31
ben de bu gruba dahilim.
yıllardır sürekli galatasaray'ın maçlarını izlerim. son 4-5 yıldır falan izlemediğim maçı yoktur. e evde izlemiyorum tabi kahvede, dayıların amcaların abilerin arasında izliyorum. haftada 1-2 gün sürekli onların arasındayım. ancak bu yıl sürekli maç izlediğim kahvede izlemiyorum artık. daha sakin bi yere gittim. doğru düzgün maça gelen olmaz. 5-10 kişi en fazla. neden mi geçtim? bu sezon takımın durumu malum. kötü gidiyoruz. maç izlerken kahvedeki 40-50 kişinin küfür etmesi zoruma gidiyor arkadaş. takım kötü gidiyor, herkese küfür ediyorlar. hagi'ye bile. gençleri oynatmadıkları için küfür ederler, anıl kadroda olduğunda niye oynatıyo bu adamı yeaaa şunlar varken derler. hele şu diyaloglar oluyo ya çok gülüyorum: -"ayağının bilmemne bi pası veremedin lan kim lan bu piç" +"kewell abi." -"(ses yok)". böyle bi mantık olur mu ya? hakan balta dese ana avrat küfredecekti. hakan baltayı hagiyi geçtim, galatasaray adına küfür edenler bile var da, neyse.
peki ben ne yapıyorum orda? susuyorum ve maçımı izliyorum. yanımda arkadaşımla konuşuyorum şu formsuz şu şurda oynasa olabilirdi gibi, şuraya şunu alsak bence tam oturur gibi. arada heyecanlanıp sinileriyorum. gol oluyor herkesten çok seviniyorum. sürekli bi gol daha umudu taşıyorum. genellikle olmuyor. başım eğik sessizce evin yolunu tutuyorum.
fenerbahçe maçına bi abimle gittim. maç sırasında, maçtan sonra hiç küfür etmedim. yani takımla, oynadığımız topla ilgili küfür etmedim. 1-0 öndeyken etmedim. 1-1'ken etmedim. 2-1'ken etmedim. maç bitti yine etmedim. telefonumu kapattım. üstümde formam, kimseye aldırış etmeden eve doğru gittim. dünyanın sonu gelmedi ya?
oysa yanımdaki abim, 1-0 öndeyken etmedi. 1-1'ken etmeye başladı. 2-1'ken topçuların sülalesine kaydı. maç bitince ise ne hagi kaldı, ne arda kaldı, ne "galatasaray kaldı"
eve giderken biraz birlikte yürüdük o abiyle. başladı tabi rijkaard keşke gitmeseydiye. rijkaarda söverken de hatırlıyorum ben bu abiyi. abi benim bi yere uğramam lazım dedim kaçtım yanından.
ben mi sabırsızım, kahvedeki amca mı?
ben mi oyuncu ayırırm, kahvedeki amca mı?
ben mi değerleri bilmem, kahvedeki amca mı?
ben mi "galatasaray" adına saygı duymam, kahvedeki amca mı?
ben mi yenildiğimiz maçtan sonra bizim en büyük başarılarımızı yaşamamızda büyük payı olan hagi'ye küfrederim, kahvedeki amca mı?
benim yenildiğimiz önemli bir maçtan sonra gözlerim dolar, ağlarım. peki kahvedeki amca ne yapar; 'bi daha galatasaray maçını izleyenin anasını sikiym. bu takımın da bu hocanın da ta... "
evet. kahvedeki amca, abi daha bilinçli. bense cahil, toy.
yıllardır sürekli galatasaray'ın maçlarını izlerim. son 4-5 yıldır falan izlemediğim maçı yoktur. e evde izlemiyorum tabi kahvede, dayıların amcaların abilerin arasında izliyorum. haftada 1-2 gün sürekli onların arasındayım. ancak bu yıl sürekli maç izlediğim kahvede izlemiyorum artık. daha sakin bi yere gittim. doğru düzgün maça gelen olmaz. 5-10 kişi en fazla. neden mi geçtim? bu sezon takımın durumu malum. kötü gidiyoruz. maç izlerken kahvedeki 40-50 kişinin küfür etmesi zoruma gidiyor arkadaş. takım kötü gidiyor, herkese küfür ediyorlar. hagi'ye bile. gençleri oynatmadıkları için küfür ederler, anıl kadroda olduğunda niye oynatıyo bu adamı yeaaa şunlar varken derler. hele şu diyaloglar oluyo ya çok gülüyorum: -"ayağının bilmemne bi pası veremedin lan kim lan bu piç" +"kewell abi." -"(ses yok)". böyle bi mantık olur mu ya? hakan balta dese ana avrat küfredecekti. hakan baltayı hagiyi geçtim, galatasaray adına küfür edenler bile var da, neyse.
peki ben ne yapıyorum orda? susuyorum ve maçımı izliyorum. yanımda arkadaşımla konuşuyorum şu formsuz şu şurda oynasa olabilirdi gibi, şuraya şunu alsak bence tam oturur gibi. arada heyecanlanıp sinileriyorum. gol oluyor herkesten çok seviniyorum. sürekli bi gol daha umudu taşıyorum. genellikle olmuyor. başım eğik sessizce evin yolunu tutuyorum.
fenerbahçe maçına bi abimle gittim. maç sırasında, maçtan sonra hiç küfür etmedim. yani takımla, oynadığımız topla ilgili küfür etmedim. 1-0 öndeyken etmedim. 1-1'ken etmedim. 2-1'ken etmedim. maç bitti yine etmedim. telefonumu kapattım. üstümde formam, kimseye aldırış etmeden eve doğru gittim. dünyanın sonu gelmedi ya?
oysa yanımdaki abim, 1-0 öndeyken etmedi. 1-1'ken etmeye başladı. 2-1'ken topçuların sülalesine kaydı. maç bitince ise ne hagi kaldı, ne arda kaldı, ne "galatasaray kaldı"
eve giderken biraz birlikte yürüdük o abiyle. başladı tabi rijkaard keşke gitmeseydiye. rijkaarda söverken de hatırlıyorum ben bu abiyi. abi benim bi yere uğramam lazım dedim kaçtım yanından.
ben mi sabırsızım, kahvedeki amca mı?
ben mi oyuncu ayırırm, kahvedeki amca mı?
ben mi değerleri bilmem, kahvedeki amca mı?
ben mi "galatasaray" adına saygı duymam, kahvedeki amca mı?
ben mi yenildiğimiz maçtan sonra bizim en büyük başarılarımızı yaşamamızda büyük payı olan hagi'ye küfrederim, kahvedeki amca mı?
benim yenildiğimiz önemli bir maçtan sonra gözlerim dolar, ağlarım. peki kahvedeki amca ne yapar; 'bi daha galatasaray maçını izleyenin anasını sikiym. bu takımın da bu hocanın da ta... "
evet. kahvedeki amca, abi daha bilinçli. bense cahil, toy.