16
--- alıntı ---
tff’nin çok tartışılan ‘iddianameyi bekleyeceğiz kararı spor hukukçularının geniş bir kesiminden destek görmüş durumda. hukukçular özellikle ‘savunma hakkı’ konusunda neredeyse ortak tavır sergiliyorlar. ayrıldıkları tek nokta ise uefa’nın tavrının ne olacağı. avrupa futbolunu yöneten bu kurumun net tavrını 25 ağustos tarihindeki şampiyonlar ligi kura çekiminde göreceğiz. ve o toplantıda öne çıkan en önemli isim ise hiç kuşkusuz şenes erzik olacaktır.
az konuşup çok iş yapmasıyla tanıdığımız şenes ağabeyin (erzik) uefa’daki etkili konumuyla aba altından sopa göstermesi mümkün. ama bizim tanıdığımız şenes ağabey, temellerini attığı özerk türk futbolu’nu kurtarmak için kura çekimini beklemeden birilerini uyaracaktır.
temiz raporu gerekiyor
çünkü şenes erzik’in de çok iyi bildiği gibi, yerel federasyonların kararlarına karışmayan uefa, tff’nin savunma alınamadığı gerekçesiyle “ötelediği” aynı dosyayı kendi disiplin kurulunda görüşüp karara bağlayabilir. ayrıca her kulüp için ayrı yaptırım uygulayıp, tff’ye de ağır fatura çıkarabilir. ve uefa tüm bu kararları, “şike ve teşvik var ama kanıt yok” diyerek kanaat belirtemeyen bizim etik kurulumuz’un aksine, aynı belgeleri inceleyip kanaatla verebilir. uefa’nın arşivlerinde çok sayıda bu tür karar var. ve bu kararların bir çoğunun altında şenes erzik’in de imzası bulunuyor. kısacası, şampiyonlar ligi kurası çekildiği andan itibaren hem f.bahçe, hem de futbolumuz dönülmez bir yola girmiş olacak.
hatirlatmakta fayda var, italya’da juventus’un başını çektiği şike skandalı sonrasında uefa “temiz raporu” uygulaması başlattı. 2006-07 sezonundan bu yana avrupa kupalarına katılan her takım maçlarına başlamadan önce uefa’ya şike ve teşvik primi eylemlerine katılmadığına dair yazılı bildirimde bulunuyor. ve her hangi bir takımın maçlar devam ederken şikeye bulaştığı ortaya çıkarsa, o zaman uefa “temiz raporu vererek yalan beyanda bulundun” deyip bir kaç saat içinde 2 ile 3 yıl men cezası veriyor (yunanistan’daki volou örneğinde olduğu gibi). buradaki en can alıcı nokta ise şu:
eğer yerel federasyon “şike ve teşvik yok” derse ve uefa aynı belgelerle aksi karar verirse o zaman o ülke içinde milli müsabakalara katılmama cezası söz konusu olabiliyor...
kozmik rapor uefa’ya gitti
tff’nin üst düzey yöneticilerinden birisiyle dün konuştum.. daha ‘merhaba’ demeden “doğru bir karar aldık, sonuna kadar da arkasında duracağız” dedi. “dosyada adı geçen kişi ve kulüplere savunma hakkı tanımak amacıyla iddianameyi beklemek” olarak özetleyebileceğimiz karar ile etik kurul’un raporunu uefa’ya gönderip göndermediklerini sordum. “uefa ile irtibat halindeyiz, tabii ki gönderdik” dedi.
etik kurul’un 150 sayfalık raporunun son 10 sayfasında yer alan sonuç bölümünde aynen şöyle yazıyor: “kurulumuz dosya içeriğiyle sınırlı olarak yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonunda kanaat oluşturmaya yetecek şekilde kanıt bulunan bazı müsabakalarda eylemlerin, ilgili kişiler ve kişilerin eylem ve davranışlarının kulüplere izafesi mümkün olduğu durumlarda spor kulüpleri bakımından şike, şike teşebbüsü, teşvik primi veya teşvik primine teşebbüs oluşturduğu kanaatine ulaşmış, bazı müsabakalar bakımından ya da olaylarda adı geçen kişiler açısından ise kanaat oluşturmaya yetecek kanıt bulunmadığı şeklinde görüş belirtmiştir.
bu şekilde karar verilen durumlarda şike veya teşvik primi vakalarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda bir şüphe mevcuttur. ancak bu şüphe doğrultusunda kanaat oluşmasına yetecek kanıt bulunmamaktadır.”
meraktan soruyorum; uefa disiplin komitesi bu mütalaa için acaba “biz de öteleyelim” der mi?
--- alıntı ---
tff’nin çok tartışılan ‘iddianameyi bekleyeceğiz kararı spor hukukçularının geniş bir kesiminden destek görmüş durumda. hukukçular özellikle ‘savunma hakkı’ konusunda neredeyse ortak tavır sergiliyorlar. ayrıldıkları tek nokta ise uefa’nın tavrının ne olacağı. avrupa futbolunu yöneten bu kurumun net tavrını 25 ağustos tarihindeki şampiyonlar ligi kura çekiminde göreceğiz. ve o toplantıda öne çıkan en önemli isim ise hiç kuşkusuz şenes erzik olacaktır.
az konuşup çok iş yapmasıyla tanıdığımız şenes ağabeyin (erzik) uefa’daki etkili konumuyla aba altından sopa göstermesi mümkün. ama bizim tanıdığımız şenes ağabey, temellerini attığı özerk türk futbolu’nu kurtarmak için kura çekimini beklemeden birilerini uyaracaktır.
temiz raporu gerekiyor
çünkü şenes erzik’in de çok iyi bildiği gibi, yerel federasyonların kararlarına karışmayan uefa, tff’nin savunma alınamadığı gerekçesiyle “ötelediği” aynı dosyayı kendi disiplin kurulunda görüşüp karara bağlayabilir. ayrıca her kulüp için ayrı yaptırım uygulayıp, tff’ye de ağır fatura çıkarabilir. ve uefa tüm bu kararları, “şike ve teşvik var ama kanıt yok” diyerek kanaat belirtemeyen bizim etik kurulumuz’un aksine, aynı belgeleri inceleyip kanaatla verebilir. uefa’nın arşivlerinde çok sayıda bu tür karar var. ve bu kararların bir çoğunun altında şenes erzik’in de imzası bulunuyor. kısacası, şampiyonlar ligi kurası çekildiği andan itibaren hem f.bahçe, hem de futbolumuz dönülmez bir yola girmiş olacak.
hatirlatmakta fayda var, italya’da juventus’un başını çektiği şike skandalı sonrasında uefa “temiz raporu” uygulaması başlattı. 2006-07 sezonundan bu yana avrupa kupalarına katılan her takım maçlarına başlamadan önce uefa’ya şike ve teşvik primi eylemlerine katılmadığına dair yazılı bildirimde bulunuyor. ve her hangi bir takımın maçlar devam ederken şikeye bulaştığı ortaya çıkarsa, o zaman uefa “temiz raporu vererek yalan beyanda bulundun” deyip bir kaç saat içinde 2 ile 3 yıl men cezası veriyor (yunanistan’daki volou örneğinde olduğu gibi). buradaki en can alıcı nokta ise şu:
eğer yerel federasyon “şike ve teşvik yok” derse ve uefa aynı belgelerle aksi karar verirse o zaman o ülke içinde milli müsabakalara katılmama cezası söz konusu olabiliyor...
kozmik rapor uefa’ya gitti
tff’nin üst düzey yöneticilerinden birisiyle dün konuştum.. daha ‘merhaba’ demeden “doğru bir karar aldık, sonuna kadar da arkasında duracağız” dedi. “dosyada adı geçen kişi ve kulüplere savunma hakkı tanımak amacıyla iddianameyi beklemek” olarak özetleyebileceğimiz karar ile etik kurul’un raporunu uefa’ya gönderip göndermediklerini sordum. “uefa ile irtibat halindeyiz, tabii ki gönderdik” dedi.
etik kurul’un 150 sayfalık raporunun son 10 sayfasında yer alan sonuç bölümünde aynen şöyle yazıyor: “kurulumuz dosya içeriğiyle sınırlı olarak yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonunda kanaat oluşturmaya yetecek şekilde kanıt bulunan bazı müsabakalarda eylemlerin, ilgili kişiler ve kişilerin eylem ve davranışlarının kulüplere izafesi mümkün olduğu durumlarda spor kulüpleri bakımından şike, şike teşebbüsü, teşvik primi veya teşvik primine teşebbüs oluşturduğu kanaatine ulaşmış, bazı müsabakalar bakımından ya da olaylarda adı geçen kişiler açısından ise kanaat oluşturmaya yetecek kanıt bulunmadığı şeklinde görüş belirtmiştir.
bu şekilde karar verilen durumlarda şike veya teşvik primi vakalarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda bir şüphe mevcuttur. ancak bu şüphe doğrultusunda kanaat oluşmasına yetecek kanıt bulunmamaktadır.”
meraktan soruyorum; uefa disiplin komitesi bu mütalaa için acaba “biz de öteleyelim” der mi?
--- alıntı ---