resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 3340
    captano abimiz sormuş. yanıtlamaya çalıştım dilimin döndüğünce:

    1- rijkaard kalsaydı, bize ne tür bir futbol oynatacaktı? rijkaard bundan bahsetti mi, bahsetmesi gerekir miydi? yani bizim takımın nasıl bir futbol oynayacağını bilmemiz gerekir miydi, gerekmez miydi? rijkaard bize açıklama yapmadıysa ve böyle bir gereklilik yoksa biz ne konuşuyoruz ki?

    rijkaard zaten çok konuşan bir adam değildir. barcelona’dayken de çok konuşmamıştı. jose mourinho barcelona ve rijkaard hakkında uzun uzun sallarken, rijkaard, mourinho’ya “bu onun görüşleri, kendisini ilgilendirir” gibi bir yanıt verirdi en fazla. rijkaard konuşmadı çok. ama rijkaard’ın “nasıl bir futbol oynayacağız?” sorusuna yanıt vermediğini söylemek hata olur. rijkaard’ın seçimlerine bakmak gerek bunun için.

    özellikle 2009-10 sezonunun son maçlarına. savunmanın göbeğinde hakan balta – neill ikilisinin, orta sahanın göbeğinde de mehmet topal – elano ikilisinin oynama nedenlerine, nonda’nın gönderilip yerine jô’nun alınma nedenlerine bakılmalı. mehmet batdal’ın niçin birinci planda düşülmediğine.

    nonda’nın sprinter olmaması onun gitmesinin ilk nedeniydi. topla birlikte ceza sahasına giremiyordu ve çok yönlü değildi. bakın rijkaard’ın ve daha sonrasında hagi’nin ileri uç oyuncusu tercihlerine. jô, pino, kewell, baros, cem sultan’ı geçip a takıma çıkan anıl dilaver’e… hepsi kanatlarda oynayabilen oyuncular. jô, baros döndüğünde sol kanatta (left wing forward) oynadı, pino, kewell, zaten temelde kanat oyuncuları. baros'un da sağ açık oynama becerisi var. skibbe benfica maçında sağ kanatta oynattı baros'u. geçen sezon panathinakos maçında elano'ya ve beşiktaş maçında arda'ya attırdığı golleri de düşünün bir. bir sağ kanat gibi açılmış, topu içeri vermişti. anıl dilaver’se iki kanatta da oynayabiliyor. konyaspor maçında etkili olduğu pozisyonlara bakın. kewell’a verdiği gol pasında sağ kanattan 40 metrelik driplingi var. gol attığı pozisyonda da sol kanattan giriyor ceza sahasına. nonda, batdal bunları yapamıyor.

    servet çetin yerine hakan balta’nın, barış özbek, sarp yerine elano, topal ikilisinin oynama nedenleri de çok açık sanırım. topal ayağında top tutmayan, atak yönünü çabuk değiştiren bir oyuncuydu. dikine oynamaya çalışıyordu. elano’yu ise yazmamıza gerek yok. orta sahadaki pas organizasyonunu sağlamak için kullanıyordu. rijkaard’ın nasıl oyuncular istediği ve nasıl oyuncular istemediği çok açık bence. nasıl bir futbol oynatacağını da bunların üzerinde okuyabiliriz.

    2- yukarıdaki soruya verilecek cevaba istinaden, bu futbol şeklini hangi kadroyla oynatacaktı? 23 kişilik bir kadro ve 6+2+2 yabancı sınırlaması olan bir türkiye'de, rijkaard'ın oynatmak istediği futbolu maliyeti ne kadar olan bir kadro oynayabilir? galatasaray spor kulübünün bu kadar parası var mı? alınacak oyuncuların takıma cuk diye oturacağını biliyor muyuz?

    illa ki büyük maliyetlere gerek yok. türkiye standartlarında rijkaard’a uygun bir kadro oluşturulabilirdi. culio sezon başında alınsaydı, kayserispor’la ali turan yerine serdar kesimal için kavga edilseydi kadronun önemli parçaları tamamlanabilirdi. eskişehirspor pele’yi buluyor, ne bileyim bursaspor ivan ergic’i bulabiliyor. trabzonspor selçuk inan’ı bulabiliyor, colman’ı bulabiliyor. bunların hiçbiri büyük maliyetli oyuncular değil. biz niçin iyi bir orta saha bulmak için 3-4 yıl bekledik? bence bunun sorumlusu direkt eski futbol şube sorumlumuz haldun üstünel’dir.

