29
konunun tam karşılığı mı bilemiyorum fakat bir gözlemimi yazmak istedim.
bir matematik öğretmeni olarak okulun yarım gün olduğu milli bayram tatillerinde matematik anlatmak yerine milli değerler üzerine ders yapmayı tercih ederim ki zaten milli eğitim sistemimiz de bunu tavsiye eder.
her geçen yıl bu duruma bağlı ders yaptığımda mesela "atatürk'ün gençliğe hitabesi" bilmeyen öğrenci sayısında sürekli artış oluyor.
dikkat edin hatırlamayan veya unutmuş olan öğrenci demiyorum böyle bir hitabenin olduğunu bilmeyen öğrenciler diyorum.
özellikle sınıfın tahtasının üzerinde bulunan çerçevelenmiş hitabeyi (hani gözünüzün önünde duruyor demek istermiş gibi) alıp öğrencilerime okurum anlayabilecekleri bir türkçeye çevirerek.
şimdi bu durumun konumuzla ne alakası var denebilir.
benim öğrenciliğimde çok net hatırlıyorum gençliğe hitabenin ezberlenmesi istiklal marşının değil 2 kıtası 10 kıtasının ezberlenmesi zorunlu idi.
aslında o dönemlerde eminim bana çok zor gelmiştir bunlar hatta sinirlenerek ezberlemişimdir. fakat yeni sistemde bunlar lüzumsuz görülüyor ve görülüyor ki ilköğretim 2.kademe öğrencilerinde (6-7-8 sınıf) bu hayati bilgiler eksik kalıyor.
şimdi gelelim konumuza;
gerek okullarda ptesi ve cuma günleri söylenen istiklal marşları gerek maçlardan önce söylenen istiklal marşları belki 30-40 yaşına gelmiş kişiler için angarya olarak görülebilir (eğer anlamını bilip gereği yerine getirebiliniyor ise angarya görülmesi de sorun değildir bence)
fakat yaşı küçük olan nesilin istiklal marşı ile bağlantısı hayatının tüm alanlarında aniden koparılırsa yıllar sonra istiklal marşından bihaber bir nesil yetişmesinden korkarım.
yani bizlere zor bile gelse angarya gibi görülse bile en azından iki sıra yanımızdaki üç sıra önümüzdeki çocuklarımız kardeşlerimiz için daha duyarlı söylenip daha özenli davranılırsa maçlardan önce söylenmesinde çok yarar gördüğüm bir eylemdir.
bir matematik öğretmeni olarak okulun yarım gün olduğu milli bayram tatillerinde matematik anlatmak yerine milli değerler üzerine ders yapmayı tercih ederim ki zaten milli eğitim sistemimiz de bunu tavsiye eder.
her geçen yıl bu duruma bağlı ders yaptığımda mesela "atatürk'ün gençliğe hitabesi" bilmeyen öğrenci sayısında sürekli artış oluyor.
dikkat edin hatırlamayan veya unutmuş olan öğrenci demiyorum böyle bir hitabenin olduğunu bilmeyen öğrenciler diyorum.
özellikle sınıfın tahtasının üzerinde bulunan çerçevelenmiş hitabeyi (hani gözünüzün önünde duruyor demek istermiş gibi) alıp öğrencilerime okurum anlayabilecekleri bir türkçeye çevirerek.
şimdi bu durumun konumuzla ne alakası var denebilir.
benim öğrenciliğimde çok net hatırlıyorum gençliğe hitabenin ezberlenmesi istiklal marşının değil 2 kıtası 10 kıtasının ezberlenmesi zorunlu idi.
aslında o dönemlerde eminim bana çok zor gelmiştir bunlar hatta sinirlenerek ezberlemişimdir. fakat yeni sistemde bunlar lüzumsuz görülüyor ve görülüyor ki ilköğretim 2.kademe öğrencilerinde (6-7-8 sınıf) bu hayati bilgiler eksik kalıyor.
şimdi gelelim konumuza;
gerek okullarda ptesi ve cuma günleri söylenen istiklal marşları gerek maçlardan önce söylenen istiklal marşları belki 30-40 yaşına gelmiş kişiler için angarya olarak görülebilir (eğer anlamını bilip gereği yerine getirebiliniyor ise angarya görülmesi de sorun değildir bence)
fakat yaşı küçük olan nesilin istiklal marşı ile bağlantısı hayatının tüm alanlarında aniden koparılırsa yıllar sonra istiklal marşından bihaber bir nesil yetişmesinden korkarım.
yani bizlere zor bile gelse angarya gibi görülse bile en azından iki sıra yanımızdaki üç sıra önümüzdeki çocuklarımız kardeşlerimiz için daha duyarlı söylenip daha özenli davranılırsa maçlardan önce söylenmesinde çok yarar gördüğüm bir eylemdir.