75
kadrosunda, italya milli takımının kalecisi var. defansında, portekiz milli takımının stoperi, avrupa 3.sü türk milli takımının defansı hazır kıta. forvetinde, şampiyonlar ligi finali oynamış 3 futbolcu, türkiye'nin en değerli oyuncusu arda, avrupa takımlarının transfer listesinde yazılı topal, lincoln, kimi ararsan burada.
ben demedim, atladım, takımın başında dünya'nın en büyük hocalarından biri varmış. skibbe'ye teslim edilmiş bu son yılların en büyük takımı. o kadar yazı yazdık da bu konuya hiç değinmemişiz. çok tecrübeli, kariyeri kahramanlıklarla dolu alman sihirbazı hakkında hiç olumsuz bir şey yazamamışız. kusura bakmayın, atladım, ben galatasaray'ı tanıyamamışım.
galatasaray tarihinde defansa gelmişş geçmiş en kötü yabancı oyuncu meira'ya çok ümit bağlamışım. demişim ki popescu da kimmiş, yanında götüyle top oynayarak taraftarın gönlüne girmiş servet varken bu takım artık gol yemez. bir ölü, bir leş, bir kamplumbağa, bir tank, bir ayının sadece 30 cm.lik uzvuyla hatırlanacağı, benim lanetle anacağım nonda, hakan şükür'e futbolu bıraktırdı iyi oldu yazmışım. çok sevmişim, lukunku'yu özletmez diye savunmuşum.
sabri'yi biraz dinlendirsin taraftar biletini kesecek diye ön görememişim, yazıklar olsun bana. bütün takımlar sabri tarafından yüklenip sonuca giden hocaları görememişiz. sabri'yi taraftarın önünden alıp sol açığa gönderen hoca'nın dahiyane taktiğini yazamamışım. mehmet güven denen virtözü her maç oynatmadı diye eleştirmişiz haksız yere. biz ne anlarmışız futboldan galatasaray'dan.
murat hacıoğlu'nun kaval kemiğinden gol yiyen kaleciyi taffarel'le bir tutmuşuz. başkan'ı federasyon'a saldırırken haklı bulup şakşaklamışım. hakemlerin yüzünden yeniliyoruz yazmışım. kural hatası aramışım her maçtan sonra. nankörlük etmişim skibbe'ye, avrupa maçlarındaki destanlarında sessiz kalmışım.
büyük galatasaray taraftarı, ben bir bok bilmiyorum kusura bakmayın. belki bir süre yazı yazmayacağım. taraftarları takım aleyhine örgütlüyorum. yanlış bilgiler veriyorum. sabri, nonda, meira, linderoth, ümit karan kovulmadan, hoca dövülüp gönderilmeden, takımın belini doğrultamayacağını, 5. olacağını yazıp moral bozuyorum. çaylak'la uğraşıp genç galatasaray'lıları üzüyorum.
yazık oldu, kıydılar bize. adnan'ların kaprisi camınızdan bezdirdi. nerede sakat futbolcu varsa toplamış getirmişler, takımın ruhunu satmışlar, en azılı taraftar bile bağıramaz duruma gelmiş, hava yok, coşku yok.
sabri son maçına çıktı nihayet. her şeye yeniden başlıyoruz. feda oldu bu senemiz, sebep olanları taraftar affetmeyecektir. perşembeye kadar beklerler, bu hocayla o maça da çıkarlar, sonrası hüzün. kusuruma bakmayın yazamıyorum, kaderde lig sonuncusundan 5 gollü yenilgiyi seyretmekte varmış veda maçlarına gittiğimiz ali sami yen tribünlerinden.
ben demedim, atladım, takımın başında dünya'nın en büyük hocalarından biri varmış. skibbe'ye teslim edilmiş bu son yılların en büyük takımı. o kadar yazı yazdık da bu konuya hiç değinmemişiz. çok tecrübeli, kariyeri kahramanlıklarla dolu alman sihirbazı hakkında hiç olumsuz bir şey yazamamışız. kusura bakmayın, atladım, ben galatasaray'ı tanıyamamışım.
galatasaray tarihinde defansa gelmişş geçmiş en kötü yabancı oyuncu meira'ya çok ümit bağlamışım. demişim ki popescu da kimmiş, yanında götüyle top oynayarak taraftarın gönlüne girmiş servet varken bu takım artık gol yemez. bir ölü, bir leş, bir kamplumbağa, bir tank, bir ayının sadece 30 cm.lik uzvuyla hatırlanacağı, benim lanetle anacağım nonda, hakan şükür'e futbolu bıraktırdı iyi oldu yazmışım. çok sevmişim, lukunku'yu özletmez diye savunmuşum.
sabri'yi biraz dinlendirsin taraftar biletini kesecek diye ön görememişim, yazıklar olsun bana. bütün takımlar sabri tarafından yüklenip sonuca giden hocaları görememişiz. sabri'yi taraftarın önünden alıp sol açığa gönderen hoca'nın dahiyane taktiğini yazamamışım. mehmet güven denen virtözü her maç oynatmadı diye eleştirmişiz haksız yere. biz ne anlarmışız futboldan galatasaray'dan.
murat hacıoğlu'nun kaval kemiğinden gol yiyen kaleciyi taffarel'le bir tutmuşuz. başkan'ı federasyon'a saldırırken haklı bulup şakşaklamışım. hakemlerin yüzünden yeniliyoruz yazmışım. kural hatası aramışım her maçtan sonra. nankörlük etmişim skibbe'ye, avrupa maçlarındaki destanlarında sessiz kalmışım.
büyük galatasaray taraftarı, ben bir bok bilmiyorum kusura bakmayın. belki bir süre yazı yazmayacağım. taraftarları takım aleyhine örgütlüyorum. yanlış bilgiler veriyorum. sabri, nonda, meira, linderoth, ümit karan kovulmadan, hoca dövülüp gönderilmeden, takımın belini doğrultamayacağını, 5. olacağını yazıp moral bozuyorum. çaylak'la uğraşıp genç galatasaray'lıları üzüyorum.
yazık oldu, kıydılar bize. adnan'ların kaprisi camınızdan bezdirdi. nerede sakat futbolcu varsa toplamış getirmişler, takımın ruhunu satmışlar, en azılı taraftar bile bağıramaz duruma gelmiş, hava yok, coşku yok.
sabri son maçına çıktı nihayet. her şeye yeniden başlıyoruz. feda oldu bu senemiz, sebep olanları taraftar affetmeyecektir. perşembeye kadar beklerler, bu hocayla o maça da çıkarlar, sonrası hüzün. kusuruma bakmayın yazamıyorum, kaderde lig sonuncusundan 5 gollü yenilgiyi seyretmekte varmış veda maçlarına gittiğimiz ali sami yen tribünlerinden.