962
da vinci şifresi filminde ve kitabında sophie nevue, ösym şifrelerini bile kıran profesör robert langdon'a şöyle diyordu;
"biz komiser bezu fache'a boğa deriz. bir kere saldırmaya başladı sonuç alana kadar durmaz."
bezu cinayetin başından beri langdon'ı suçlu sanıyordu ve sürekli ona saldırdı. oysaki katil uşak yani piskopos'un uşağı sarı pipiydi. ama bezu çoktan langdon'ı katil ilan etmişti. hemen herkes feneri suçlu ilan etti ama bir yandan da mahkemenin ne sonuç vereceğine odaklandık. başta biz olmak üzere neredeyse bütün taraftar fache gibi fenere saldırdı. herkes malum sonucu istiyordu. bir an için fenerin yerine geçelim dedik, belki suçsuzdur dedik ama bakın neler keşfettim. önce galatasaray. malum galatasaray'ın 2005-2006 sezonu hariç lig başarıları tarih boyunca avrupa başarıları ile paralel gitmiştir. 1987'de şike yaptılar dediler. şampiyonlar ligi yarı finaline çıktık. 1993'te şike var dediler manchester united'ı eledik. 90'ların sonunda şike var dediler uefa kupası kazandık.
şimdi fenerbahçe;
2001'de avrupa'da sıfır çektiler ama şampiyon oldular. nasıl oldu bu iş?
2009-2010 sezonu. fenerbahçe avrupa'nın sıradan bir takımına uefa kupası 2. turunda elenmiş, ligde 7 maç üst üste kazanamamış. kimse fenere ilk 3 için bile ihtimal vermiyor. aziz yıldırım çıkıp birilerine sataştı. sonuç: üst üste 7 galibiyet ve şampiyonluk kupasının ucunu tutmuş bir fener. nasıl oldu bu iş?
2010-2011 sezonu. fener ön eleme maçlarında önce şampiyonlar liginden tırışka bir ligin takımına eleniyor, sonra uefa kupasından bizim fersah fersah altımızda dedikleri yunan ligi takımına eleniyor. sezon başlamadan avrupa macerası bitiyor. ligde sıçıp sıvamaya başlıyor. kupada maç fazlasıyla grup sonuncusu oluyor. ilk devre bitiyor kimse fenere ihtimal vermiyor, transfer yapılmıyor ama o fener 17'de 16 yapıyor.
sizce tüm bu olanlar tesadüf mü, fenerin başarısı mı yoksa avrupa takımlarının şike yapmaması mı?
2011-2012 sezonu için söyleyeceklerim ise yine şike yapacaklar. nasılsa ceza almıyorlar. abartarak devam edecekler şikeye. çünkü normal bir fenerbahçe gelecek sezon ilk 5'e giremez. daha yabancı transferi bile yapmadılar. futbolcular mutsuz. yabancılar gitmek istiyor. ilk siktiri başından beri fenerde kalmak isteyen yobo yaptı. yeni sezonda şike yapmadan boylarının ölçüsünü almaları an meselesidir.
bu entryden çıkartılacak ders de şudur: aziz yıldırım olmasa, fener şike yapmasa, fener medya ve federasyon tarafından kollanmasa bu adamlar lig yarışının sonunda ilk 5'e bile giremez. türkiye kupasında final bile oynayamaz. bank asya'ya düşürseler çıkamaz. 2006'da son maç kaybetmeyiz diye denizli ile uğraşmadılar. 2009'da aragones ve guiza'ya güvendikleri için şikeye bulaşmadılar ve 4. oldular. 2010'da bu kadar para verdiğimiz yeter biraz da oyuncular maç kazansın dedikleri için 7 maç üst üste kazanamadılar. 2010'da trabzon'a para verilmez hem kendi evimizdeyiz kazanırız dedikleri için kaybettiler. 2010-2011 sezonunda bir kez de şikesiz türkiye kupası grubundan çıkalım dedikleri için çıkamadılar. as a result yani sonuç olarak parasız, şikesiz, azizsiz, medyasız bir fenerin bir antalyaspor'dan farkı yoktur.
"biz komiser bezu fache'a boğa deriz. bir kere saldırmaya başladı sonuç alana kadar durmaz."
bezu cinayetin başından beri langdon'ı suçlu sanıyordu ve sürekli ona saldırdı. oysaki katil uşak yani piskopos'un uşağı sarı pipiydi. ama bezu çoktan langdon'ı katil ilan etmişti. hemen herkes feneri suçlu ilan etti ama bir yandan da mahkemenin ne sonuç vereceğine odaklandık. başta biz olmak üzere neredeyse bütün taraftar fache gibi fenere saldırdı. herkes malum sonucu istiyordu. bir an için fenerin yerine geçelim dedik, belki suçsuzdur dedik ama bakın neler keşfettim. önce galatasaray. malum galatasaray'ın 2005-2006 sezonu hariç lig başarıları tarih boyunca avrupa başarıları ile paralel gitmiştir. 1987'de şike yaptılar dediler. şampiyonlar ligi yarı finaline çıktık. 1993'te şike var dediler manchester united'ı eledik. 90'ların sonunda şike var dediler uefa kupası kazandık.
şimdi fenerbahçe;
2001'de avrupa'da sıfır çektiler ama şampiyon oldular. nasıl oldu bu iş?
2009-2010 sezonu. fenerbahçe avrupa'nın sıradan bir takımına uefa kupası 2. turunda elenmiş, ligde 7 maç üst üste kazanamamış. kimse fenere ilk 3 için bile ihtimal vermiyor. aziz yıldırım çıkıp birilerine sataştı. sonuç: üst üste 7 galibiyet ve şampiyonluk kupasının ucunu tutmuş bir fener. nasıl oldu bu iş?
2010-2011 sezonu. fener ön eleme maçlarında önce şampiyonlar liginden tırışka bir ligin takımına eleniyor, sonra uefa kupasından bizim fersah fersah altımızda dedikleri yunan ligi takımına eleniyor. sezon başlamadan avrupa macerası bitiyor. ligde sıçıp sıvamaya başlıyor. kupada maç fazlasıyla grup sonuncusu oluyor. ilk devre bitiyor kimse fenere ihtimal vermiyor, transfer yapılmıyor ama o fener 17'de 16 yapıyor.
sizce tüm bu olanlar tesadüf mü, fenerin başarısı mı yoksa avrupa takımlarının şike yapmaması mı?
2011-2012 sezonu için söyleyeceklerim ise yine şike yapacaklar. nasılsa ceza almıyorlar. abartarak devam edecekler şikeye. çünkü normal bir fenerbahçe gelecek sezon ilk 5'e giremez. daha yabancı transferi bile yapmadılar. futbolcular mutsuz. yabancılar gitmek istiyor. ilk siktiri başından beri fenerde kalmak isteyen yobo yaptı. yeni sezonda şike yapmadan boylarının ölçüsünü almaları an meselesidir.
bu entryden çıkartılacak ders de şudur: aziz yıldırım olmasa, fener şike yapmasa, fener medya ve federasyon tarafından kollanmasa bu adamlar lig yarışının sonunda ilk 5'e bile giremez. türkiye kupasında final bile oynayamaz. bank asya'ya düşürseler çıkamaz. 2006'da son maç kaybetmeyiz diye denizli ile uğraşmadılar. 2009'da aragones ve guiza'ya güvendikleri için şikeye bulaşmadılar ve 4. oldular. 2010'da bu kadar para verdiğimiz yeter biraz da oyuncular maç kazansın dedikleri için 7 maç üst üste kazanamadılar. 2010'da trabzon'a para verilmez hem kendi evimizdeyiz kazanırız dedikleri için kaybettiler. 2010-2011 sezonunda bir kez de şikesiz türkiye kupası grubundan çıkalım dedikleri için çıkamadılar. as a result yani sonuç olarak parasız, şikesiz, azizsiz, medyasız bir fenerin bir antalyaspor'dan farkı yoktur.