679
illa ki endüstriyel futbola cevap arıyoruz ya, işte o cevabın ta kendisidir hasan şaş.
ayağında hep gördüğümüz 93 model adidas kramponuyla, onu giydim, bunu taktım diye kasmadan giyinmesiyle(u: kewell geldiğinde florya'yı gezerken hasan şaş'ın onunla tokalaşması esnasında görülebilir), 2006 şampiyonluğunda yusuf deniz'le * dakikaları sayıp şampiyonluk gelince onu bir kenara bırakıp çıldırmasıyla, ilic'e,mondi'ye,kral'a sarılışıyla, "bu allah'ın adaleti bu, bu allah'ın büyüklüğü bu" demesiyle, soyunma odasında göbek atmasıyla, 2008 şampiyonluğunda sivas maçı dönüşü uçakta beste söylerken bir koltuk arkasında oturan, bağırmayan kişinin * kafasına vurmasıyla, tatilini karataş'ta geçirmesiyle ve bütün samimiyetiyle bizden biridir.
tipik adanalıdır. karataş'a aşıktır. onu yazın karataş sokaklarında görmek gayet doğal bir olaydır. kendisine göre memleketi maldivler'den bile güzeldir, havası hiç bir yerde yoktur.
bugün arkasından ağlayıp ağlayan gözden olduğumuz nice topçudan çok daha fazla katkı yapmış, emek vermiştir galatasaray'a. galatasaraylılığı kendi içinde yaşamamış, takımdaki diğer futbolculara da aşılamıştır. böylece şu aralar mumla aradığımız galatasaray ruhunun uzun yıllar vücut bulmasını sağlamıştır diğer bayrak adamlarla birlikte.
konuşulan mevkilerde kulüpte görev alır mı bilemem ama ortada su götürmez bir gerçek var, o da hasan şaş'ın hiç de adil ve ona yakışır bir şekilde takımdan gönderilmediğidir. hoş, son dönemlerde hangi emektarımıza yakışır bir veda töreni düzenleyebildik ki?
(bkz: sen tribündeki biz, biz sahadaki sen)
ayağında hep gördüğümüz 93 model adidas kramponuyla, onu giydim, bunu taktım diye kasmadan giyinmesiyle(u: kewell geldiğinde florya'yı gezerken hasan şaş'ın onunla tokalaşması esnasında görülebilir), 2006 şampiyonluğunda yusuf deniz'le * dakikaları sayıp şampiyonluk gelince onu bir kenara bırakıp çıldırmasıyla, ilic'e,mondi'ye,kral'a sarılışıyla, "bu allah'ın adaleti bu, bu allah'ın büyüklüğü bu" demesiyle, soyunma odasında göbek atmasıyla, 2008 şampiyonluğunda sivas maçı dönüşü uçakta beste söylerken bir koltuk arkasında oturan, bağırmayan kişinin * kafasına vurmasıyla, tatilini karataş'ta geçirmesiyle ve bütün samimiyetiyle bizden biridir.
tipik adanalıdır. karataş'a aşıktır. onu yazın karataş sokaklarında görmek gayet doğal bir olaydır. kendisine göre memleketi maldivler'den bile güzeldir, havası hiç bir yerde yoktur.
bugün arkasından ağlayıp ağlayan gözden olduğumuz nice topçudan çok daha fazla katkı yapmış, emek vermiştir galatasaray'a. galatasaraylılığı kendi içinde yaşamamış, takımdaki diğer futbolculara da aşılamıştır. böylece şu aralar mumla aradığımız galatasaray ruhunun uzun yıllar vücut bulmasını sağlamıştır diğer bayrak adamlarla birlikte.
konuşulan mevkilerde kulüpte görev alır mı bilemem ama ortada su götürmez bir gerçek var, o da hasan şaş'ın hiç de adil ve ona yakışır bir şekilde takımdan gönderilmediğidir. hoş, son dönemlerde hangi emektarımıza yakışır bir veda töreni düzenleyebildik ki?
(bkz: sen tribündeki biz, biz sahadaki sen)