• 6
    şu hayatta kurtulamadığım en büyük mikrobumdur. cocuk yaşta girmiştir kanıma. bunun uğruna farklı ülkeler görmüş, ülkemde de yakasını bırakmamışımdır. ankara istanbul arasını 2-3 saat arasına indirmiştir.

    ben üst düzey arabaları da deneme fırsatı buldum. motor ile gazlamayı da çok yaptım. şimdi gazlama dediğimiz zaman birçok kişi argo zannedecek fakat öyle değil. bugün git valentino rossi'nin yanına ve sor. sana der ki '' bu yarışta şöyle gazladım. o virajda şöyle gaz kestim'' vs vs .
    diyordum ki arabanın da hasına binme şansı buldum, motorun da. arabada da inanılmaz hızı gördüm, motorda da. motor kullanırken 200 barajını geçerseniz misal 230-300 arası gibi bir hıza ulaşırsanız yol üçgenleşir. 4 teker üzerinde hissettiklerinizden daha farklı bir şeydir bu. yol çizgileri kesik kesiktir ya hani, işte onlar dümdüz olur. yol kenarları ovalleşir. renkler birbirine girer.

    ee o zaman ?

    sıkıntılı iştir motor kullanmak.

    araba kullanan kişide olmasını istediğim en büyük özellik 3-4 hatta 5-6 araç ötesini görebiliyorsa takip edebilmesi. trafiği okuması. yolu süzmesidir.
    önüne çukur gelse en fazla tak tuk seslerini duyarsın geçersin. iki teker üzerinde mümkün olmayabiliyor işte maalesef.

    uzak durmanızı samimiyetle söyleyeceğim makineler 1000cc lerdir.

    (bkz: yamaha yzf r1)
    (bkz: honda cbr 1000 rr)

    onlara ancak bana mısın diyen adamlar biner. istanbul'da ise banamısıncılık sökmez. anne baba duasını da arkanıza almanız şarttır.
    r1 ve 1000 rr modelleri yanlış hamlelere boyun eğmez. önce elinizi gazlama için çevirdiğinizi görür, sonra ise motorun altınızdan kaçtığını anlarsınız. tabii ki anlamanız için ölmemiş olmanız gerekiyor.

    her şeye rağmen motosiklet bir tutkudur. bağımlılıktır.
    ama bir kez daha düşünün.
App Store'dan indirin Google Play'den alın