1889
aramızdan bazılarının ne kadar dönek ve skor taraftarı olduğunu gösteren oyuncumuz...
baros sakatken; "canım baros, aşkım baros, dön de kurtar bizi baros", geri dönüp de işler yolunda gitmeyince "yazık sana baros, tukaka baros, bas git baros".(u: olum şaka mısınız lan?)
adam zaten uzun bir sakatlık dönemini yeni yeni atlatıyor, anca doğru dürüst maç oynamaya başladı, haliyle de fizik ve kondisyon olarak biraz zayıf, form olarak da eskisi gibi değil. bu şartlar altında adamı "ahı gitmiş vahı kalmış, ölmüş bu ölmüş, cacık olmaz artık bundan, bassın gitsin" diye eleştirmek ne derece mantıklı?
ha eleştiremicek miyiz bu adamı? tabi ki eleştiricez. ama bana göre, şu an için, "gereksiz yere elle oynuyor, çok sarı kart görüyor, hakemle fazla diyaloğa giriyor" diye eleştirmek daha mantıklı. bu özellikleri cidden itici ve gına getirdi artık. bir türlü de vazgeçemiyor, buna acilen bir çözüm bulmalı ya da bulunmalı. hagi'nin kendisiyle konuşması iyi olabilir.
baros sakatken; "canım baros, aşkım baros, dön de kurtar bizi baros", geri dönüp de işler yolunda gitmeyince "yazık sana baros, tukaka baros, bas git baros".(u: olum şaka mısınız lan?)
adam zaten uzun bir sakatlık dönemini yeni yeni atlatıyor, anca doğru dürüst maç oynamaya başladı, haliyle de fizik ve kondisyon olarak biraz zayıf, form olarak da eskisi gibi değil. bu şartlar altında adamı "ahı gitmiş vahı kalmış, ölmüş bu ölmüş, cacık olmaz artık bundan, bassın gitsin" diye eleştirmek ne derece mantıklı?
ha eleştiremicek miyiz bu adamı? tabi ki eleştiricez. ama bana göre, şu an için, "gereksiz yere elle oynuyor, çok sarı kart görüyor, hakemle fazla diyaloğa giriyor" diye eleştirmek daha mantıklı. bu özellikleri cidden itici ve gına getirdi artık. bir türlü de vazgeçemiyor, buna acilen bir çözüm bulmalı ya da bulunmalı. hagi'nin kendisiyle konuşması iyi olabilir.
