150
bu konuda her iki görüşe de birer atıf yapıcam ve sanırım bir alay ofsayt yiycem bu yüzden. olsun, belki hakem devam ettirir.
spor, özellikle de futbol,insanı ve insanı ilgilendiren herhangi bir toplumsal olayın içinde yer alabillir.
ancak...
yer almalı veya asla yer almamalı olarak değerlendirmek doğru değil.
"sporda siyaseti" mi tartışıyoruz yoksa "sözlüğümüzde siyaset olmalı mı ?" sorusunu mu? çünkü ikisi aynı şey değil.
filistinde yaşanan mezalimi; (insanı etkiliyor-> insan spor yapıyor-> o zaman sporu da etkiliyor) basamaklarından hareketle sözlüğümüzde işleyeceksek;
o zaman bu açılan kapıdan geçerken derim ki; ekonomik kriz de hem toplumu hem de klüpleri; yemişim klüpleri galatasaray'ımı etkiliyor diyerekten başlarım kriz hakkında deniz gökçe stili konuşmaya, mortgage'in kriz üzerinde etkisi, para politikamız nasıl olmalı, sermaye piyasalarının krize tepkisi diye başlıkları sıralamaya. hayır güzergah aynı işte, insanı etkiliyorsa, canımızı yakıyorsa buyrun paranın gidişatından konuşalım biraz.
"aynı şey değil" deme hemen canım renktaşım. şekil yönünden aynı şey. ama bak tekrar ediyorum şekil yönünden.
öte yandan;
başta da belirttiğim gibi, futbolun içinde toplumsal olaylara karşı duyulan tepkilerin gösterilmesi doğaldır, kabulümdür, hatta ben de yaparım bazen. burda bi anlaşalım. ammavelakin;
"sözlük formatında bu işler olmasa ya" diyen adama karşı da duyarlı olmakta fayda var. ideolojik olarak herhangi bir amacın peşinde olmayan bir platformda olmamıza rağmen, sırf birisi senin gibi düşünmedi diye, "yazmasak olmaz mı" dedi diye o yazarın üzerine çullanmak hatadır.
bence sözlük; olması gerektiği kadar bir duruş sergilemiş, açılış resmi ile acısını ve desteğini ortaya koymuştur. daha fazlasını şekil şartından ve varlık amacından dolayı gereksiz görmek bu noktada doğaldır. bu durum tabii ki herkes tarafından benimsenmek durumunda değil.
ayrıca "sporda siyaset" çok başka bir tartışma konusu ve kişisel görüşüm; sporun oy rantı anlamında siyasete alet edilmemesi yönündedir. belli siyasi çevrelerin bir arma sevgisinin üzerine çöreklenip haksız siyasi rant peşinde koşmaları engellenmelidir. yoksa sporun insan doğasından hareketle siyasi ve sosyal olaylara tepkilerin dile getirildiği bir platform olması, sporla siyasetin karışması değildir. sporun birleştiricilik vasfıyla siyasete daha fazla girmesi lazım hatta. ama şurda bir konu hakkında tartışırken bile görebileceğimiz bir kırıcılık, sporun tüm amaçlarına kökünden zarar ziyandır. sporu "düşmana çevrilen silah" olarak görmek ve göstermek bizi olduğumuzdan daha iyi bir noktaya götürmez.
neyse sözlük... benim diyeceklerim bunlar. "sporda siyaset" ve "sözlükte siyaset" esasen ayrı konulardır. "sözlükte siyaset olmasın" diyen adama gösterilecek tavır, spordaki siyaset üzerinden işletilecekse hem o kapıdan çok konu geçer, hem de elma-armut ilişkisi üzerinden cevap verilmiş olunur o görüşe. sadece duyarlılık ve üzüntü paylaşma anlamında değiniliyorsa eğer, o zaman aynı duyarlılık renktaşlar arasında çok görülmemelidir.
spor, özellikle de futbol,insanı ve insanı ilgilendiren herhangi bir toplumsal olayın içinde yer alabillir.
ancak...
yer almalı veya asla yer almamalı olarak değerlendirmek doğru değil.
"sporda siyaseti" mi tartışıyoruz yoksa "sözlüğümüzde siyaset olmalı mı ?" sorusunu mu? çünkü ikisi aynı şey değil.
filistinde yaşanan mezalimi; (insanı etkiliyor-> insan spor yapıyor-> o zaman sporu da etkiliyor) basamaklarından hareketle sözlüğümüzde işleyeceksek;
o zaman bu açılan kapıdan geçerken derim ki; ekonomik kriz de hem toplumu hem de klüpleri; yemişim klüpleri galatasaray'ımı etkiliyor diyerekten başlarım kriz hakkında deniz gökçe stili konuşmaya, mortgage'in kriz üzerinde etkisi, para politikamız nasıl olmalı, sermaye piyasalarının krize tepkisi diye başlıkları sıralamaya. hayır güzergah aynı işte, insanı etkiliyorsa, canımızı yakıyorsa buyrun paranın gidişatından konuşalım biraz.
"aynı şey değil" deme hemen canım renktaşım. şekil yönünden aynı şey. ama bak tekrar ediyorum şekil yönünden.
öte yandan;
başta da belirttiğim gibi, futbolun içinde toplumsal olaylara karşı duyulan tepkilerin gösterilmesi doğaldır, kabulümdür, hatta ben de yaparım bazen. burda bi anlaşalım. ammavelakin;
"sözlük formatında bu işler olmasa ya" diyen adama karşı da duyarlı olmakta fayda var. ideolojik olarak herhangi bir amacın peşinde olmayan bir platformda olmamıza rağmen, sırf birisi senin gibi düşünmedi diye, "yazmasak olmaz mı" dedi diye o yazarın üzerine çullanmak hatadır.
bence sözlük; olması gerektiği kadar bir duruş sergilemiş, açılış resmi ile acısını ve desteğini ortaya koymuştur. daha fazlasını şekil şartından ve varlık amacından dolayı gereksiz görmek bu noktada doğaldır. bu durum tabii ki herkes tarafından benimsenmek durumunda değil.
ayrıca "sporda siyaset" çok başka bir tartışma konusu ve kişisel görüşüm; sporun oy rantı anlamında siyasete alet edilmemesi yönündedir. belli siyasi çevrelerin bir arma sevgisinin üzerine çöreklenip haksız siyasi rant peşinde koşmaları engellenmelidir. yoksa sporun insan doğasından hareketle siyasi ve sosyal olaylara tepkilerin dile getirildiği bir platform olması, sporla siyasetin karışması değildir. sporun birleştiricilik vasfıyla siyasete daha fazla girmesi lazım hatta. ama şurda bir konu hakkında tartışırken bile görebileceğimiz bir kırıcılık, sporun tüm amaçlarına kökünden zarar ziyandır. sporu "düşmana çevrilen silah" olarak görmek ve göstermek bizi olduğumuzdan daha iyi bir noktaya götürmez.
neyse sözlük... benim diyeceklerim bunlar. "sporda siyaset" ve "sözlükte siyaset" esasen ayrı konulardır. "sözlükte siyaset olmasın" diyen adama gösterilecek tavır, spordaki siyaset üzerinden işletilecekse hem o kapıdan çok konu geçer, hem de elma-armut ilişkisi üzerinden cevap verilmiş olunur o görüşe. sadece duyarlılık ve üzüntü paylaşma anlamında değiniliyorsa eğer, o zaman aynı duyarlılık renktaşlar arasında çok görülmemelidir.