130
galatasaraylı mı değil mi bilmiyorum ama benim için önemli olan tek hadise var kendisiyle ilgili.
(bkz: nick altı yazarlığı)
şu nick altı yazarlığı bitmediği sürece galatasaray sözlük, klonu olduğu sözlüklerin yarısı kadar yol katedemez. ve forum türü sitelere doğru bu kadar fazla yol kat etmişken bu nick altı yazarlığı hala kaliteyi düşürmekte, hala forum havasından çıkamamaya sebebiyet vermekte.
bir başlığın altına ''arkadaşlar bence öyle değil'' yazanlar mı ararsın, ''biri siksin la şunu'' yazanlar mı arasın, thunder bir yazı yazdıktan sonra o yazıyı referans verip ''o zaman soruyorum ben sana'' yazan mı ararsım, ne ararsan var. yazılacak üslup iyi seçilmeli, forum ile sözlük arasındaki format farkı dikkate alınmalı ve yazılan yazıların içeriği kadar yazım şekline de çok dikkat edilmeli.
artık sadece kişileri tartışmaktan, söylenen sözleri, yorumları tartışmaktan burası kahvehanenin php. ile kodlanmışına dönmekte.
sanırım, provakatif yazılarına devam ederse thunder, galatasaray sözlüğün gelmiş-geçmiş en saçma ceza maddesi olan ''sözlüğün huzurunu bozmak'' maddesi ile uçurulacak. aslında madde çok mantıklı da ismi çok saçma. yanlış anlaşılma olmasın ama bu madde bir çok soruna gebe.
bir toplumun içinde yaşayan bir kesime özgü demokrasi uygulanan bir platformda yapmaya çalıştığımız şey tek tekerli bisiklet sürmekten farksız. anketinho'da ''thunder galatasaray sözlükten gitmeli mi'' diye anket uygulaması açabilirken eleştirilmiyor olabilecek bir kişi kendisinin başlığının altına ''galatasaray sözlükten gitmeli'' yazınca eleştirilebiliyor. bu da bize üslup dneilen şeyin nelere kadir olduğunu gösterir. aslında tüm bunların tam açıklaması galatasaray sözlüğün dışarıya yarı* içeriye tam* demokratik olma çabasının nasıl sıçtığını ispatlar.
fakat unutmamalı ki; thisisthebesttillwedobetter... o sebepten bu topa girmektense sadece admin ekibine bırakıp izlemeye çekilmeli. tabi ki görevler unutulmadan. muhbirler ihbar etsin, moderasyon silsin ama kimin kalıp, kimin gideceği adminlere danışılmadan uygulanmasın. moderasyon ekibinin tamamında ceza verme yetkisi varken (ben de dahil) ve elimizde çok geniş yelpazede kullanılabilecek bir ''sözlüğün huzurunu bozmak'' maddesi varken thunder ve türevlerini cezalandırmama sebebimi sadece ''demokrasiyi uygulama çabası''ndan dolayı yerine getiremediğime kendimi ikna etmiş bulunmaktayım. linç kültürüne maruz kalmış biri olarak da gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki; thunder linç kültürüne maruz kalan biri değildir. linç ediliyorsanız yandaşınız olmaz, ama açıkça görülüyor ki, yandaş var. eğer thunder ve onun gibi düşünen bir grubun linç edilmeye çalışıldığını düşünyorsanız emin olun ki bu da linç değil çünkü karşılıklı kişi sayısı arasında çok fark yok. üstüne bir de karşılıklı fikir sunan herkes aynı görevde.*
sanırım bu ve benzer tartışmaların bitmesini sağlamanın ve forum kisvesinden uzaklaşmanın tek yolu nick altı yazarlığını bitirmek olacak. ''arkadaşlar'' diye başlamayan entryler ya da ''entry girerken aynı başlıktaki başka bir entryyi refere etmek'' hastalığından kurtulursak en büyük derdimiz thunder olmaz galiba.
entrymi bitiriyorum ama çok düzgün bir entry olduğu için entry sonunda tanımla beraber sıçma gereği hissettim; bana göre provakatör.
edit: karşıt görüşler belirten kişi sayısı eşit olduğu için linç yok. bu sebepten sözlüğün huzurunu bozmak maddesi de uygulanamaz. yazmışız anlaşılmamış, şimdi anlaşılsın o zaman. kendisine ''sözlüğün huzurunu bozmak'' maddesi yüzünden ceza verilemez çünkü, bir kesimin huzurunu bozarken diğerini bozmuyor. iyi okuyalım, anlayalım...
