24
bu adamın ülkemiz basketbolu adına yaptığı tek güzellik 2010 dünya basketbol şampiyonasının ülkemize alınmasını sağlamasıdır. onda da gerekli organizasyon düzeninin sağlanamaması, yapılması gereken projelerin yerine getirilmemesi yüzünden son seneye kadar elimizden alınma riski vardı. misal, ankara arenanın yapımına şampiyonanın başlamasına bir yıl kala başlandı. yine de bu organizasyondan alnımızın akıyla çıkıtığımız için tebriklerimizi gönderiyoruz turgay demirel'e.
bunun dışında bu beyefendinin tek bildiği o sımsıkı yapıştığı koltuğu kimselere bırakmamak, karşısına aday olarak çıkanları da bertaraf etmek oldu. basketbol kariyerinde galatasaray'da oynasa da, galatasaraylı olduğu söylenen biri olsa da koltuğunu kimselere bırakmamak adına aziz yıldırım ile kanka olmuştur beyefendileri. gelir getirebilecek gerekli projeleri ortaya koyamamış, basketbol kulüplerini rahatlatacak gerekli kaynakları yaratamamıştır. bugün tv yayın gelirleriyle basketbolda acb liginin ardından avrupadaki ligler arasında 2. sırada olduğumuzu iddaa ediyor. yalnız dünya 2. olmuş bir ülkenin lig maçlarını yayınlayacak yayıncı kuruluş hala belli değil. neye göre avrupada 2. sıradayız yayın gelirlerinde, bunu son derece merak ediyorum. o kadar plansız programsız hareket edildiği görülüyor ki, türkiye kupasının yayın hakları maçların başlamasına 2 gün kala belli oluyor. bu işlerin aylar öncesinden sonuçlandırılması gerekmez mi? bence biraz bu konularda son yıllarda tff'de yapılan çalışmaları örnek alsın turgay bey. futbolda kaynak yaratma adına uygulanan projeleri incelesin. yoksa baktığımız zaman çoğu kulübümüz kendi yarattıkları sponsor gelirleriyle, kulüp adlarının başına ya da sonuna ekledikleri sponsor adlarından elde ettikleri gelirlerlerle ayakta durmaya çalışıyor. en azından benim düşüncem bu yönde.
bunun dışında bu beyefendinin tek bildiği o sımsıkı yapıştığı koltuğu kimselere bırakmamak, karşısına aday olarak çıkanları da bertaraf etmek oldu. basketbol kariyerinde galatasaray'da oynasa da, galatasaraylı olduğu söylenen biri olsa da koltuğunu kimselere bırakmamak adına aziz yıldırım ile kanka olmuştur beyefendileri. gelir getirebilecek gerekli projeleri ortaya koyamamış, basketbol kulüplerini rahatlatacak gerekli kaynakları yaratamamıştır. bugün tv yayın gelirleriyle basketbolda acb liginin ardından avrupadaki ligler arasında 2. sırada olduğumuzu iddaa ediyor. yalnız dünya 2. olmuş bir ülkenin lig maçlarını yayınlayacak yayıncı kuruluş hala belli değil. neye göre avrupada 2. sıradayız yayın gelirlerinde, bunu son derece merak ediyorum. o kadar plansız programsız hareket edildiği görülüyor ki, türkiye kupasının yayın hakları maçların başlamasına 2 gün kala belli oluyor. bu işlerin aylar öncesinden sonuçlandırılması gerekmez mi? bence biraz bu konularda son yıllarda tff'de yapılan çalışmaları örnek alsın turgay bey. futbolda kaynak yaratma adına uygulanan projeleri incelesin. yoksa baktığımız zaman çoğu kulübümüz kendi yarattıkları sponsor gelirleriyle, kulüp adlarının başına ya da sonuna ekledikleri sponsor adlarından elde ettikleri gelirlerlerle ayakta durmaya çalışıyor. en azından benim düşüncem bu yönde.