• 164
    içim bir garip oldu sözlük...
    maç içinde futbolculara taraftarın ettiği küfürleri duyunca, hakikaten içim bir garip oldu.
    tanım yapmak gerekirse, evet, şeytanın bacağını kırdığımız maç oldu. benim de ilk ali sami yen'de maç deneyimim oldu. lakin bu maç benim bir şeyi anlamamı sağladı. belki çok geç anladım, ancak bizim için aslanlarımız (meira'sından sabri'sine kadar) çocuklarımız gibi... onlara ne kadar küfretsek de onları çok seviyoruz. çünkü o kutsal formayı taşıyorlar. hani anne baba çocuğuna ceza da verse, biraz ekstrem kaçacak ama dövse de, aslında çocuğunu sever ya, biz taraftarlar da öyleyiz. en azından ben öyleyim. meira'ya ilk golde ne kadar "öküz" desem de, emre aşık'a bordeaux'nun 3. golünde "yuh ayı!" şeklinde seslensem de, ben seviyorum aslanlarımızı.
    maç ise, benim için duygu seliydi adeta... en son 6 sene aradan sonra(yakın akrabaların ölümü, arkadaşların vefaatı, sevgili tarafından terkedilmeye rağmen), 3 sene önce sarı zeybek'i ikinci kez izlerken gözyaşı döken bu gözler, bugün tekrar çalıştırdılar gözyaşı salgısını. ve 2 pozisyondu beni adeta ağlatan... 1.'si arda'mız, gözbebeğimizin sol açıktan büyük bir hırs, inanç ve umutla topa yetişebilmek için attığı depardı... yorgundu, ama yetişmesini hiç ummadığımız bir anda topa yetişti neredeyse, ta ki hakem arda'nın yatarak müdahelesini faul olarak değerlendirene kadar. ancak o an gözlerim doldu... skor 3-1'di o sırada...

    ikinci pozisyonsa sabri'nin uzaktan sert şutu, günü kurtaran adam sabri... kendisiyle ilgili yorum yapmayacağım, aynı şekilde meira ile ilgili de.. fakat taraftarlık güzel şey, bunu bugün bir kez daha gördüm. arkadaşlarımı kalabalıkta kaybedince metronun yolunu tutup eve giden bu bünye, metrodaki sessiz 3 5 galatasaraylı'nın yanından geçerken "ölüm varmış" diyiverdim... ve etrafımdakilerden sesler yükseldi... vagona ilerleyene kadar sayımız arttı, istasyonda tüm gücümüzle bir kez daha tezahüratımızı yaptık. vagonda hoplamalar zıplamalarla vagonu yerinden oynattık.

    öte yandan maçla ilgili bir dipnot da, modern fizik hocama kapak yapacağım maç olmasıdır. sabah derse 15 dakika geç giren beni sırtımda galatasaray formasıyla görünce,
    -kaç tane yiyeceksiniz bugün? 5ten aşağısı kesmiyor ya o bakımdan soruyorum... diyince, hoca olduğu ve not bakımından eline baktığım için
    -8 yemeyeceğimiz kesin...
    cevabını patlatamadım kendisine. ancak yarın yine sırtımda o formayla odasına gidip sağlam bir posta koymayı planlıyorum.

    ne diyelim bundan sonra, helal olsun aslanlar... helal olsun...

App Store'dan indirin Google Play'den alın