4288
pek şerefli türk spor basınının hakkında günaşırı yazıp çizip taraftarı ve kamuoyunu kışkırttığı genç kaptanımız. durum böyle olunca ve takım da kötü gittiğinden tribündeki protestolardan kendisi de nasibini almış, hatta kulübün resmi taraftar oluşumu, tribünün hakimi ultraslan tarafından amacını aşmış bir besteye malzeme olmuştur. bütün bunlardan önce güzel ve ünlü bir genç kıza gönlünü kaptırmış, seviyeli bir ilişki yaşamaya başlamış, fakat haliyle daha çok göz önünde bulunmuş ve yine haliyle pek şerefli spor basınımız tarafından her kötü sonucun ardından doğru/yanlış haberlerle gündeme getirilmiştir. daha sonra uzun süreli bir sakatlığa yakalanmış, hatta bunu daha herkes bilmezken galatasaray sağlık ekibinin milli takım sağlık ekibine uyarılarına rağmen antrenmanda zorlaması engellenmemiş ve sakatlığı daha da ciddileşmiştir. sakatlığından dolayı takımdan ayrı kaldığı süre içerisinde takım daha da kötüye gitmiş ve pek şerefli spor basınımız kendisi hakkında iftiraya varan haberler yapmaya devam etmiş, olası bir avrupa kulubüne transferi her fırsatta dillendirilmiş, "gemisini ilk terk eden kaptan" izlenimi başarıyla yaratılmış, bu yazılanlara gözü kapalı inanan taraftar her gittiği yerde kendisini protesto etmeye başlamış, bu da bu genç adamın canını sıkmış ve artık bu ülke sınırları içerisinde kendisine rahat olmadığını anlamış ve gitgide sezon sonunda ayrılmayı kafasına koymaya başlamıştır.
bu yaşanan gelişmelerde kendisinin de suçu yok değildir. karşı yakanın sevilmeyen figürleriyle olan dostluğunu taraftarın gözüne sokuşu, gençliğinin ve şöhretin verdiği heyecanla özel hayatında girmemesi gereken toplara girmesi, emniyet müdürlüğü ziyaretleri, açılış açılış gezme vs, milliyetçi karakteri nedeniyle sakatlığı tam geçmeden de olsa milli takımda oynamak istemesi, aldığı kiloları verememesi falan kendisinin hatalarıdır. pek şerefli türk basınının zaten bu yaşanananların baş aktörü olduğunu herkes biliyor. gaza gelip adeta maşa olarak kullanılan bir kısım taraftar da ikinci dereceden suçlu.
şimdi basın suçlu, oyuna gelen taraftar suçlu, olayları yönetemeyen yönetim suçlu, arda'nın kendisi de suçlu, peki bizim suçumuz neydi a.k? basının oyununa gelmeyen, sabırla sakatlığının geçmesini bekleyen, sağlam ve kafası rahat bir arda'nın galatasaray'ın bayrak oyuncusu olacağına inanan bu bir kısım taraftarın günahı neydi de bu çocuk elimizden göz göre göre kayıp gitmekte? gitmesin kardeşim hiçbir yere, kalsın kupa kalksın elinde. söz verelim bir daha uğraşmayacağımıza, o da söz versin eski hatalarını tekrarlamayacağına, kendine daha iyi bakacağına. kendisi hakkında iftira yazanın binelim tepesine balyoz gibi tribünde, internette, resmi sitede, rezil edelim, uğraşamasınlar. sonra gönderelim davullu zurnalı avrupa'nın en kalburüstü takımlarından birine. ama nerde? "duydun mu falancanın kızı da akşam ezanlarına kadar dışarlarda dolaşıyomuş, naapıyosa artık" zihniyetinin çocuklarıyız, değişemeyiz.
bu yaşanan gelişmelerde kendisinin de suçu yok değildir. karşı yakanın sevilmeyen figürleriyle olan dostluğunu taraftarın gözüne sokuşu, gençliğinin ve şöhretin verdiği heyecanla özel hayatında girmemesi gereken toplara girmesi, emniyet müdürlüğü ziyaretleri, açılış açılış gezme vs, milliyetçi karakteri nedeniyle sakatlığı tam geçmeden de olsa milli takımda oynamak istemesi, aldığı kiloları verememesi falan kendisinin hatalarıdır. pek şerefli türk basınının zaten bu yaşanananların baş aktörü olduğunu herkes biliyor. gaza gelip adeta maşa olarak kullanılan bir kısım taraftar da ikinci dereceden suçlu.
şimdi basın suçlu, oyuna gelen taraftar suçlu, olayları yönetemeyen yönetim suçlu, arda'nın kendisi de suçlu, peki bizim suçumuz neydi a.k? basının oyununa gelmeyen, sabırla sakatlığının geçmesini bekleyen, sağlam ve kafası rahat bir arda'nın galatasaray'ın bayrak oyuncusu olacağına inanan bu bir kısım taraftarın günahı neydi de bu çocuk elimizden göz göre göre kayıp gitmekte? gitmesin kardeşim hiçbir yere, kalsın kupa kalksın elinde. söz verelim bir daha uğraşmayacağımıza, o da söz versin eski hatalarını tekrarlamayacağına, kendine daha iyi bakacağına. kendisi hakkında iftira yazanın binelim tepesine balyoz gibi tribünde, internette, resmi sitede, rezil edelim, uğraşamasınlar. sonra gönderelim davullu zurnalı avrupa'nın en kalburüstü takımlarından birine. ama nerde? "duydun mu falancanın kızı da akşam ezanlarına kadar dışarlarda dolaşıyomuş, naapıyosa artık" zihniyetinin çocuklarıyız, değişemeyiz.
