harry kewell - milan baros ikilisi

sezon başında bakıyorsunuz kağıt üzerinde şampiyonluğa oynayacak bir kadromuz var. hadi kewell'ı geçtim. ama hücum gücümüzün taktik planda da reel olarak da %70'ini oluşturan adam baros. tabiiki çok iyi bir golcü olduğu için oluşturuyor bunu. durup dururken değil. ama işte sahada aldığı süre... bütün bir sezon boyunca hücum gücünüzün %70'inden yoksun oynamak zorunda kalırsanız şampiyonluğa oynamanız imkansız hale gelir. conquistador de europa karşılaştırmalı bir örnek üzerinden bunu anlatmış ki haklıda. mesela alex - baros karşılaştırması değil. ama alex'in fenerbahçe'de bu sezon baros kadar maç kaçırdığını düşünün. fenerbahçe'nin ne hallerde olacağını düşünün. bu adamlar görev adamları değil. takımı taşıyacak adamlar. takım içinde alternatiflerini yaratmanız mevcut şartlarda mümkün değil. o yüzden bu adamların mümkün olduğu kadar çok maç oynaması lazım. oynamıyorlarsa gitmeleri lazım. kaldıki sakatlık sonucu bir dünya maç kaçırmış baros'un iyileştikten sonra her maç hakeme itiraz ederek ya da elle oynayarak sarı kart görüp maç kaçırmaya devam etmesi hiç kabul edilebilir bir durum değil. kesinlikle ikisininde gitmesinden yanayım.

edit: kewell'ı geçmemin sebebi bence sezon başında rijkaard'ın ilk 11 planlarında yer almadığını düşünmem. kewell aldığı ücretin düşüklüğünden dolayı yedekte oyunun gidişatono değiştirecek bir oyuncu olarak kalabilir. ama baros aynı şekilde değil. hem aldığı ücret yüksek hem de oynadığı maç sayısı çok az.