    3- bu kadronun oluşturulması için altyapının katkısının maliyetleri düşürmek açısından çok önemli olduğu açık. peki, altyapıdaki gençleri a takımda ilk 11 düzeyine getirmek için gereken bir zaman var. bu süre ne kadardır? ve maliyeti nedir?

    bunun yanıtını en iyi jean derks verir sanırım.

    4- iyi futbol, iyi futbolcularla oynanır düsturuna itiraz edeni döveceğimize göre, altyapı takviyeli bu kadronun oluşturulması ve bu takımın 1.soruda sorulan souya verilecek cevaba göre oynanacak futbolu takıma oturtması için toplamda ne kadar süre sabretmek gerekli?

    bu takımın projesinin uygulanabilirliğine göre değişir. ve galatasaray futbol şubesi sorumlusu haldun üstünel’in bu planları uygulamada ne kadar yeterli olacağı önemli soru işaretiydi. haldun üstünel iyi oyuncular transfer etti, ama parlak kanat oyuncularımız vardı sadece. orta sahamız ne durumdaydı? sarp, barış özbek, ayhan akman... sürekli sakatlanan mehmet topal, güçsüz elano. yeterli miydi? yetmedi. üstünel ayrıldıktan sonra yapılan yerli oyuncu transferleri de tam anlamıyla fiyaskodur. misimovic transferi de fiyaskodur. rijkaard bütün kadro denemelerini orta sahanın ve savunmanın ortasında yaparken hiç de sorunumuz olmayan forvet arkasına oyuncu transfer etmek açıkça iletişim eksikliğidir. ledesma'yı alamayıp da misimovic'i almak mantıksızlıktır.

    2009-10 sezonun başında tam kadroyken oynayabiliyorsak iyi bir yedek kulübemiz olması hâlinde yine oynayabilirdik. ya da orta sahamız bu kadar zayıf olmasaydı. bizi ayakta tutan şey savunma ve hücum bölgesiydi. orta sahamız değildi. hücum da çökünce bir tek savunma oyuncularının kalitesiyle bir şey yapamadık.

    altyapı dediğimiz şey çok uzun süreli bir çalışmanın işi. barcelona bu maceraya 1979'da başlıyor. tabii onların bulduğu yöntemler yolu da kısaltacaktır. ama galatasaray altyapısından çıkan son ilk 11 oyuncusunun arda turan olması bizi altyapı konusunda karamsar olmaya itiyor biraz.

    5- rijkaard, ben ve bir kaç kişi hariç genelde inanıldığı şekliyle takımda kendisini sabote eden futbolcuların varlığını farkedememiş, bunları yönetememişken gitmeyip devam etseydi, futbolcuları yönetmeyi nasıl başaracaktı?

    sorun sabotaj değil. sabotajcı olduğu söylenen servet çetin aynı hataları sürekli yapıyor. hâlâ da yapmaya devam ediyor. ama sorumluluk servet çetin’den önce orta saha organizasyonsuzluğundadır. galatasaray futbol yönetimi konusundaki organizasyonsuzluğudur. bu organizasyonsuzluğun birinci dereceden sorumlusu da taraftarın çok sevdiği eski futbol şube sorumlumuz haldun üstünel'dir.

    6- galatasaray'da 3 transfer dönemi geçirmiş olmasına rağmen hiç yapamadığı şeyi, yani istediği futbolcuları nasıl aldırmayı planlıyordu?

    rijkaard düzenli memleket insanı. onun geldiği yerlerde teknik direktör sportif direktöre listesini verir ya da planını anlatır, sportif direktör de gider transfer yapardı. galatasaray’da ise sportif direktörlük denen şey rijkaard gittikten sonra hayata geçti. rijkaard kalsaydı eminim birkaç transfer yine olacaktı. ama rijkaard'ın bu memleketle, meleket düşüncesiyle genel bir iletişim sorunu olduğu açıktı. bu rijkaard'ın suçu değil. transfer dediğimiz bütçe, planlama işi. bu da tek başına rijkaard'ın sorumluluğunda olan bir şey değil. ilk sezonundaki transferler nasıl yapıldıysa sonraki dönemlerde de öyle yapılacaktı. ama göremedik o günleri.
App Store'dan indirin Google Play'den alın