25
1.87 boy ve 78kg şeklinde ölçülere sahip yakışıklı bir adamım ben. iyi de top oynarım. çok hızlı koşabiliyorum ama uzun süre koşamıyorum. bunda günde 1 paket sigara içmenin de etkileri var. neyse konumuz o değil. yani anlayacağınız oyunu rakip yarı sahada oynarım ben. atılan her topa koşarım ve genelde alırım da. geçen gün başıma bir olay geldi ve maçı bırakmayı düşündüm ciddi ciddi.
bir arkadaşım sağ kanattan bir top attı bana. 3 defans oyuncusu ise sağımda, solumda ve önümdeydi. biraz önce bana attı dedim ama bir garip attı ve top üstteki fileleri sıyırıp garip bir şekilde koşu yoluma doğru gitmeye başladı. ben de mafya babası edasında defanslarla birlikte koşmaya başladım. topu bir kontrol edişim var yemin ediyorum top ağladı.
http://gss.gs/Vm
referans olarak bu fotoğrafı alıyoruz. tabii ki böyle bir surat ifadesi yoktu suratımda onu karıştırmayın. olay topla ilgili.
şimdi bu fotoğraftaki topu robinho'nun götüne doğru yaklaştırın kafanızda. götüyle topuğu arasında sıkıştırıp önüne aldığını düşünün. aha öyle aldım topu. yan taraflarımdaki defanslar zaten geride kaldı çünkü onlar hafif arkama doğru gelen topu durduracağımı düşünüp yavaşlamışlardı ama ben hız kesmeden o topu önüme almıştım. önümde bir tane defans oyuncusu ve kaleci kalmıştı. defans oyuncusuna en klasik çalımı attım. vücudumu sola atıp bir anda sağ ayağımın dışıyla topu sağ tarafa ittim ve onu da geçtim.
kaleci açılmaya başladı ve topa doğru kaydı. zaten kaleye çok yaklaştığımız için kaleciye de çok yakındım ve fazla hareket mesafem kalmadı. kalecinin sağına doğru topu yolladım ve ben de arkasından koştum topun. açım çok kötü değildi ama artık kalenin karşısında da değildim ancak kaleyi de boşaltmıştım. kafamı kaldırıp kaleye baktım ve ayağımın içiyle topu ağlara yuvarlamaya çalışırken kayıp düştüm lan. vallahi de billahi de düştüm. siktiğim yazı boyunca yağmur yağmadı ama perşembe günü yağacağı tuttu.
tabii ki bu olay beni daha da hırslandırdı ve maç boyunca ayağıma gelen her topa abanarak bir çoğunu dışarıya yolladım. takım arkadaşlarımın üstün performansıyla maçı kazanabildik ancak ben o günün gerçek kaybedeniydim.
bir arkadaşım sağ kanattan bir top attı bana. 3 defans oyuncusu ise sağımda, solumda ve önümdeydi. biraz önce bana attı dedim ama bir garip attı ve top üstteki fileleri sıyırıp garip bir şekilde koşu yoluma doğru gitmeye başladı. ben de mafya babası edasında defanslarla birlikte koşmaya başladım. topu bir kontrol edişim var yemin ediyorum top ağladı.
http://gss.gs/Vm
referans olarak bu fotoğrafı alıyoruz. tabii ki böyle bir surat ifadesi yoktu suratımda onu karıştırmayın. olay topla ilgili.
şimdi bu fotoğraftaki topu robinho'nun götüne doğru yaklaştırın kafanızda. götüyle topuğu arasında sıkıştırıp önüne aldığını düşünün. aha öyle aldım topu. yan taraflarımdaki defanslar zaten geride kaldı çünkü onlar hafif arkama doğru gelen topu durduracağımı düşünüp yavaşlamışlardı ama ben hız kesmeden o topu önüme almıştım. önümde bir tane defans oyuncusu ve kaleci kalmıştı. defans oyuncusuna en klasik çalımı attım. vücudumu sola atıp bir anda sağ ayağımın dışıyla topu sağ tarafa ittim ve onu da geçtim.
kaleci açılmaya başladı ve topa doğru kaydı. zaten kaleye çok yaklaştığımız için kaleciye de çok yakındım ve fazla hareket mesafem kalmadı. kalecinin sağına doğru topu yolladım ve ben de arkasından koştum topun. açım çok kötü değildi ama artık kalenin karşısında da değildim ancak kaleyi de boşaltmıştım. kafamı kaldırıp kaleye baktım ve ayağımın içiyle topu ağlara yuvarlamaya çalışırken kayıp düştüm lan. vallahi de billahi de düştüm. siktiğim yazı boyunca yağmur yağmadı ama perşembe günü yağacağı tuttu.
tabii ki bu olay beni daha da hırslandırdı ve maç boyunca ayağıma gelen her topa abanarak bir çoğunu dışarıya yolladım. takım arkadaşlarımın üstün performansıyla maçı kazanabildik ancak ben o günün gerçek kaybedeniydim.