybetmemesi, topla süratlenebilmesi, topu çabuk ve kolay oyuna sokabilmesi gibi artıları var; bu özelliklere sahip bir futbolcuyu her takım orta sahasında görmek ister. bu saydığım yeteneklerinden, uzun paslar hariç, hiç biri henüz mükemmel değil; fakat hepsi daha da geliştirilebilir ve mükemmele yaklaşabilir.
bu sezon selçuk inan'ı kaybeden trabzonspor'da, şenol güneş'in aklından ilk geçen şey, oluşan boşluğu alper potuk ile doldurmaktı; sağlam referans!
transferi konusunda...
eskişehir'de mutlu ve gitmek için acelesi yok. fakat geçtiğimiz sezonun sonuna doğru, eskişehirspor'un euro cup'a katılma şansını kaybettiği son haftalarda, belli bir standardın üstünde oynamış olsa da, sezonun önceki haftalarındaki heyecanı yoktu. eskişehirspor'a olan sempatimden dolayı, bu durumu kabullenmek benim için zor; ama bu sinyallerin anlamını da iyi bilirim. bu sezon eskişehirspor'da yapılan abuk sabuk transferler de 2011-2012 sezonu için bana pek başarı umudu vermiyor. eskişehirspor'un ligdeki pozisyonu ya da türkiye kupası'nı kazanması ile avrupa'ya gidememesi halinde, alper artık ayrılmayı düşünmeye başlayacaktır. eskişehirspor'u seviyor, ama avrupa'ya katılamaması halinde, eskişehirpor'dan elde edebileceği tüm başarıları elde etti; burada kalarak futbolunu daha fazla geliştiremez.
genç yaşına rağmen, ligdeki en iyi 3-5 yerli orta saha oyuncusundan biri zaten; transfer teklifleri almaya başlayacağı ve galatasaray'ın da kadroda görmek isteyeceği muhakkak. o gün geldiğinde, buralarda "bu anadolu kulüplerinin götü kalktı, ne biçim fatura çekiyorlar!!1!" gibi enttry'ler göreceğimi tahmin ediyorum. eğer eskişehirspor'un talep ettiği bonservis ücreti 5 milyon civarında olur ve yine bu basmakalıp homurdanmaları duyarsam, kalbinizi kırarım. iki sezon boyunca form grafiği sadece üste doğru gitmiş, en ufak disiplin sorunu yaşamamış, 22.00'dan geç yatmadığını bizzat bildiğim(tanıştım kendisiyle) ve zaten ligdeki yaşıtları arasında yerli alternatifi bulunmayan bir oyuncuyu almak istiyorsak; 5 milyon yövro bize çok koymamalı. ha olur da eskişehirspor 13 milyon fatura çeker; beraber söveriz halil ünal'a. fakat sanmıyorum, çünkü eskişehirspor 2011-2012 sezonunu ilk 5'te bitiremez ya da türkiye kupası'nı kazanamazsa, alper potuk'u satmaktan başka pek çaresi kalmayacak; alper'in sözlüşmesi 2013'te bitiyor. şu konuda sizi temin edebilirim; alper potuk, "koçum, seni takımda falan düşünmüyoruz; ama rakibimize transfer olup başarılı olmanı da istemiyoruz. al sana para, ev araba; istanbul'un tadını çıkar, kulübemizde çürü..." diyecek bir kulübe imza atacak karakterde bir futbolcu değildir; futbol oynamak ister.
normalde olsa, transferi benim için çok acil bir mevzu olmazdı. zira orta sahamızda performansından emin olduğumuz selçuk inan ve felipe melo var, yanlarında da bu sezon içinde formayı kapmasından umutlu olduğumuz yekta kurtuluş var. yekta'nın formunu yükseltip takıma girememesi halinde, yerine yabancı alternatif aramak; alper varken korkunç bir hata olur. eğer yekta formayı kaparsa, selçuk-yekta ikilisinin arkasında felipe melo ve alper'i 2 sezon dönüşümlü oynatmak, selçuk ya da yekta'nın yokluğunda alper'i joker olarak kullanmak büyük rahatlık sağlayacaktır. selçuk-alper-yekta şeklinde üç kaliteli yerliden oluşan bir orta sahanın, 6 yabancı hakkımızı il onbirin diğer kısımlarında kullanmakta yaratacağı rahatlıktan bahsetmiyorum bile; hele ki colin kazım'ın galatasaray'da kalıcı olması ve sercan yıldırım'ın kendini geliştirip formayı kapması düşünüldüğünde... vay ki ne vay...
özetle: eskişehirspor'dan ayrıldığını görmek zaten koyacak; eğer galatasaray forması dışında bir türk takımının formasını giydiğini görürsem, yaşamak bana haram olur.
edit: skicem ya...