11
yeri geldiğinde kames topla, yeri geldiğinde teneke kutuyla hatta yeri geldiğinde taşla top oynamaktı. futbolcu kartları, tasoları biriktirmekti. içlerinden sadece hagi'yi odanın duvarına yapıştırmaktı. yeni alınan jump veya proshot marka ayakkabıyı bir haftada patlatmaktı. topa sağ ayakla vurulmasına rağmen, sol ayaktaki ayakkabının patlamasını anlayamamaktı. tanışılan her öğretmene hangi takımı tuttuğunu sormak, "galatasaray" cevabı alabilmek için dua etmekti. takım oyunundan anlamamak, cümbür cemaat topun peşinden koşmaktı. galatasaraylı olmayan insanları sevmemekti. galatasaray'ı sevmekti.