92
babaannemin cenazesinden çıkıp bütün aileyle papaz olamayı göze alıp gittiğim maçtı. eski açıkta ve en öndeydim. soğuktanmıydı, maçın şokundanmıydı, cenazeden dolayımıydı artık bilemiyorum ama en önden ayrılmak hiç içimden gelmedi. devrede içtiğim çaylar bile içimi ısıtmadı. inanırmısın sözlük içimden zerre kadar koltuk kırmak gelmedi çünkü koltukları kırıp "şerefli" medyamıza malzeme vermek istemedim. maç için söylenebilecek tek şey hak edilecek bir skor alamdık ama olan oldu yenildik. maçtan çıktık kafamda 50 tane düşünce, soru, "bari son lig maçını alsaydık, ulan evdekiler ne diyecek aceba ?" baktım numaralının önünde leş üstünde uçan akbabalar misali süleyman rodop gaza gelicek taraftar arıyor, çevirdim başımı bindim metroya gittim eve. evde herkes yüzüme sert sert bakıyordu, umurumda değildi çünkü içim ürperiyordu babaannem toprak altındaydı, cim bom'um toprak altındaymış gibi muamele görüyordu.