2440
bundan 4-5 yıl evvel kendisini bir brezilya milli maçında izlemiş ve hayran kalmıştım. sağ iç tarafta oynuyordu, attığı çalımlar mı dersin, yaptığı verkaçlar mı, çektiği sert şutlar mı dersin o biçim adamdı. ah be demiştim şu adam bizde olsa ne iyi olurdu. daha sonra duydum ki shaktar transfer etmiş kendisini, lucescu gazetecilere verdiği bir ropörtajda "elimde elano diye bir oyuncu var, çok yetenekli ama sadece kendisine oynuyor" demişti. o ifadeyi pek dikkate almamıştım. çünkü adamı televizyonda izlemiş ve gerçekten çok beğenmiştim. lucescu ki pascal nouma'ya elini öptürmüş, hasan şaş'tan 10 numara yaratmış, sergen'den hem bizim takımda, hem de beşiktaş'ta en çok verimi alan hocadır. lafına itibar etmek gerekir yani. neyse daha sonra elano m.city'ye transfer oldu. premier lig de 5-6 maçını televizyondan izledim ve adam yine çok iyiydi. pasları, şutları, çalımları gayet iyiydi. daha sonra da bizim takıma transfer oldu, sevinçten bayram yaptım gerçekten. kardeşime, arkadaşlara herkese telefondan mesaj çektim, halbuki mesaj çekmeyi, cep telefonu kullanmayı sevmem. yani anlayın sevincimi. ilk çıktığı kayserispor maçında da attığı nefis golle sevincime sevinç kattı. lucescu yanılıyor diye geçirmiştim içimden. ancak ilerleyen haftalar ve oynadığı maçlarda bir etkisini göremiyordum ama sabırlı olmak gerekir diye düşünüp bekliyordum. koskoca elano'ydu elbet düzelecek ve oynayacaktı oyununu. onun marifeti sadece uzun ve isabetli paslar atmak değil, gayet etkili ve sert şutlar çekmesiydi. bizim eksikliğini çok çektiğimiz şutlardı bunlar. gel zaman git zaman bu elano'dan maalesef hiçbirşey olmayacağını anladım. adam oynamak istemiyordu bizim takımda. çünkü brezilya milli takımı ve m.city performansını görmüştüm, neler yapabileceğini biliyordum ama o istemedi bizi. bu adam dikkat edildiyse hiçbir maçta öyle etkili sert şutlar atamadı, atmadı kaleye, kayseri maçında gördük göreceğimizi. ya arkadaş tamam iyi oynamayabilirsin ama sen bu kadar etkili şut çekebiliyorsan ve bunu bizim maçlarda hiç kullanmıyorsan bu işin işinde art niyet vardır. takım seçme vardır. profesyonel olamama durumu vardır. yani sayılacak çok şey vardır. ayrıca lucescu'nun beğenmediği adamdan bir cacık olmayacağını da bana yeniden öğretmiştir kendisi. beklentimiz çok yüksekti kendisinden ama gelişi gibi gidişi de bayram ettirmiştir maalesef.