(bkz: nick altı yazarlığı)
şu nick altı yazarlığı bitmediği sürece galatasaray sözlük, klonu olduğu sözlüklerin yarısı kadar yol katedemez. ve forum türü sitelere doğru bu kadar fazla yol kat etmişken bu nick altı yazarlığı hala kaliteyi düşürmekte, hala forum havasından çıkamamaya sebebiyet vermekte.
bir başlığın altına ''arkadaşlar bence öyle değil'' yazanlar mı ararsın, ''biri siksin la şunu'' yazanlar mı arasın, thunder bir yazı yazdıktan sonra o yazıyı referans verip ''o zaman soruyorum ben sana'' yazan mı ararsım, ne ararsan var. yazılacak üslup iyi seçilmeli, forum ile sözlük arasındaki format farkı dikkate alınmalı ve yazılan yazıların içeriği kadar yazım şekline de çok dikkat edilmeli.
artık sadece kişileri tartışmaktan, söylenen sözleri, yorumları tartışmaktan burası kahvehanenin php. ile kodlanmışına dönmekte.
sanırım, provakatif yazılarına devam ederse thunder, galatasaray sözlüğün gelmiş-geçmiş en saçma ceza maddesi olan ''sözlüğün huzurunu bozmak'' maddesi ile uçurulacak. aslında madde çok mantıklı da ismi çok saçma. yanlış anlaşılma olmasın ama bu madde bir çok soruna gebe.
bir toplumun içinde yaşayan bir kesime özgü demokrasi uygulanan bir platformda yapmaya çalıştığımız şey tek tekerli bisiklet sürmekten farksız. anketinho'da ''thunder galatasaray sözlükten gitmeli mi'' diye anket uygulaması açabilirken eleştirilmiyor olabilecek bir kişi kendisinin başlığının altına ''galatasaray sözlükten gitmeli'' yazınca eleştirilebiliyor. bu da bize üslup dneilen şeyin nelere kadir olduğunu gösterir. aslında tüm bunların tam açıklaması galatasaray sözlüğün dışarıya yarı* içeriye tam* demokratik olma çabasının nasıl sıçtığını ispatlar.
fakat unutmamalı ki; thisisthebesttillwedobetter... o sebepten bu topa girmektense sadece admin ekibine bırakıp izlemeye çekilmeli. tabi ki görevler unutulmadan. muhbirler ihbar etsin, moderasyon silsin ama kimin kalıp, kimin gideceği adminlere danışılmadan uygulanmasın. moderasyon ekibinin tamamında ceza verme yetkisi varken (ben de dahil) ve elimizde çok geniş yelpazede kullanılabilecek bir ''sözlüğün huzurunu bozmak'' maddesi varken thunder ve türevlerini cezalandırmama sebebimi sadece ''demokrasiyi uygulama çabası''ndan dolayı yerine getiremediğime kendimi ikna etmiş bulunmaktayım. linç kültürüne maruz kalmış biri olarak da gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki; thunder linç kültürüne maruz kalan biri değildir. linç ediliyorsanız yandaşınız olmaz, ama açıkça görülüyor ki, yandaş var. eğer thunder ve onun gibi düşünen bir grubun linç edilmeye çalışıldığını düşünyorsanız emin olun ki bu da linç değil çünkü karşılıklı kişi sayısı arasında çok fark yok. üstüne bir de karşılıklı fikir sunan herkes aynı görevde.*
sanırım bu ve benzer tartışmaların bitmesini sağlamanın ve forum kisvesinden uzaklaşmanın tek yolu nick altı yazarlığını bitirmek olacak. ''arkadaşlar'' diye başlamayan entryler ya da ''entry girerken aynı başlıktaki başka bir entryyi refere etmek'' hastalığından kurtulursak en büyük derdimiz thunder olmaz galiba.
entrymi bitiriyorum ama çok düzgün bir entry olduğu için entry sonunda tanımla beraber sıçma gereği hissettim; bana göre provakatör.
edit: karşıt görüşler belirten kişi sayısı eşit olduğu için linç yok. bu sebepten sözlüğün huzurunu bozmak maddesi de uygulanamaz. yazmışız anlaşılmamış, şimdi anlaşılsın o zaman. kendisine ''sözlüğün huzurunu bozmak'' maddesi yüzünden ceza verilemez çünkü, bir kesimin huzurunu bozarken diğerini bozmuyor. iyi okuyalım, anlayalım...
