• 205
    uzun zaman sonra sahada bir takım gördük. belki mükemmel bir takım değildi ama aynı amaç uğruna savaşan futbolculardan oluşmuş bir "takım"dı. özlemişiz galatasaray'ı savaşırken görmeyi.

    bu maçta tribünler takımdan daha iyi başladı maça. hep özlemini duyduğum top kaptıranca ıslıklayan, top kazanınca alkışlayan taraftar vardı tribünlerde. gerçi sonradan arabeske döndük ama genel olarak iyiydi. misafir takımlara tekrar cehennemi yaşatacağımızı düşünüyorum.

    sahada beni en çok sevindiren yeni transferlerin uyumuydu. kırk yıllık galatasaraylı gibi oynadılar. yekta çok yetenekli bir oyuncu fakat asıl beni etkileyen kendine özgüveni ve soğukkanlılığı oldu. iki kişi basınca bile panik yapmıyor. culio inanılmaz bir yetenek değil ama elano'dan iki senedir beklediğimiz şeyleri yapıyor. sorumluluk alıyor, duran topları kullanıyor, mücadele ediyor. stancu kısa süre oynadı ama oynadığı sürede potansiyeli hakkında ciddi fikir verdi. kaleye dikine gidebilen ve şutları iyi olan bir oyuncu. kazım'ın mücadelesi de iyiydi.

    hücumda çoğalma sıkıntımızsa eskisi kadar olmasa da devam ediyor. arda'nın gelişiyle arda sola kazım sağa geçecektir. bu iki oyuncu da içeri kat edebilen oyuncular olduğunda ceza sahasında daha rahat çoğalacağımızı düşünüyorum. baros'un gelişiyle baros-stancu çift forvetine de dönülebilir ki kapanan takımlara karşı önemli bir silah olacaktır.

    cana'nın savaşçılığına bir kez daha hayran kaldım. yanında oynayan servet, feldkamp günlerini hatırlattı. çok şanslı adam bu servet. ali sami yen'in kapanışında roveşetayla gol atmıştı. tt arena'nın ilk golü de ona nasip oldu. bildiğin tarihe geçti adam.

    bu savaşan galatasaray beni çok heycanlandırdı. bu entry de o heyecanla yazıldı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın