1697
yeni formatı yüzünden 90'lı yıllarda ve 2000'lerin sonralarına kadar olan heyecanı kalmayan turnuva.
lig usulü gerçekten garabet bir şey. kimin kimle nerede oynadığı belli değil ve saçma sapan kulüpler var. daha çok maç, daha çok büyük takım eşleşmeleri gibi para ihtiyacından doğan anlamsız süreç yüzünden keyfi kalmadı.
bu işin aslı ilk zamanlarındaydı. sadece şampiyonlar katıldığı zamanlar... sonrasında biraz daha çok takım alındı ama en azından ispanya'nın 4 üncüsü vs. yoktu.
ne kadar çok maç o kadar kalite düşüklüğü.
1698
bir zaman sonra, "bakin dandik takimlarin ratingleri yerlerde, ama milyar milyor yurolar degerindeki kuluplerin maclari tepeye oynuyor. goruyorsunuz, anlatmaya gerek yok. evet tablo bu." diyerek daha once avrupa super ligi seklinde bir olusumla lig olusturulacakken, bazi yaptirim tehditleri ve vaatlerle vazgecilen duzenin bir benzerini oluşturmak icin format degistirmis lig.
yukarida da bahsedilmis 36 takimin sadece 16si kendi liginde sampiyon.
muhtemelen bu sekilde lig formatina uygun hale getirilecek bir eleminasyon sistemi olusturulacak. boylece young boys gibi prag gibi degisik değişik ufak tefek takimlara giden/gidecek 30-40 milyon eurolar bu buyuk takimlara aktarilacak.
sonra da 16 ya da 18 takimli, tek devreli lig gelecek
boylece hem mac sayisi daha once 13 iken su anda15'e cikti, sonra da bu sekilde olusturulan ligle 15 ya da 17 maca civarina getirilerek, devam edecek.
aslinda mantikli, ama bir yerde de euroleague gibi kapali bir sistem olusma tehlikesi var.
kafadan 10 12 takim banko yer alip, 6 ila 8 takim degisecek. yine kabul edilebilir.
artik taraftar degil müşteriyiz. sifreli ya da platforma para odeyerek izlenen maclarla, sifresiz maclari karsilastirirsak ne demek istedigim az cok anlasilmis olur.
acik kanalda verilmesinin sebebi bu argumani guclendirmek
parali platformlarda izlenen şu şu maclar, acik kanalda yayinlanan su su maclara fark atmis izlenme oranlarinda denilecek.
1700
benim destekledigim olusum. parayi belli basli takimlar arasinda paylastirip iyice aradaki farki acmak yerine, diger takimlara da pay dagitip onlarin gelismesini saglayan olusum. laf attigimiz takimlardan biri bizi eleyerek girdi oraya, bir baskasi da gecen sene elemisti.
1701
grup aşaması eskiden de bugün de büyük takımlar için ziraat türkiye kupası grupları kıvamındadır. şimdi en azından ilk 8e girme baskısı koydular kulüplere ki yedek kadroyla falan 7. 8. maçlara çıkmasınları.
1702
her zaman olduğu gibi son 16'da demlenir, çeyrek finalde başlar.
1703
içinde olmadığımız ve maç sayısı arttığı için saçma gelen organizasyon.
katılımcı sayısı arttıkça elbette kalite düşecek hele bir de ab vatandaşı ve yabancı serbestliği avantajını tamamen kullanan sermaye sahibi takımların varlığını düşünürsek fark daha da açılacak. bir daha monaco - porto finali ya da o sezonun monaco - chelsea ve porto - deportivo la coruna yarı finali olmayacak.
1704
8. hafta geldiğinde herkes yeni formatın ne kadar inanılmaz olduğunu anlatacak.
bu senenin tek şanssızlığı ingiltere hariç tüm avrupa ülkelerinin bir sezon form tutan patates takım göndermesi oldu. italya'dan bologna, ispanya'dan girona, fransa'dan brest, almanya'dan stuttgart ki aslında ligde ciddi savunma sıkıntıları olsa da real madrid'e karşı puanı hak ettiler.
bu akşam bence bu turun izlemesi en keyifli olacak üç maçı var: feyenoord-leverkusen (feyenoord'un yeni hocası sparta prag ile gs'yi yenen priske), atalanta-arsenal (ruhen bir italyan takımı olan arsenal ruhen alman takımı olan atalanta'ya karşı), atletico-leipzig (bence haftanın en heyecan verici maçı).
1705
avrupa'daki toplumlar gibi futbol takımları da kategorilere ayrılır. katsayılar falan hesaplanır torbalar belirlenir. bu farklı kategoriler birbirleriyle karşı karşıya gelecek imkanları bulurlar. toplumun farklı kategorileri yan yana yaşarlar, farklı torbalardaki futbol takımları karşılıklı maçlar yaparlar. real madrid başkanın istediği ise alt kategori takımlarla hiç maç yapmamak. böylelikle onları pastadan tamamıyle dışarı atmak. bu kategori değil bölümlere ayırmaktır. avrupa'ya uymaz diye düşünüyorum. bu değiştiği anda avrupa'yı da abd'ye benzetirler ki orada da toplum gibi spor organizasyonları da birbirinden ayrı bölümlerden oluşmaktadır. bölümler arası etkileşim pek olmaz.
nasıl bir format gelirse gelsin sonuçta torbalara, katsayılara, ülke puanlarına göre ayrılan takımlardan oluşan bir organizasyondur. abd'ye göre daha adil ve daha sosyalisttir. ama çok da değildir.
düzeltme: tanım eklendi.