865
10 yıldır galatasaray'da "iki yönlü orta saha" yükünü elinden geldiğince kaldırmaya çalışmıştır, türkiye'nin de bu rolde oynayabilen ender oyuncularındandır. 2007-2008 ve 2008-2009 sezonlarında da kendisini aşacak performans sergilemiştir o bölgede. bütün bunlarda sorun yok.
fakat en büyük sorun, yıllardır kendisinin o bölgeyi bir şekilde "idare edeceği" düşünülerek, yerine transfer yapılmamasıdır. düz mantık sayesinde her sene bir ön libero, 10 numara derdine düşüyoruz ama hiçbir zaman şu lanet mevkiyi hesaba katmadık ona güvenerek. rakiplerimizle bakarsak, fenerbahçe'de emre belözoğlu, beşiktaş'ta guti, trabzonspor'da selçuk inan; bulundukları takıma seviye atlattıkları gün gibi ortadayken, bizim yıllardır burayı es geçişimiz, derinden derine çöküşümüzün nedenlerinden biri olmuştur.
bütün bunlar, "ayhan'ın suçu değil, yönetimin suçu" diye geçiştirilebilir ama, hepsinin yanında bu takımda kaptanlık yapan biri olarak ayhan, hem sahadaki tavırlarıyla hem de performansıyla, bu takımdaki miadını doldurmuştur. ben sahada hem takıma zarar veren, hem de sürekli hakemle ve rakiplerle konuşan; avrupa'dan elenip kahrolduğumuz günde "dışarda seyirci var mı eheh" diye gezinen birini galatasaray'ın kaptanı olarak görmekten rahatsız oluyorum. bugüne kadar yaptığı bütün olumlu şeyler için teşekkür edip, yollarımızı ayırmamız gerekiyor kendisiyle ki; yıllar sonra onun yerine oyuncu bakmayı akıl edebilelim. ben aynı geyikleri bir sene daha duymayı kaldıramam.
fakat en büyük sorun, yıllardır kendisinin o bölgeyi bir şekilde "idare edeceği" düşünülerek, yerine transfer yapılmamasıdır. düz mantık sayesinde her sene bir ön libero, 10 numara derdine düşüyoruz ama hiçbir zaman şu lanet mevkiyi hesaba katmadık ona güvenerek. rakiplerimizle bakarsak, fenerbahçe'de emre belözoğlu, beşiktaş'ta guti, trabzonspor'da selçuk inan; bulundukları takıma seviye atlattıkları gün gibi ortadayken, bizim yıllardır burayı es geçişimiz, derinden derine çöküşümüzün nedenlerinden biri olmuştur.
bütün bunlar, "ayhan'ın suçu değil, yönetimin suçu" diye geçiştirilebilir ama, hepsinin yanında bu takımda kaptanlık yapan biri olarak ayhan, hem sahadaki tavırlarıyla hem de performansıyla, bu takımdaki miadını doldurmuştur. ben sahada hem takıma zarar veren, hem de sürekli hakemle ve rakiplerle konuşan; avrupa'dan elenip kahrolduğumuz günde "dışarda seyirci var mı eheh" diye gezinen birini galatasaray'ın kaptanı olarak görmekten rahatsız oluyorum. bugüne kadar yaptığı bütün olumlu şeyler için teşekkür edip, yollarımızı ayırmamız gerekiyor kendisiyle ki; yıllar sonra onun yerine oyuncu bakmayı akıl edebilelim. ben aynı geyikleri bir sene daha duymayı kaldıramam.
