• 1349
    bir yandan yazmak istiyorum bir yandan konuya hiç girmemek istiyorum ama sanırım yazmazsam olmaz , boynumun borcu.

    bir insanın en sancılı dönemleri ergenlik dönemleridir kuşkusuz. ben 22 yaşındayım , ergenliğim sırasında galatasaray'ın başında fatih terim vardı. ben şampiyonluklarla büyüdüm , kimsenin hayal bile edemeyeceği başarıları kazanan bir kulübün taraftarı olarak gurur duydum. ben o dönemler okula başım öne eğik gittiğimi hatırlamam neredeyse. ben o zamanlar türkiye kupasını kazandığımızda "aa ne güzel" derdim ; çünkü önümüzde uefa kupası yarı final maçı vardı. o zamanlar mesela fenerbahçe dediğiniz mtk'ya yeniliyordu , pendikspor'a mağlup oluyordu. beşiktaş dediğin zaten yarış içinde yok gibiydi , neredeyse hiç. hani bunları rakiplere taş atmak için söylemiyorum ama bu böyleydi , bu bir gerçek.

    uefa kupasını kazandığımız zaman ekranda yanıp sönen "galatasaray uefa şampiyonu" yazısı soğumadan dışarı çıkmıştık tur atmak için. o gün çok iyi hatırlıyorum , ankara'da sıcak bir hava vardı ve her yerde sevinç çığlıkları atan galatasaray taraftarları. daha sonra bir real madrid maçı vardı mesela , tavuk döner satan bir mekanın alt katında izlemiştik maçı , ilk yarı bittiğinde sigara içmek için çıktığında eniştem şöyle demişti : "alırız olum maçı"
    aldık o maçı hatırlayacağınız gibi.

    nihayetinde ben büyüdüm , biz büyüdük. ergenliğim boyunca bana bütün desteği veren , benim hayatımı değiştiren takımım başarısız olmaya başladı. başarısız dediğim "sadece lig şampiyonu olmak" yahut "türkiye kupasını kazanamamak". ve o günlerden sonra bir düşüş başladı , giderek ve büyüyerek.

    şimdi benimle yaşıt olan galatasaray taraftarı arkadaşlarım hep bir ağızdan "lanet olsun böyle takıma !"diyorlar , geçmişleri hiç yaşanmamış gibi. ben diyemiyorum , çocukluğumun en güzel anılarını borçlu olduğum canımdan öte canım için. bana soracak olursanız aşk böyle bir şey zaten , hep güzel gitmiyor , gidemiyor ve gitmemeli.

    zamanında bana mutlulukların en büyüğünü yaşatan galatasaray ; sen roma'da ümit karan , sami yen'de ümit davala , kopenhag'da popescu ve elland road'da hagi. sana ne mümkün kızmak , sırtımı çevirmek. sen benim için jardel'in orta sahadan taşıyıp attığı gol , hakan şükür'ün havada asılı kalıp vurduğu kafasın. varsın yeni stadı ilk açtığın derbiyi kaybet , gün gelir orada milan'ı perişan eder arayı kapatırsın.

    çünkü sen galatasaraysın !
App Store'dan indirin Google Play'den alın