• 201
    uzun yıllar sürekli yazı yazarken kendimce tarzım ve olaylara bakış açım vardı. özellikle çok ilhamlı olduğumda garip bir tarz tutturuyordum. bir arkadaşımın tek bir bakışından sayfalar dolusu analizler çıkarıyordum. gün geldi, marcel proust ile tanıştım. ruh ve düşünce anlamında inanılmaz bir benzerliğe şahit oldum. o da bir yengeç adamıydı. melankolikti. ruh hastasıydı. inanılmaz bir tarza sahipti. hatıralarından derin anlamlar çıkarıyordu. cümlelerine gömüldüğümde, "bu bakış açısını her insan evladı yazamaz, bu mümkün değil" deyip dururdum. geçmişin ve hayatın sorgulamaları üzerinde duran bir insan olarak marcel proust'un tüm eserlerini bir araya topladığı ve hayata dair muazzam bir anlam ifade eden kayıp zamanın peşinde ismini etiket olarak zihnime yapıştırıcaktım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın