770
isterse en büyük disiplinsizliği yapmış olsun, ben sahada formasıyla ve taraftarıyla dalga geçen servet çetin gibi adamları gördükten sonra misimoviç'e fatura kesilmesini anlamam; kimse bana anlatamaz.
hadi biraz empati yapalım. adamı alalı 3 ay olmamış daha. imza attığında takım beter halde, avrupa'dan elenmiş, ligde peş peşe yenilgiler almış, hücumcuların yarısı sakat, hocanın tahtı sallanıyor... tam 5 maça çıkmışsın, transferin son günü gelen bi oyuncu için çok da anormal olmayan bir uyum sürecindesin, pat diye takımın hocası kovuluyor. yeni hoca geliyor, 3 maçta seni sol açıkta oynatıyor, o maçların ikisinde 60'ı göremeden oyundan çıkartıyor. yahu bu adamı forvet arkası diye aldık, geldiğinden beri önünde forvet yok doğru düzgün. bu adam nasıl mutlu olsun? doğuştan galatasaraylı mı da herif, avrupa'da olmayan, ligde 10. sırada olan takımda şevkle oynasın?
"abi olayın iç yüzünü bilmiyoruz" diyoruz da; olanlar aslında gayet net. hagi tamamen kişiselleştirdi olayı, sahada ve antrenmanda istekli olmadığını gördü. trabzon maçında 60. dakikada oyundan çıktıktan sonra direk soyunma odasına gidince de tamamen bitirdi kafasında. 3 gün sonra kupa maçının kadrosuna almadı, bi sonraki lig maçında da yedek oturttu. bunların dışında da bir tartışma olmuştur idman sırasında, daha fazlası yaşanamaz zaten.
servet, ayhan, sarp gibiler idmanda döktürsün, hocasına gıkı çıkmasın ama sahaya çıktıklarında üstlerindeki formayla dalga geçsinler; sen de git faturayı "idmanda laubali hareketler yapan" misimoviç'e kes. vay arkadaş.
polyannacılığın lüzumu yok, galatasaray hiç olmadığı kadar büyük bi kaosun içinde ve ben maalesef bu takıma zarar veren adamların devre arasında gönderileceğine falan da inanmıyorum. hagi bütün açıklamarında servet'e destek çıktı bugüne kadar; olayı bizim gördüğümüz kadar uzun süre görmediğinden müdahale etmiyor. devre arasında birileri daha giderse insua, elano falan olur bu isimler; diğerleri sene sonuna kadar bizimle.
benim asıl derdim, galatasaray taraftarı bu adamın "ilk" sorumlu olmasını nasıl içine sindirebiliyor. takımın asıl pisliklerini temizlemek için onun da kurban olması gerekiyorsa gidişi bi anlam kazanabilir, aksi taktirde kendimizi kandırırız.
hadi biraz empati yapalım. adamı alalı 3 ay olmamış daha. imza attığında takım beter halde, avrupa'dan elenmiş, ligde peş peşe yenilgiler almış, hücumcuların yarısı sakat, hocanın tahtı sallanıyor... tam 5 maça çıkmışsın, transferin son günü gelen bi oyuncu için çok da anormal olmayan bir uyum sürecindesin, pat diye takımın hocası kovuluyor. yeni hoca geliyor, 3 maçta seni sol açıkta oynatıyor, o maçların ikisinde 60'ı göremeden oyundan çıkartıyor. yahu bu adamı forvet arkası diye aldık, geldiğinden beri önünde forvet yok doğru düzgün. bu adam nasıl mutlu olsun? doğuştan galatasaraylı mı da herif, avrupa'da olmayan, ligde 10. sırada olan takımda şevkle oynasın?
"abi olayın iç yüzünü bilmiyoruz" diyoruz da; olanlar aslında gayet net. hagi tamamen kişiselleştirdi olayı, sahada ve antrenmanda istekli olmadığını gördü. trabzon maçında 60. dakikada oyundan çıktıktan sonra direk soyunma odasına gidince de tamamen bitirdi kafasında. 3 gün sonra kupa maçının kadrosuna almadı, bi sonraki lig maçında da yedek oturttu. bunların dışında da bir tartışma olmuştur idman sırasında, daha fazlası yaşanamaz zaten.
servet, ayhan, sarp gibiler idmanda döktürsün, hocasına gıkı çıkmasın ama sahaya çıktıklarında üstlerindeki formayla dalga geçsinler; sen de git faturayı "idmanda laubali hareketler yapan" misimoviç'e kes. vay arkadaş.
polyannacılığın lüzumu yok, galatasaray hiç olmadığı kadar büyük bi kaosun içinde ve ben maalesef bu takıma zarar veren adamların devre arasında gönderileceğine falan da inanmıyorum. hagi bütün açıklamarında servet'e destek çıktı bugüne kadar; olayı bizim gördüğümüz kadar uzun süre görmediğinden müdahale etmiyor. devre arasında birileri daha giderse insua, elano falan olur bu isimler; diğerleri sene sonuna kadar bizimle.
benim asıl derdim, galatasaray taraftarı bu adamın "ilk" sorumlu olmasını nasıl içine sindirebiliyor. takımın asıl pisliklerini temizlemek için onun da kurban olması gerekiyorsa gidişi bi anlam kazanabilir, aksi taktirde kendimizi kandırırız.
