3443
sayesinde çubuklu tosunlar tüm gün neler yapmış, tek tek öğrendiğim sözlüğüm.
evde geçirdiğim şu günde, sırf asap bozucu tosunlardan uzak kalayım diye müge anlı izlemiştim oysa ki. eğlenceliydi de yemin ederim. yani, kim kimin kaynı; kim kimin eski karısı, yeni metresi; kim kime atlamış; kim kimin karsını kaçırmış, çocuğunu alıkoymuş; beş yıl önce kaybolan küçük cumali nerede; kimin eli kimin cebinde; anam anam neler dönmüş serhat...
bu ilişkiler yumağını çözeyim derken, eksi averajdı, drogba gelecek miydi, tosunlar şampiyonluğu nasıl kutladıydı, ünal başkan ingiltere'de miydi, buffon kendisine ''başkanım beni al'' dedi miydi falan, hepsi çıkmıştı aklımdan ne güzel yahu...
bir girdik ki sözlüğe, yok volkan demirel her zamanki kıvraklığını ve parlak zekasını konuşturmuş, mehmet ali erbil bir şeyler söylemiş ve sözlük ahalisi buna laflar hazırlamış, ercan saatçi tosuncuk formasıyla ekrana çıkıp ''istesek selçuk'u alırık'' demiş, tosunlar üstü açık otobüsle şehir turu atmışlar ve turun dakika dakika analizleri güzide sözlüğümüzde mevcut falan filan...
iyi de bu dangozluklara şahit olmamak için müge anlı izledim, nez'in sunduğu bir magazin programı izledim, öğleden sonra ''unutma beni'' diye bir dizi varmış ama, olaylar olaylar... oradaki ilişki yumağı ve entrikalar da oldukça meşgul etmişti kafamı.
özetle, kafa oldu bir milyon ne güzel. ama tosunların tüm maceralarını bir çırpıda okuyuverdik şu sarı-kırmızı mekanda, ne olacak şimdi sözlüğüm?
evde geçirdiğim şu günde, sırf asap bozucu tosunlardan uzak kalayım diye müge anlı izlemiştim oysa ki. eğlenceliydi de yemin ederim. yani, kim kimin kaynı; kim kimin eski karısı, yeni metresi; kim kime atlamış; kim kimin karsını kaçırmış, çocuğunu alıkoymuş; beş yıl önce kaybolan küçük cumali nerede; kimin eli kimin cebinde; anam anam neler dönmüş serhat...
bu ilişkiler yumağını çözeyim derken, eksi averajdı, drogba gelecek miydi, tosunlar şampiyonluğu nasıl kutladıydı, ünal başkan ingiltere'de miydi, buffon kendisine ''başkanım beni al'' dedi miydi falan, hepsi çıkmıştı aklımdan ne güzel yahu...
bir girdik ki sözlüğe, yok volkan demirel her zamanki kıvraklığını ve parlak zekasını konuşturmuş, mehmet ali erbil bir şeyler söylemiş ve sözlük ahalisi buna laflar hazırlamış, ercan saatçi tosuncuk formasıyla ekrana çıkıp ''istesek selçuk'u alırık'' demiş, tosunlar üstü açık otobüsle şehir turu atmışlar ve turun dakika dakika analizleri güzide sözlüğümüzde mevcut falan filan...
iyi de bu dangozluklara şahit olmamak için müge anlı izledim, nez'in sunduğu bir magazin programı izledim, öğleden sonra ''unutma beni'' diye bir dizi varmış ama, olaylar olaylar... oradaki ilişki yumağı ve entrikalar da oldukça meşgul etmişti kafamı.
özetle, kafa oldu bir milyon ne güzel. ama tosunların tüm maceralarını bir çırpıda okuyuverdik şu sarı-kırmızı mekanda, ne olacak şimdi sözlüğüm?