95
ben 2. golü görmedim. değişiklikler tamamlanıp, takım bokla sıvazlanınca seyretmeyi bıraktım. şimdi bütün bir hafta medya şebeklerini dinleyeceksiniz. daha önceki iki haftada dinlediniz. ama önce şu deliye kulak verin. hagi'nin gelişiyle birden bir türk futbolunun gelmiş geçmiş en kazma banko futbolcusu servet'e vahiy gelecek, servet thuram'a falan dönüşecek, mustafa sarp, zidane olacak ve bizi kötü oynatan reykart'ı iyi ki kovmuşuz diyeceğiz.
bakın çocuklar, ben futbolcuların sözleşmelerini okudum, açıklıyorum!
mustafa sarp'ın sözleşmesi aynen şöyle; banko oynadığı, oyundan hiç çıkmadığı maçlarda 50.000 euro ceza kesiyorlar sarp'a. oynadığı her maç, biz ağız ishali oluyoruz ama galatasarayımız para kazanıyor. hele bir de gol mol yedirirse ceza iki misline çıkıyor. buluşamadığı her topta zavallı sarp içeri para ödüyor. sen hagi ol, gel de oynatma. adnan paşa'nın sehpası metin oktay tesislerinde hazır, sezgin lavuğu ipi sürekli yağlıyor.
boşuna kızıyorsunuz hocaya.
benzer maddeler servet'te var. hatta servet'te yazılı olmayan başka bir tehlike var. adamımız iğdır'lı, aşiret sahibi. reykart keriz mi, başına iş mi alsın? eline mi yapışacak oynatıyor. servet'i oynatmasa, o maçta kapalıda en az 5.000 vara vara, bizimkilere kafa göz dalacak. benden söylemesi, sakın servet'e küfür falan etmeyin başınıza iş alırsınız. bunlar evliya torunu, hocaları korkutuyorlar, servet'i oynatmazsan rüyana girer diyorlar. adamlarda para çok üstüne veriyorlar oynamak için. ha bende olsa ben de oynamak için üstüne veririm galatasaray'a. ama ben sevgimden veririm, bunlar bir sonraki seneleri garanti altına alıyorlar. sen reykart olacan, sen hagi olacan, servet gibi bir kazmayı takıma koyacan. hassiktirsinler lan.
bir zamanlar lutu diye bir rumen gelmişti 2. yarı galatasaraya. sözleşmesinde eğer bir maç bile banko oynarsa 200.000 dolar alacaktır yazıyordu. o parayı vermemek için zavallı çocuk hiç bir maç ilk 11 çıkmamıştı. benzer madde cana'nın sözleşmesinde var. reykart'a boşuna kızıyordunuz, hagi'ye de kızmayın. elinde değil, dayatmayla getiriyorlar,mecburdur hagi. eğer cana bir maçı çıkmadan tamamlarsa eşşek yükü para alacak. siz galatasaray'ın zarar etmesini mi istiyorsunuz? adamı getirirken çakal adnangiller bunu yazdılar. 3 istiyorsan biz 5 verecez dediler.ama bir şartımız var, seni taraftar pek tanımıyor, niye aldınız bunu demesinler diye kendimizi garantiye almak istiyoruz yazdırdılar. cana da kendine güveniyor, nasıl olsa her maç banko oynar iki misli paramı alırım diye çakıyor kafayı sözleşme kağıdına. tam o sırada bizimkiler geçirdik diye çak çak yapıyorlar. yani boşuna beklemeyin, her maç cana oyundan çıkacaktır. bunun oynadığı oyunla, taktikle falan alakası yok. muhasebe kasasıyla alakası var.
ben çok daha fazla şeyler gördüm de şimdilikbu kadar yazabiliyorum. ben ne raykart'a kızdım ne hagi'ye kızarım. bu iki adam da inanın galatasaray'ın hocası değil. ellerine listeyi veriyorlar şunu çıkar, bunu sok, bunu oynat şunu oynatma. yoksa ben biliyorum da hagi bilmiyor mu? sahanın en son çıkacak, hatta bir maç daha oynansa o maçta bile çıkmayacak olan cana'nın çıkmayacağını. hadi cana çıktı, sonra bir şeyler yapma ihtimali olan tek adam misimoviç'i çıkarmaması gerektiğini hagi bilmez mi? hadi hiçbir şey bilmediğini farzedelim, 1.40 boyunda, 30 kilo gelen iddiaya girerim korner atsa topu yetiştiremeyecek olan emre çolak'ın futboldan başka bir spor yapması lazım geldiğini nasıl bilmez. hagi'nin oğlundan daha iyi futbolcuysa eşşek olayım.
velhasıl çocuklar, zerre üzüldüysem şerefsizim. sami yen zaten yıkılacak, aslantepe'nin başınıza yıkılmasını istemiyorsanız yapacağınız tek yol var. takımı adnanlardan kurtarmak. bunlar soyguncu, hırsız, galatasaray düşmanı. ben kendisine bunu bugün söylemiyorum, bilenler bilir zapta geçirmişliğim var. 22 sene önce ''sen galatasaraylı değilsin'' diye dalaşmışlığım var kendisiyle. iyi ki yazıyorum da, daha önce haklarında ne düşündüğümü hepiniz biliyorsunuz. eğer başınızda adnan'la devam ederseniz, her gün, gelecek günlerden daha iyisiniz demektir.
ben metin oktay'ı seyretmedim bilmiyorum, ama futbol denince tüylerimi diken diken eden iki futbolcu vardı dünyada. biri maradona, diğeri hagi'ydi. birini televizyondan, diğerini canlı izledik yıllarca. sen hagi, bu şartları kabul ede ede galatasaray'a geldin ya. adnan varken ben gelmem diyen fatih terim kadar olamadın ya, servet'i, mustafa sarp'ı banko oynattın ya. takımın en iyi 3 adamını çıkarıp, en kötü 3 adamı soktun ya. sen de bi bok bilmiyormuşsun kardeşim. beni unut. hakkında bu son olumsuz yazımdır, sen benim için i love you hagi'sin. reykart'la anımız yoktu, öküz öldü ortaklık bozuldu, bırakalım bari senle anılar güzel kalsın.
bakın çocuklar, ben futbolcuların sözleşmelerini okudum, açıklıyorum!
mustafa sarp'ın sözleşmesi aynen şöyle; banko oynadığı, oyundan hiç çıkmadığı maçlarda 50.000 euro ceza kesiyorlar sarp'a. oynadığı her maç, biz ağız ishali oluyoruz ama galatasarayımız para kazanıyor. hele bir de gol mol yedirirse ceza iki misline çıkıyor. buluşamadığı her topta zavallı sarp içeri para ödüyor. sen hagi ol, gel de oynatma. adnan paşa'nın sehpası metin oktay tesislerinde hazır, sezgin lavuğu ipi sürekli yağlıyor.
boşuna kızıyorsunuz hocaya.
benzer maddeler servet'te var. hatta servet'te yazılı olmayan başka bir tehlike var. adamımız iğdır'lı, aşiret sahibi. reykart keriz mi, başına iş mi alsın? eline mi yapışacak oynatıyor. servet'i oynatmasa, o maçta kapalıda en az 5.000 vara vara, bizimkilere kafa göz dalacak. benden söylemesi, sakın servet'e küfür falan etmeyin başınıza iş alırsınız. bunlar evliya torunu, hocaları korkutuyorlar, servet'i oynatmazsan rüyana girer diyorlar. adamlarda para çok üstüne veriyorlar oynamak için. ha bende olsa ben de oynamak için üstüne veririm galatasaray'a. ama ben sevgimden veririm, bunlar bir sonraki seneleri garanti altına alıyorlar. sen reykart olacan, sen hagi olacan, servet gibi bir kazmayı takıma koyacan. hassiktirsinler lan.
bir zamanlar lutu diye bir rumen gelmişti 2. yarı galatasaraya. sözleşmesinde eğer bir maç bile banko oynarsa 200.000 dolar alacaktır yazıyordu. o parayı vermemek için zavallı çocuk hiç bir maç ilk 11 çıkmamıştı. benzer madde cana'nın sözleşmesinde var. reykart'a boşuna kızıyordunuz, hagi'ye de kızmayın. elinde değil, dayatmayla getiriyorlar,mecburdur hagi. eğer cana bir maçı çıkmadan tamamlarsa eşşek yükü para alacak. siz galatasaray'ın zarar etmesini mi istiyorsunuz? adamı getirirken çakal adnangiller bunu yazdılar. 3 istiyorsan biz 5 verecez dediler.ama bir şartımız var, seni taraftar pek tanımıyor, niye aldınız bunu demesinler diye kendimizi garantiye almak istiyoruz yazdırdılar. cana da kendine güveniyor, nasıl olsa her maç banko oynar iki misli paramı alırım diye çakıyor kafayı sözleşme kağıdına. tam o sırada bizimkiler geçirdik diye çak çak yapıyorlar. yani boşuna beklemeyin, her maç cana oyundan çıkacaktır. bunun oynadığı oyunla, taktikle falan alakası yok. muhasebe kasasıyla alakası var.
ben çok daha fazla şeyler gördüm de şimdilikbu kadar yazabiliyorum. ben ne raykart'a kızdım ne hagi'ye kızarım. bu iki adam da inanın galatasaray'ın hocası değil. ellerine listeyi veriyorlar şunu çıkar, bunu sok, bunu oynat şunu oynatma. yoksa ben biliyorum da hagi bilmiyor mu? sahanın en son çıkacak, hatta bir maç daha oynansa o maçta bile çıkmayacak olan cana'nın çıkmayacağını. hadi cana çıktı, sonra bir şeyler yapma ihtimali olan tek adam misimoviç'i çıkarmaması gerektiğini hagi bilmez mi? hadi hiçbir şey bilmediğini farzedelim, 1.40 boyunda, 30 kilo gelen iddiaya girerim korner atsa topu yetiştiremeyecek olan emre çolak'ın futboldan başka bir spor yapması lazım geldiğini nasıl bilmez. hagi'nin oğlundan daha iyi futbolcuysa eşşek olayım.
velhasıl çocuklar, zerre üzüldüysem şerefsizim. sami yen zaten yıkılacak, aslantepe'nin başınıza yıkılmasını istemiyorsanız yapacağınız tek yol var. takımı adnanlardan kurtarmak. bunlar soyguncu, hırsız, galatasaray düşmanı. ben kendisine bunu bugün söylemiyorum, bilenler bilir zapta geçirmişliğim var. 22 sene önce ''sen galatasaraylı değilsin'' diye dalaşmışlığım var kendisiyle. iyi ki yazıyorum da, daha önce haklarında ne düşündüğümü hepiniz biliyorsunuz. eğer başınızda adnan'la devam ederseniz, her gün, gelecek günlerden daha iyisiniz demektir.
ben metin oktay'ı seyretmedim bilmiyorum, ama futbol denince tüylerimi diken diken eden iki futbolcu vardı dünyada. biri maradona, diğeri hagi'ydi. birini televizyondan, diğerini canlı izledik yıllarca. sen hagi, bu şartları kabul ede ede galatasaray'a geldin ya. adnan varken ben gelmem diyen fatih terim kadar olamadın ya, servet'i, mustafa sarp'ı banko oynattın ya. takımın en iyi 3 adamını çıkarıp, en kötü 3 adamı soktun ya. sen de bi bok bilmiyormuşsun kardeşim. beni unut. hakkında bu son olumsuz yazımdır, sen benim için i love you hagi'sin. reykart'la anımız yoktu, öküz öldü ortaklık bozuldu, bırakalım bari senle anılar güzel kalsın.